Bizim halkımız çok yüzyıl öncelerinden beri uyur. Çok kötü biçimde afyonlanmış gibi uyur. Üfürükle tükürükle sersem tavuğa çevirmişlerdir onu. Bizim halkın durumunda olup da, uyanmak çok zordur örneğin!
Kitaplara yapılan kıyım halka yapılan kötülüktür bence. Ben buna hiç dayanamam. Nerde böyle bir olay, böyle bir kitap kıyımı görsem, o an başkaldırasım gelir. Başım döner, gözüm önümü görmez.
Freud ve ortaya attığı fikirleri, oluşturduğu kuramı anlatan ancak bunu çok temel düzeyde anlatan bir kitap. Kişiliğin topografyasından, Freud'un rüyalar üzerine yaptığı yorumlara kadar kısa kısa anlatılan daha doğrusu Psikanaliz tanıtılan bir kitap. Psikanalizi merak edip okumaya yeni başlayanlar adına iyi bir kitap olabilir ancak ruh sağlığı camiasından olan, psikolojiye ilgisi olan, Psikanalizi iyi araştırıp hakkında bilgi sahibi olan kişileri tatmin edebilecek nitelikte olmayan bir kitap.
PsikanalizErnest Jones · Dorlion Yayınevi · 20227 okunma
Son yıllarda yapılan deneylerde birçok hastalığın temelinde ruh ve sinir hastalıkları olduğu ortaya çıktı. Ancak çoğu zaman "hastalık" ile "belirtiler" birbirine karıştırıldığı için, hastalıkların psikolojik kökenli olup olmadığı araştırılmıyor. Bu da birçok hastalığın yanlış teşhis edilmesine neden oluyor.
Nevroz, baskılanmış güdülerin şekil değiştirmesinden başka bir şey değildir. Rüyalar, semboller, dil sürçmeleri, takıntılar... Hepsi biçim değiştiren arzuların ve güdülerin bir uzantısıdır.
Dil sürçmeleri, küçük sakarlıklar ve ölümle sonuçlanan kazaların tamami bilinç dışı güdülerin işlevsel ifadesinden başka bir şey değildir. Kişi "en bilinçli" olduğu zamanlarda bile tam anlamıyla bilinçli sayılamaz.
Çoğu zaman kendimiz hakkında da yeteri kadar bilgi sahibi olmadığımızı fark ederiz. İnsanın geçmişte yaşanan bir olayı hatırlarken "bunu nasıl yapmışım?" ya da "bu sözü gerçekten ben mi söyledim?" şeklinde kendisine yönelttiği sorular, bazı davranışlarımızın nedeninin bilinç düzeyinde olmadığını kanıtlar.
Bilinmeyene karşı gösterilecek olan hoşgörü, cehaletten kaynaklanan tehlikeler bertaraf edildikçe artar. Fakat buna rağmen insanların büyük çoğunluğu bilgiden değil cehaletten güç almaya devam eder.
Belli başlı kaynaklarında psikanalizin "savaştan sonraki zamana ait bir bilim dalı" olarak ele alındığını görmek mümkündür. Bu yanlış tanımlamalar yüzünden, psikanalitik yöntemler hatalı bir şekilde uygulanmış, bu da birçok soruna yol açmıştır.