Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Akgün

Ömer Akgün
@RemiyMartin
SENARİST SDFT EDİTÖR
Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hâlâ kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar. Halbuki mümkün olanla kanaat etseler, hayallerindekini hakikat zannetmekten vazgeçseler bu böyle olmaz. Herkes tabii olanı kabul eder, ortada ne hayal sukutu, ne inkisar kalır. Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna
Reklam
Ah düşlerim kaç kez, elle tutulur şeyler gibi dikilmiştir karşıma; gerçekliğin yerini almak değil, kendilerinin de gerçekliğe ne kadar benzediğini bana anlatmaktır dertleri. Fernando Pessoa, Huzursuzluğun Kitabı
Benim beklediğim aşk başka! O bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka; istemek bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka... Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek!. Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bize soru soran kim gerçekten? Nedir bu içimizde "hakikati" isteyen? - Aslında, bu isteminin kökeni sorusunun önünde uzun süre durduk, - sonunda daha temel bir soru önünde tümüyle duruncaya dek. Bu istemenin değerini sorduk. Hadi hakikati istiyoruz diyelim, peki neden hakikat olmayan değil, belirsizliği hatta bilgisizliği? Friedrich Nietzsche, İyinin ve Kötünün Ötesinde
Bize soru soran kim gerçekten? Nedir bu içimizde "hakikati" isteyen? - Aslında, bu isteminin kökeni sorusunun önünde uzun süre durduk, - sonunda daha temel bir soru önünde tümüyle duruncaya dek. Bu istemenin değerini sorduk. Hadi hakikati istiyoruz diyelim, peki neden hakikat olmayan değil, belirsizliği hatta bilgisizliği? Friedrich Nietzsche, İyinin ve Kötünün Ötesinde
Reklam
Mutsuzluk, soluk alan her şeyin dokusunu oluşturur; ama çeşitleri evrim geçirmiştir; her varlığı, böylesine ıstırap çeken ilk insan olduğuna inanmaya iten alt edilmez görünümlerin birbirini izlemesini sağlayan odur. Tek olmaktan duyduğu gurur, insanı, kendi derdine aşık olmaya ve tahammül etmeye teşvik eder. Bir ıstırap dünyasında, ıstırapların her biri, diğerleri nazarında tek bencidir. Emil Michel Cioran, Çürümenin Kitabı
İnsanların mutsuz oldukları bir toplumda yaşıyoruz. Yalnız, çeşitli korkular altında acı çeken, ruhen dengesiz, yıkık ve bağımlı olan bu insanlar, önce bütün çabalarıyla kendilerine boş zaman yaratmaya çalışırlar, sonra da bu zamanı 'öldürebildikleri' ya da geçirebildikleri oranda sevinç duyarlar. Ne acı bir çelişki. Erich Fromm, Sahip Olmak ya da Olmak
Hakikaten yalnız varlıklar, insanlar tarafından terk edilmiş değil insanlar arasında acı veriyor; kendi köylerini peşi sıra panayırlarda sürükleyen ve mütebessim cüzzamlılık, tamiri imkansızlık komedyenliği çalışan sergileyendir. Eski zamanlarda büyük yalnızlar mutluydular, ikiyüzlülüğü bilmiyorlardı, gizleyecek bir şeyler yoktu: Bir tek kendi yalnızlıklarıyla söylüyorlardı. Emil Michel Cioran, Çürümenin Kitabı
Sustum, eğdim başımı, yürüdüm. Bir gök gürledi içimde, bir bulut patladı, bir yağmur yağdı Kalakaldım kendi başıma, kendimden uzak, kendime yabancı Müzmin bir sarhoşlukla seyrediyorum hayatı Göğün yüzünü ve yerin altını Kuşlar gökyüzünde esir Zincirlenmiş toprağa köklerinden ağaçlar Balıklar suda hapiste Her şey kendisine ait bir hücrede Ben ise payıma düşen yalnızlığın başkentinde Sesini arıyorum bunca gürültünün içinde Enes Tayfur
Kimi durumlarda neler düşündüğü konusunda bir soruya kişinin 'hiç' yanıtını vermesi bir yapmacık olabilir. Sevilen yaratıklar bunu iyi bilirler. Ama bu yanıt içtense, boşluğun çok şeyler anlattığı, günlük devinimler zincirinin koptuğu, yüreğin kendisini yeniden düğümleyecek halkayı arayıp da bir türlü bulamadığı şu garip tinsel durumu belirtiyorsa, o zaman uyumsuzluğun ilk belirtisi olabilir.
Reklam
Ömer Akgün

Ömer Akgün

, bir kitabı okumaya başladı
Ne İçin Yaşıyoruz
Ne İçin YaşıyoruzAlfred Adler
7.9/10 · 520 okunma
Mutluluk dediğimiz şey, yoğun bir şekilde bastırılmış ve engellenmiş olan ihtiyaçların kısa süreliğine tatmin edilmesinden başka bir şey değildir. Sigmund Freud
Varlığı, yaşaması için gerekli olan uykudan yoksun bırakan bu çok önemli duygu nedir? Kötü nedenlerle de açıklansa, açıklanabilen bir dünya, dost bir dünyadır. Ama, tersine, birdenbire düşlerden, ışıklardan yoksun kalmış bir dünyada, kendini yabancı bulur insan. Yitirilmiş bir yurdun anısından ya da adanmış bir toprağın umudundan yoksun olduğu için, bu sürgünlük çaresizdir. İnsanla yaşamı, oyuncuyla dekoru arasındaki bu kopma, uyumsuzluk duygusunun ta kendisidir. Sağlam insanlar arasında bile kendi intiharını düşünmemiş bir kimseye rastlanamayacağına göre, bu duyguyla hiçliği istemek arasında dolaysız bir bağ bulunduğu fazla açıklama yapılmadan da benimsenebilir. Albert Camus, Sisifos Söyleni
1.236 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.