"Beyim, geceler yalnız uyku ve rüya için midir? Hayata ateşli kıvılcımlar da gerekmiyor mu? İyi yürekli insan, aşk, sevgi ve sevişme uzun gecelerin gölgesinde, bir ağaç gibi tomurcuk açmamalı mı?.."
Sevgilim
Göğsünden topuklarına
Buydu çırpındığım gerçek
Buydu vardığım sonsuzluk
Bizden başka can evi yok Tanrının
Bizden başka zamanı
Bizden başka ölümü
Yok...
"Öyle düşündüm ki seni yitirdin, gerçekliğini"*
Sonra sabahın ağzı çimenlerin koynunda
Çıplak ayakların yürüdüğü uykular
At kestanelerinden bir şehir acısı
Üç zaman birden ışıdı boynunun lambasında
Ben bir simli cümleyim Hayal Hanım
Kirpiğinden topuğuna harf harf işlenmiş
Senden uzak bir gerçeğim kalmadı
Uyandım dünyanın bütün uykularını.
Ölüm sensin bundan sonra sabahın sahibi..*
Ağzımın üstünde bir gökkuşağı ağzın
Uyandım göğsünün has bahçelerinde
Sevgilim, acımın sahibi, dünyayı düzeltenim
İkinci bir sonsuzluk avuçlarımda gövden.*
Mutluluğun bir şekilde elde edildikten sonra katlanıp cebe konulmuş bir ideal olarak adlandırılabileceği kanısında değilim. Puşkin' in de dediği gibi:
Mutluluk yoksa da
Huzur ve özgürlük var dünyada !