"Gerçek anlamda yakınlık ,ona bakınca kendinizi bulduğunuz insanladır. Ama bulduğunuz kendiniz sizin bir benzeriniz değil, bir elmanın diğer yarısı gibi sizi tamamlayan, yani bütün olduğunuzu hissettiğiniz insandır."
Eğer insanlar hiç değişmiyorlarsa, hep aynı anlam örüntüleri içinde kalıyorlarsa, bu konuda fazla tutucu veya o sembollere fazla bağlı iseler "düşünebilme" olasılıkları da tıkanıyor.
Ben kendim olmanın bedelinin tamamını ödemek zorunda kalırken (kendi gelişimim için bu kadar çabalarken) , sen beni görmenin bedelinin yarısını ödeyemezsin (enerjimi saçmalıklarla alamazsın).
Kur'an'ı okuyarak mı Müslüman oldunuz ki başka bir dinden olana Kur'an'ı okusun da Müslüman olsun diyorsunuz. Siz müslüman olmadınız, müslüman doğdunuz. Anadolu değil bir başka yerde doğmuş olsaydınız, (şuan da bile okumadığınız) bir kitabı okuyup dininizi değiştirir miydiniz?
Kimse bekar olduğu için ölmemiştir. Fakat yanlış partner seçimi yüzünden ölen çok insan vardır.. Yani yalnız kalmak, öldürülmekten daha korkunç değildir.