Biz yerde yaşıyor olabiliriz ama bir göç bizi göre çekiyor. İnsan yerde kalırsa yabanileşiyor.
Sayfa 45
Suud Efendi; Nerede Kalmıştık? Ha, Senin Hakkını Konuşuyorduk. Seni Helal Lokma İle Besledim. Asla Haram Yedirmedim. Elimden Geldiğince İlim Ve Edep Öğretmeye Çalıştım Daha Da Öğreteceğim. Öğrenmen İçin İmkanlar Da Oluşturacağım, Ömrüm Elverdiğince. Biliyorsun İlk Önce Kur'an Öğreterek Başladım. İmanın Ve İslam'ın Şartlarını Da. Senin İçin Zorluklara Katlandım, Katlanacağımda. Bunlar Babanın Vazifesidir. Ayaklarının Altında Yumuşak Bir Yer Ve Başının Üstünde Gölgelik Olmaya Çalıştım, Çalışacağım Da. Tabii Olarak, Bir Baba Evladının Gereksiz İşlerini Yerine Getirmemelidir. Bu Evladının İyiliği İçindir. Ben Öyle Yaptım. Kendi Yapmadığım Şeyleri Senin De Yapmanı İstemedim.♥
Sayfa 41
Suud Efendi; şimdi sana evladın pederi üzerindeki haklarını anlatacağım. Evladın Valide ve pederi üzerinde hakları vardır.
Tahsin; Benim haklarım ha..
Suud Efendi; ileride validen ile gurur duyman için zevcemi, yani valideni iyi seçtim. Saliha bir kadın olmasını en başta aldım. Sana güzel bir isim koydum. Tahsin; güzel bulma beğenme ve alkışlama demektir. Hep güzel ve değerli bulun istedim. Alkışlanacak işler yapmanı Allah'tan diledim. Yaptıklarınla alkışlaman için dua ettim. Hâlâ da ediyorum. Bir baba evladına güzel etmelidir. Bu evladın hakkıdır. Bizde validenle, seni güzel terbiye etmeye çalıştık. Validen de ben de sana karşı şefkatli olduk. olduk değil mi? ♥
Sayfa 39
Okur Takip Önerileri
Suud Efendi; "insan ruhunun sevgiye ne kadar ihtiyacı varsa otoriteye de o denli ihtiyacı vardır." derdi çok sevdiğim ve saydığım pederim. evimizde Sevginin olduğu kadar saygının nizam'ın Otoritenin de tek merkeziydi. Kendi iç dünyasında, yüreğinde, zihninde nizamını kurmuş ve kendi ile barışmış Kamil bir adamdı. Bu yüzden söyledikleri etkili olurdu. "Kendi nizamını içinde kurmamış birinin ailesinde de bir nizam oluşturması mümkün değil" derdi.
Sayfa 38
Suud Efendi; Hanım biliyor musun Emir Sultan Hazretleri her yıl Erguvan mevsiminde Bursa'da müritleri ile buluşurmuş. Daha sonra Bu gelenek haline gelmiş Adını da Erguvan şenlikleri demişler. Bizim sünnet de şenlik havasında olsun inşallah. Erguvan baharın müjdecisidir. Ömrü bahar gibi geçsin. insanlara faydalı olsun Tahsin. insanlar onda huzur bulsun. Güneşli günlerin habercisi olsun. Ömrü bereketli olsun inşallah.( bir müslümanın takvimi böyle özell olmalı! :)
Sayfa 34
Aşk âlimdir Alim olma yolunda olanlar da daha bir Heybetli durur. Ben aşkı Heybetli taşıyanlardanım. Aşk kimilerinde kılıcını Keskin tutar ve bu Kılıç su verilmiş çelikten mamul gibi Keskin olur. Kılıç erbabını ister. erbabı Aşk kılıcını ustaca kullanır, gelişigüzel oraya buraya savunmaz. Aşk kılıcı, asla Maşuk ona karşı kınından çıkmaz. Ben de asla aşkıma yara açmadım. Asla kesip atmadım. Ne deliye döndüm ne Divane oldum. Ne Hur gördüm nede yok Saydım. Adam gibi sevdim Ve sonuna kadar da hep öyle oldu.
Sayfa 27
Tahsin Paşa; pek çok kadının hayali olan türden yani ince ruhlu meraklı iddiasız Muzip bir zekan vardı.
Feride Hanım'a pazarlıksız ve karşılıksız bir sevgi ile hep içten davrandım. Ondan başka hiçbir kadınla da ilgilenmedim. Ömrümün sonuna dek Feride Hanım'ın gözünün içine bakıp Bir dediğini iki etmedim. Sessiz ve alçakgönüllüydüm, asla azgın bir Uçarı olmadım. Feride Hanım'ın bana karşı ilgisini ve hayallerini kamçılayan şey, sükunetli konuşma tarzım ve insanı büyüleyen ses tonum da bunu bana kendisi söylemişti.♥
Sayfa 24
Yaratılışımın, nefes alışımın, yaşamın ve ölümün ne demek olduğunu gerçek manada idrak edebilmeyi çok isterdim.
O'nu bulmak için çıktığım yolda
O'nunla var olmanın lezzetini tatmış bir Fani.
O'nun için..
O'na ulaşmak için..
O'nu kendisinin sevdiği gibi sevmesi için emir ve yasaklar manzumesi arasında nefes alıp vermeyi Keşke tam manası ile başarabilsem.
O'nun gönderdiği kitaba, O'nun sevdiği Resul'e iman etmiş, bunu yaşam düştü haline getirmiş güçlü bir iman sahibi olmaya güç getirebilsem. ♥
Sayfa 23
kef ve nun arasında bir an olduğumu biliyorum.
Sayfa 22
Çünkü ümit gayb'dır.. Gayb ise yalnızca Allah'ın kudret ve tasarrufundadır. ümitsiz olamazsın!
Sayfa 21
babamın beni karşısına alıp zaman zaman anlattıkları olmasa nasıl yolumu bulurdum bilmiyorum!
Sayfa 21
iyiler ne kadar azdı ve kötüler ne çok ses çıkarıyordu.
Sayfa 21
var olmakla yok olmanın hürriyet ile köleliğin birbirini didik didik ettiği zamanlardı..
Sayfa 21
Her an yeni bir nefes oluşturup acımasız dünyaya soluk olacakken, payitaht düşmanlıklar ihanetlerle boğuşuyordu. Bu Kadim şehir nereden ve nasıl baktığınıza bağlı olarak ne çok farklı yüze sahipti. özünü yitirmemek, peşkeş çekilmemek, müstemleke olmamak ve bir karış toprak kaybetmemek için direniyordu.
Sayfa 20
Sokağı Anlayabilmek Yaşamı Anlamanın En Kolay Yoludur Aslında.
Sayfa 19