Yorulunca daha fazla koşarız. Moralsizliğe, umutsuzluğa hayatımızda yer olmaz. Düşsek bile kalmayız, ayağa kalkar işimize bakarız. Biz, Peygamber öldürmeye giden Ömer’in, Hz. Ömer radıyallahu anh olduğunu gördük. O yüzden gün gelir bülbül de öter, dertler de biter.
Peygamber Aleyhisselam Bedir gibi büyük bir zaferden sonra Medine’ye döndüğünde kızı Rukiyye’nin vefat haberini alır. Hayat, sevinçleri kursakta bırakmak için vardır. Bu hayatı cennete çeviremeyiz ama bu hayattan cennete gidebiliriz.
İnsanın şerefi gururda, tekebbürde, iktidar hevesinde değil takvada yatar. Takva ise sakınmadır. Ama nasıl sakınma? Gücü yetmediği için, beceremediği için, üstesinden gelemediği için sakınma değil; güçlü olduğu halde, başarabildiği halde, elinden geldiği halde Allah’ın kendi hayırlarına olsun diye insanlar için koyduğu yasaklara uzanmaktan sakınmadır. Hadımları zina yapmıyorlar diye, dilsiz insanları küfretmiyorlar diye şerefli sayamayız. İnsanın şerefi kâfir olmamayı seçebilecek şuuru göstermedeki dirayetidir.