Sait Sırdaş
@Saitsirdas
Mardin
1999
10 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okur Takip Önerileri
Tüm bunların sebebi fabrikaların, atölyelerin ve toprağın büyük bölümünün çalışanların, işçilerin değil bir avuç zenginin, kapitalistin elinde olmasıdır. İşçinin ise, kendini ve ailesini geçindirmek için nasırlı ellerinden başka bir şeyi yok. Peki, işçi ne yapmalı?
Sayfa 9Kitabı okudu
Sait Sırdaş tekrar paylaştı.
Mader ….. “Yaşamak için adım atmak lazım, hep yenilenmek lazım, yeni bir hayat yaşamak için değişmek lazım. Biraz cesaret, biraz çaba, biraz da yiğitlik lazım. Korkaklar yeni adımlar atamaz , onlar kendilerini korkunun ve utancın paslı zincirlerinden kurtaramazlar. Korkan bir yürek, hiçbir zaman emeline ulaşamaz…”
Sayfa 305
Ama bitmez yolculuklar
Belki biraz canın yanar
Düştüğün yerde doğrulup
Başlar yine ilk adımlar
6 yıldır Aileler ile birlikte sürdürdük Adalet mücadelesini, Kızıltepe'den Hilvana 21. Kez Yola çıktık ama Hiç şaşırmadık yine katiler korundu Ve karar adaletsizlik oldu
#SurucDavasıKapatılamaz
Müslüman toplumlarda Habil ile Kabil olayı iyi ile kötü, haklı ile haksızın ilk çatışması olarak nitelendirilir. Aynı zamanda ilk ölme ve öldürme olayı ile insanın hemcinsini öldürdükten sonra bir kargadan esinlenerek nasıl toprağa gömdüğü anlatılır.
Toplumda, Habil mağdur ve mazlum olarak nitelendirilirken, kardeşi Kabil kötülüklerin başı, ilk kötülük yapan insan olarak gösterilir.
Günümüzde ortaya çıkan ekonomik, sosyal ve kültürel değişmeler, hayatı karmaşaya belirsizliğe ve çözümsüzlüğe sürükleyecek hızlı gelişmelere yol açmıştır. Böylesi bir ortamda kendini arayan birey, büyük bir boşlukla yüz yüze gelmiştir. Modernitenin sunduğu her türlü imkara karşı insanlar, anlamsızlık ve doyumsuzluk duygusandan kurtulamamaktadır.
"Kadınla anlamlı ve onurlu yaşamın büyük bilgelik ve yücelik gerektirdiğini hiç unutmamak gerekir. Aşk ideası olanların bunu gerçekleştirme yolunun bu bilgelik ve yücelikten geçtiğini her an hatırlamaları gerekir. Başka türlüsü aşka ihanet ve köleliğe hizmettir. Toplumsal hakikate ulaşılmadan aşka erişilemez."
Kadınlarla ilgili bir Kızılderili atasözü ise, kendi toplumlarının bilgeliğini ve kadına verdikleri değeri yansıtmaktadır: "Doğum yapan herşey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeğe başlamış olacaktır."
Bir uygarlığın seviyesini ölçmek istiyorsanız, derhal oradaki kadının hayat şartlarına bakın.
Sümer zigguratlarına tanrıça olarak giren kadın, tapınak fahişesi olarak çıkar. ilk genelev sümer kentlerinde açılır. Yine Sümerler de kadın pazarlarda vazgeçilmez bir köle nesnesidir.