Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halil Demircioğlu

Halil Demircioğlu
@Robii67
Kitap okumaya geç de olsa artık vakit bulabilen. Yakın tarih kitapları başta olmak üzere hemen hemen her türlü romanı okumayı seven bir kitap manyağı.
Emekli
Yüksek lisans
Ankara izmir
Ankara, 7 Ekim
141 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Abdullah beyin badem bıyıkları altından domur domur dudakları parlıyor. Bu adamın bakışındaki müstehcenlik yüzünden başımı istemeden tiksintiyle öne eğiyorum. Bu gergedan da muhakkak ki bunu yeni gelin utangaçlığına yoruyor. Allah'ın belası herifin gözlerindeki o tuhaf ışıltı... Baktığı herkes çıplakmış gibi parıldayan o gözler... Kesif ve kesintisiz bir tecavüz hissi...
Reklam
... Aile ikiye ayrılmıştır: Bir kolu iktidarı tutar, öbür kolu muhalefeti; bu suretle de hangi parti hükümete gelse Millet Meclisi'nde daima bir mebusları olur. O mebus ise hangi koldan olursa olsun, dıştan karşı tarafa atıp tutar görünmekle beraber aileyi korur, aile birliğini her şeyin üstünde tutar; partizanlık sıradan işlerde, bir göstermelikten ibarettir. Esas dava ve maksat aile topraklarını ve çıkarlarını memurla köylülerin saldırısından hükümet gücüyle kurtarmak, verimi artırmaktır.
Sayfa 120Kitabı okudu
... Eğer tebaanızı gerçekten seviyorsanız, neden kafanızda şu sözler dönüp durmuyor: Neden en canlı, en verimli zamanlarında ki bunca genci bu kadar kötülüğün ve tehlikenin içine sokayım? Neden bu kadar namuslu ev kadınını ve kocalarını birbirinden ayırıp bu kadar çocuğu babasız bırakayım? Neden yurttaşlarımın kanını dökerek bilmediğim ve hakkım olduğu da şüpheli bir toprakta hak iddia edeyim? ...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
O halde, Barış dünyadaki tüm şeylerin içinde en iyi, en güzel; savaş da tam tersine en kötü, en rezil şey olduğuna göre; az iş ve çabayla Barış' ı elde edebilecekleri yerde bu kadar çaba ve zorlukla savaş yapan bu insanların akıllarının yerinde olduğunu söyleyebilir miyiz?
Reklam
... Tabiat bilimiyle uğraşanların dediklerine göre, kakum (hermine) bembeyaz tüylü, küçük bir hayvancıkmış; avcılar, onu yakalamak için şu kurnazlığa başvururlarmış: geçeceği yolu beller, çamurla kapatırlarmış; sonra hayvanı gözetler, o yola sürerlermiş; hayvancağız, çamurlu yere gelince zınk diye dururmuş, özgürlüğünden ve canından daha değerli gördüğü güzelim tüylerini kirletmektense, yakalanmayı yeğlermiş. Dürüst ve sadık kadın da kakuma benzer; erdemi, iffeti, kakumun tüylerinden daha ak, daha hassastır.
Sayfa 314Kitabı okudu
"Kim ne olursa olsun," dedi, "yeryüzünde her insan, her zaman, dünya tarihinde başrolü oynar. Ve doğal olarak o bilmez bunu."
Sayfa 173
"Yarın, deveni satıp bir at al. Haindir develer. En küçük bir yorgunluk belirtisi göstermeden binlerce fersah yol alırlar. Ve sonra birden dizüstü çöküp ölürler. Oysa atlar yavaş yavaş yorulur. Ve sen onlardan neler isteyebileceğini ve ne zaman öleceklerini bilirsin.'
Sayfa 131
... Düşümü gerçekleştirmekten korkuyorum, çünkü o zaman yaşamak için bir sebebim olmayacak.
Sayfa 70
... Halbuki biz beraber yaşamaya başladıktan sonra ne kadar az konuştuk... Birbirimize söyleyecek bir şeyimiz yok muydu? Neden?.. Neden uzun uzun dertleşmedik? Belki o zaman birçok şeyler başka türlü olurdu...
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Öne çıktım, "Göz yaşartıcı gaz sıkmanıza gerek yok," dedim. "Arkadaşlar zaten yeterince duygusal insanlar."
Hiç boks maçına gitmediniz mi? İlk önce bakamayız bile! Sonra birdenbire heyecanlandırır, bir tarafı tutarız. Bir an evvel, kafi derecede kuvvetli olmamasına kızarız, haykırırız. Haydi!.. deriz, daha kuvvetli! Daha müthiş!.. deriz ve öyle olmadığı için üzülürüz. Fakat hangimiz o esnada o adamın yerinde bulunmayı isteriz? Hiçbirimiz, değil mi? Bunlar da öyle işte... Mücadeleyi bizim tarafımızdan seyrettiler. Ve bizi alkışladılar. O anda çok samimi idiler. Fakat şimdi siz, "Ringe buyurun!" deyince iş değişti. Burada kendi menfaatleri, kendi emniyetleri var!
Sayfa 387Kitabı okudu
Babamın bir çok kusurları vardı ve zavallı hiçbirini gizlemezdi. İlk karısını ve ondan olan çocukları zar zor beslerken şer'i mahkeme kararıyla evimizde birkaç gün için, o da ücretini vererek, misafir kalan bir kadıncağızla, hem de kocasından boşandığı günün haftasında, kaşla göz arasında evlenmesi bu zaafların en iyi misalidir.
O an sanki taş kesildim. Çünkü o insanın o sırada nereye gittiğini hemen anlamıştım: ölüme. Böyle ayağa kalkan biri, otele geri dönmez, bir şarap evine, bir kadına, bir tren kompartımanına, hayatın içinde var olan herhangi bir yere gitmezdi, ancak derin bir boşluğa atlamaya giderdi.
... şöyle ki, bu ülkenin yurttaşları anayasanın kendilerine bahşettiği hakların düzenli olarak yürürlükte olmasını talep etmek gibi sağlıklı bir alışkanlığa sahip olmadıklarından, askıya alınan şeyin hesabını sormamaları mantıklı, hatta doğaldı.
53 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.