Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gülcan

Sabitlenmiş gönderi
Asık suratlı olmamalıyım, diye düşündüm. Olur olmaz yerlerde gülümsemeliyim. Mutlu olmanın ilk yolu taklidini yapmaktan geçer!
Sayfa 412Kitabı okudu
Reklam
464 syf.
·
Puan vermedi
·
37 günde okudu
Babam İflas Edince
Babam İflas EdinceAsude
7.4/10 · 805 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Lavabodan dönerken bir kez daha Emel'i görünce sakin kalmaya çalıştım. Emel asla dönüp bakmayacağım geniş, taba rengi keten pantolon, kolları düşük, çiçekli bej bir gömlek, üzerine ince bir hırka giymişti. Bu moda intiharı karşısında Emel'i bir yerlere şikâyet etmek isterdim ama henüz rüküş giyinme diye bir suç, ceza kanununda tanımlanmamıştı. Ne yazık! Emel'in gözlerimi bıçaklayan görüntüsü depresyonumu bir tık daha yükseltirken sınıfımın öğretmeni Bahar kolumdan tutup beni durdurdu.
Sayfa 369Kitabı okudu
Gülcan
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Deliliğe Övgü
Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus
7.6/10 · 11,5bin okunma
Reklam
Gülcan
Bir kitabı okumaya başladı
Sahildeki Evimiz
Sahildeki EvimizJane Green
7.7/10 · 44 okunma
"Bu hikâyede prens yok," dedim Murat'ın gözlerinin içine bakarak. "Prensesleri her zaman bir prens kurtaracak diye bir şey, yok değil mi? Bütün kızlar kendini kurtaracak kadar güçlüdür."
Sayfa 261Kitabı okudu
Otelden çıktığımda, yalnızca bir on kuruşum vardı. Sular akmıyordu, yüzümü yıkayamamıştım. Yine de güzel bir sabahtı diyelim. Parasız bir akşamdan daha güzel bir yanı bulunuyordu parasız bir sabahın. Bir yerden para almak umudunu yitirmemiş oluyorsunuz ve bir koca günde para istenebilir birkaç tanıdık çıkabiliyor insanın karşısına. Da, ay sonu olunca iş biraz güçleşiyordu. Güvendiğiniz, size şöyle bir on kâğıt verebilecekken, «Ay sonu işte...» falan gibi bir şey diyebiliyordu rahatlıkla. İnanmaktan başka çıkar yol yoksa, insanın biraz canı sıkılıyordu. Ve borçlanmaya ve borçlanıp yeniden borçlanmaya alışamamıştım daha. Elim cebimde ve on kuruşluk avcumun içinde, yürüyordum. Midem kazınıyordu. Bir simit alabilseydim kurtulurmuşum gibiydi. Köşeyi, simitçiyi geçtim ve akşamki şarabın ucuzluğu midemde isyan bayrağını çekti. Hızlandım. Unutmalıydı. Bu da diş ağrısı gibi bir şeydi; unuttun mu, geçerdi. Sabah daha da güzel olabilirdi ya, on kuruşa bir şey satılmıyordu. Erkenci bir dilencinin kirli yaygısına attım onluğu ve sanki meteliksiz olmak daha rahattı Üstelik, öyleydi de... Bilmem, belki bu durumu seviyordum. Her şeyi kolaycana severmiş gibiydim. Değilse de, böyleliğine inandırabilyordum kendimi. Meral aklıma gelince durum değişiyordu. Ona uzak olmak ağırıma gidiyordu. Kızıyordum. Niçin böyle olsundu?.. Niçin?.. Daha da kızdım mı, birkaç ortak çıkarıyordum babasına.
Sayfa 144Kitabı okudu
Ama rüyalar günlerin önsözü, dünlerin sonsözüdür, bocalayan zihinlerimiz yazar onları.
Sayfa 105Kitabı okudu
Ara sıra kullandığım aklım şu an kendine başka bir rota çizmiş, beni kalbimle baş başa bırakmıştı. Ne yazık ki kalp berbat bir yol arkadaşıydı.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Kendi kendime Türkçe mırıldandım. "İyi miyim? Güne berbat başladım ve az önce bir beyin kanamasının eşiğinden döndüm. Neyse ki annemin dediğine göre beyin yerine bir yığın saman taşıdığımdan hayati tehlikem yok. Bu arada üzerindeki takımın markası ne? Umarım markasız şeyler giymiyorsundur. Çünkü bu, bir Ferrari'yi çaputla kapatmak kadar vicdansız bir hamle olur!"
5,4bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.