Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Selin

Selin
@SGundez
Ankara
353 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
536 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sam ve Sadie 11 yaşındalarken tanıştılar ve tanıştıkları an da bile oyun oynuyorlardı.Oyun oynamaya bağımlıydılar ve eğitimlerini de buna göre aldılar.Evet oyun oynamayı deli gibi seviyorlardı ama ya oyun yapmak?İşte bu da sevdikleri bir başka şeydi.İki oyun sever bir araya gelip, video oyunu tasarımı dünyasında ortaklık kurarak kendi oyunlarını yapmaya karar verdiler ve işte bu ikisi için de hayatlarının dönüm noktası oldu.Hem iyi hem kötü yönlerden.İkisi de travmalarla büyümüş iki gençti ve bu hayatlarını şekillendirmelerinde büyük rol oynadı.Hem iyi hem kötü yönlerden. Bu kitap dostluk, düşmanlık, aşk ve bolca video oyunu içermektedir.2 günde bitirdim ve sevip sevmediğime dair büyük kararsızlık yaşadığım bir kitap oldu, sonunda sevdiğime karar verdim.Sam ve Sadie arasındaki ne olduğu bir kalıba konamayan ilişkileri, okuması oldukça ilginç bir şeydi.Marx ise sevdiğim bir karakterdi, keşke sonu böyle olmasaydı.Yer yer Değersiz Bir Hayat kitabını andırdı.Özellikle Sam ve Jude’un sakatlıkları, başlarına gelenlerle mücadele etme şekilleri olsun aynı gibilerdi ama tabii ki birbirlerinin çok farklı bir versiyonuydular.Video oyunu üretme kısımlarını keyifle okudum, gerçekten yazar iyi iş çıkarmış ve oldukça da bilgili bu konuda çünkü ebeveynleri bilgisayar dünyasına hakim işlerde çalışmışlar ve yazarın kendisi de oyunlar oynamayı seviyormuş.Genel itibariyle sevdim.
Yarın, ve Yarın, ve Yarın
Yarın, ve Yarın, ve YarınGabrielle Zevin · April Yayıncılık · 202435 okunma
Reklam
536 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yarın, ve Yarın, ve Yarın
Yarın, ve Yarın, ve YarınGabrielle Zevin
8.2/10 · 35 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Her şey Leydi Lejyon’un, Jeremy Saatçioğlu’na uğrayıp çok hassas bir saat yapmasını istemesiyle başladı.Zamanı durduran cam saat.Denetçiler yine iş başında anlayacağınız.Hem de bu sefer insan olmanın ne anlama geldiğini bizzat deneyimleyerek öğrenemeye kararlı olarak. Diskdünya’nın zamansızlıkla olan mücadelesini öngören Ölüm, dünyanın sonu için eski dostlarını bir araya getirmeye çabalıyor yani Savaş, Hastalık, Kıtlık ve Kaos’u.Denetçilere karşı, mahşerin beş atlısı. Lu-Tze ise yüzyıllar evvel bir cam saati felaketine daha tanık olan tarih keşişlerinden biri, zamanı biçimlendirme yeteneğine sahip olan esrarengiz yeni çömezi Lobsang ile Jeremy’nin yaptığı saati yok etmek için yollara düşüyorlar.Susan ise büyükbabasının yönlendirmesiyle Lu-Tze ve Lobsang’in peşine düşüyor çünkü aslında olayın iç yüzü sandıklarından çok daha farklı ve karmaşık bir gerçek taşıyor.Zaman duracağı âna kadar akmaya devam ediyor.Tik tak tik tak ti… Yine harika bir kitaptı.Böylece Ölüm Romanları’nın da sonuna geldim.Ölüm’e olan sevgim bu kitaplarla daha da çoğaldı.Terry Pratchett’a olan hayranlığım da tabii ki.Bundan sonraki başlayacağım diskdünya serisi ne olur bilemem ama şimdiden onu da seveceğimin garantisini verebilirim çünkü her bir kitap ayrı özel, güzel ve eğlenceli.
Zaman Hırsızı
Zaman HırsızıTerry Pratchett · Delidolu Yayınları · 20227 okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Domuznöbeti gecesinde tüm çocuklar şöminelere çorap asar, ağaç süslerler ve Domuz babadan istedikleri hediyelerini bulacakları sabaha uyanmak için yataklarına giderler.Noel, Noel baba ve geyiklerinin, domuznöbeti gecesi, Domuz Baba ve domuzları versiyonu yani anlayacağınız.Ancak evrenin yöneticisi olan Denetçiler yine rahat durmuyorlar ve Domuz Baba’nın ortadan kaybolması için kolları sıvıyorlar.Peki bu durumda hediyelerini bekleyen onca çocuk ne yapacak?Ölüm hemen kolları sıvıyor ve Domuz Baba rolüne bürünüveriyor. Susan ise büyükbabasının yine bir işler karıştırdığının farkında, Domuz Baba’nın nereye gittiğini bulmaya kararlı bir şekilde yola çıkıyor. Diğer yandan Görünmez Üniversite üyeleri hiç yoktan yeni periler icat etmenin yarattığı sorunlarla uğraşıyorlar.Ortalarda cirit atan bir inanç akımı var, bu nedenle aklınıza gelebilecek bütün şeylerin tanrısı bir bir ortaya çıkıveriyor, Rektör ve arkadaşları ise yine ilginç maceralar yaşıyorlar. Yine çok güzeldi.Ölüm’e olan sevgim her bir kitapta katlanarak artıyor.Torunu Susan ile arasındaki bağ ise ayrı bir tatlı.Diskdünya’ya adım atmayanlar çok şey kaybediyor bence.
Domuz Baba
Domuz BabaTerry Pratchett · Deli Dolu Yayınları · 202020 okunma
Reklam
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ölüm, yine ortalardan kaybolup kendisini insansı şeyler yapmaya verdi ancak bu sefer ki amacı farklı; unutmak.Geleceği bile hatırlayan bir varlık için unutmanın ne kadar zahmetli olacağını belirtmeye gerek yok sanırım, insanlarsa bu konuda hiç zorluk çekmediklerinden Ölüm yine diskdünyayı ziyaret ediyor. Onun yokluğunda ise Mort ve Ysabell’in kızları Susan, yani Ölüm’ün torunu aile işini devralmış halde buluverdi kendisini, öldürme görevi ise oldukça enteresan bir şeyi kapsıyor; müzik. Ozan Imp, cüce Atlın ve trol Kireç müzisyen olmak isteyen üç genç.Imp’in arpı kırıldığında esrarengiz bir dükkandan mitolojik kalıntı olan bir gitar alıyor ve işte her şey ondan sonra rayından çıkıveriyor.Sihirli bir müzik tüm diskdünyaya hakim olup ortalığı karıştırıyor, hatta Görünmez Üniversite’nin üyeleri bile çok etkileniyorlar bundan.Bir anda herkes rockçı kesiliyor çünkü Imp’lerin kurduğu, İçinde Taşlar Olan Grup her müzik yaptıklarında, bu insanların kulaklarına işliyor.Böylece unutmayı öğrenmeye çalışan Ölüm, bir yandan eski anılarıyla bir yandansa yeni göreviyle baş etmeye çalışan Susan ve tarihi çarpıtan müzikle ortalığı kasıp kavuran Imp ve arkadaşlarının hikayesine ortak oluyoruz. Ölüm romanlarında hep bir burukluk hissetmiştim ama bu kitap yas döneminden kesitler sunuyordu resmen(sebebini okuyanlar anlar ancak)öyle ki beni bile üzdü birazcık ama yine güzel ve ilginç maceraların yaşandığı bir serüvendi.Ah Ölüm, üzümlü kekim benim.
Ruh Müziği
Ruh MüziğiTerry Pratchett · Deli Dolu Yayınları · 035 okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Milyarlarca yıldan oluşan zindanının içinde Azrail can sıkıntısı çekiyordu, işte tam bu sırada gözünü diskdünyaya ve Ölüm’e dikti. Ölüm, bir gün kendisi için akmaya başlayan bir kum saati edindi.Bunun anlamı; Ölüm için ölüm yaklaşıyordu, artık onun da harcayabileceği bir zamanı vardı, hemen o zamanı harcamaya başladı ve kendisini Bayan Flithworth’ün çiftliğinde çalışırken buldu. Diğer yandan Görünmez Üniversite’nin 130 yaşındaki en yaşlı üyesi Windle Poons’un öleceği gün gelmişti, öldü de ancak hortlak olarak yaşamına devam etti çünkü öldüğünde ruhunu götürecek olan Ölüm’ü bulamamış ve bu nedenle bedenine geri dönmüştü. Hal böyle olunca Ölüm’ün yokluğu, diskdünyada büyük bir yaşam enerjisi birikmesine sebep oldu, etkilerinin olumlu olmadığını ve oldukça ilginç şeyler yaşattığını söylemeye gerek yok.Bu yaşam enerjisi birikmesini durdurmak içinse herkes güçlerini birleştirdi farkında olmadan.Görünmez Üniversite üyeleri, Windle Poons, Taze Başlangıçlar Kulübü üyeleri, Bayan Kek ve kızı Ludmilla, Bayan Flitworth ve Ölüm, başlarına gelen benzersiz maceralarla karşımızdalar. Ölüm karakterini bu kitapta daha da bir sevdim, özellikle sonlara doğru Windle Poons ve Bayan Flithworth ile olan kısımlar kalbimi eritti.Rektör, Dekan ve diğerlerinin de içinde olduğu maceralar ekstra eğlenceli oluyor zaten Rincewind’de de çokça okumuştum, bu kitapta da yine öyle oldu, özlemişim bu ahaliyi.
Tırpanlı Adam
Tırpanlı AdamTerry Pratchett · Deli Dolu Yayınları · 201759 okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ölüm, gözünü Koçbaşı Dağlarına dikmişti çünkü orada aradığı biri vardı; Mortimer.İşçi panayırında çırağı olabileceği bir usta arayan Mort tam gece yarısı olur ve umutları tükenirken aniden Ölüm’ün ortaya çıkışıyla yeni bir iş sahibi oluverir, Ölüm’ün çıraklığını yapacaktır.Zaten ezelden beri oldukça meraklı olan ve evrenin ardındaki mantığı keşfetmeye kararlı olan gencimiz için bu iş cuk oturdu diyebiliriz. Bir gün Ölüm ile birlikte ilk görevi için yola çıkarak Sto Lat’a giden Mort orada bir prensese aşık oluverir ve zaten ne olursa bundan sonra olur.Ölüm’ün ona verdiği bir sonraki görev prensesi de içerince çırağımız diskdünyada büyük bir etki yaratacak ve tarihi akışı değiştirecek bir hata yapar ve gerisi gelir. Bu arada ise Ölüm, öldürme işlerini çırağına bıraktığından beri insani işlere ve eğlencelere merak salmış olarak değişik olayların içinde bulacaktır kendisini ama kedi sevgisini hiç yitirmeyecektir.Mort ise insanlık işlerini bırakıp ölümle kol gezince onda da bir takım ilginç değişiklikler yaşanması kaçınılmaz olacaktır, neyse ki Ysabell yanında olacaktır.Peki tarihteki bu büyük değişimin etkileri neler olacak?Ölüm ve Mort’un enteresan usta-çırak ilişkisi nasıl sonuçlanacak? Ölüm karakteri ilk kitaptan itibaren merakımı cezbetmişti ve çok sevmiştim.Bu nedenle Rincewind’den sonra hemen Ölüm romanlarına başlamak istedim.Anlatmaya gerek yok, yine harikaydı.5 kitaptan oluşan serinin ilk kitabını böylece okumuş ve çok sevmiş bulundum.
Mort
MortTerry Pratchett · Delidolu Yayınları · 2015183 okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk hikayemizde Dejah Thoris, John Carter ile dolaştığı Helium ormanında aniden ortadan kaybolur.Pew Mogel adlı, Ras Thavas’ın yapay adamlarından biri şeytani planlarını gerçekleştirmek için koz olarak kaçırmıştır prensesi.Amacı Helium’un demir madenlerine el koyup kendisine gemiler yapmak ve Mars’ı işgal etmek.Böylece prensesini kurtarmak için yola çıkan John Carter kendisini antik Korvas şehrinde, koca dev Joog, insan beyinli beyaz maymunlar ve vahşi sıçanlarla sarılı buluverir. İkinci hikayemizde ise John Carter kendisini, iskelet adam görünümündeki Morgorlar tarafından Jüpiter’e kaçırılırken bulur.Sebebi ise Mars’ı işgal etme planlarında Helium’u kullanmak.Tabi ki John Carter buna izin vermeyeceğini çok net bir şekilde Jüpiter’lilere belli edecektir. Böylece serinin sonuna geldim.Gelelim eleştirilere, her kitapta bir kadının kaçırılması ve erkek karakterlerin o kadını kurtarmak için bir sürü maceraya atılması.Hele ki Dejah Thoris o kadar sık kaçırıldı ki bu durum bezdirdi bir yerden sonra.John Carter’ın her yerden ve durumdan kolayca kurtulabilmesi, bir yumruğuyla uzaylıları veya vahşi hayvanları yere serebilmesi, her savaşta dövüşte galip gelmesi, bir atlayışıyla metreleri aşması vs. gibi absürtlükler gırlaydı.Boşuna Cüneyt Arkın’ı andırıyor demiyordum yani.Kadınlar ise hep birilerinin karısı olmak için kaçırılan vb. olarak yazılmış.Bunlar dışındaysa gayet güzeldi de aynı zamanda.Kafa dağıtmalık, konu olarak değişik bir şeyler okumak isteyenler için ideal ama olmazsa olmaz bir seri de değil.
John Carter XI / Marslı John Carter
John Carter XI / Marslı John CarterEdgar Rice Burroughs · Fihrist Kitap · 20223 okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Horz, Mars’ın en eski ve en büyük ölü şehirlerinden biri.Sosyallikten sıkılıp biraz inzivaya çekilmek isteyen John Carter buraya geliyor uçağıyla ve burada Pan Dan Chee ile tanışıyor.Eski ölüleri barındıran bir macera yaşadıktan sonra torunu Llana’nın da onlara katılmasıyla yollara düşüyorlar. Bu sefer kendilerini Kamtol’da siyah korsanların arasında buluyorlar ve burada da ilginç incelemelerin başlarına açtığı belalarla ve dövüşlerle mücadele ettikleri bir başka macera yaşıyorlar. Sonrasında torununu tam evine yani Garhol’a getirdi derken şehrin Panarlı Hin Abtol tarafından sarıldığını öğreniyorlar ve buradan Pankor’a uzanan bir başka macera daha yaşanıyor. En son olarak kendilerini Invak adındaki görünmez insanlar barındıran bir şehirde buluyorlar, bu insanlar içtikleri bir hap sayesinde düşmanları tarafından görünmüyorlar.Derken burada da başları belaya giriyor ve bol görünmezlik içeren bir kaçış macerası daha yaşanıyor. 4 ayrı maceradan oluşan bu kitabı yine keyifle okudum.Böylece artık sırada serinin son kitabı var.
John Carter X
John Carter XEdgar Rice Burroughs · Fihrist Kitap · 20232 okunma
793 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.