Şu ikindiler yok mu üstüme ölümün giysilerini giydirir.
Yetmezmiş gibi tanrılar ölüm indiriyor ikindiden gecelere
Gülümser bana aralıksız, kapı aralığından ikindilerin gecelere mesafesi.
Mesafesizim öylece bakakalıyorum beynime, zaman uçurdu şehirleri!
Şarkılar yürüyor, güller dilek tutmuş yollarına dökülürcesine esiyor saçlarından...
Azalan değil miydi geceye yitiklik
geceden rüyalar zırvalıyor.
Burada, tam da burada,
sende: Sokaklar senin aksanınla sevişir benle,
bilincim inkara gelmez teninin caddesine!
Sokaklar, kalabalık söylencelerle geliyorlar saçlarından bana
Kadınım, her sabah gülüşünle boynun arasındaki caddemizdeyim,
maziye yaşımızı iliştir, korkudan
el değmemiş anılar kalsın arkada.