Tespit müthiş. Herşeyimiz gösteriş, herşeyimiz riya iken, lüzumlu lüzumsuz bilgiyi bile gurur için istediğimizi herkes kendine itiraf edemez. İsmet özel tam noktaya isabet etmiş.
Konu farklı bir yön alıyor ama adaletin olduğu bir sistemde birileri mahkumda olabilir beraatde edebilir. Maddi delillerin yeterli olması kafidir. Lakin her ne kadar birisi mahkum edilsede, yargı sisteminin temelinde ıslah etmek vardır ki suçunu kabullenmeyen, kendinde eksik olanın adalet olmadığını düşünen birisi için bu organizasyonun pekde önemi yoktur. Kamu düzenini bunun dışında tutuyorum, o apayrı bir konu. Velhasıl bencede insan kendinde eksik olanı, eksik olduğuna inandığını ister, başkalarının telkinini değil.👍
Sayın Abidin Özmen, Cumhuriyet Bayramı'nda nutuk söylüyormuş:
"Cumhuriyet, şöyle bir idaredir; böyle bir idaredir" demiş, bir hayli saymış dökmüş... Fakat karşısındakiler bu sözlerden bir şey anlayamamışlar. O zaman sayın valimiz de Niğde ağzıyla: "Velhâsıl, demiş, Cumhuriyet dedüğün öyle bir şey ki dadından yenmez."
Onun dediği gibi biz de demokrasi denilen şeyi bir türlü anlayamadık. Kimi seçim diyor, kimi geçim diyor, kimi açım diyor. Bu da Cumhuriyet gibi, dadından yenmez bir nesne galiba. Biz bu yeni dünya meyvesinden bir tadalım dedik, doğru hapishaneyi boyladık. Ağzımızın tadını aldık.
Kimse senin nelerle başa çıkmaya çalıştığını, neleri yendiği, yenemediğini, kimlerin yanında olmak istediğini, nelerin ağrıttığını başını, neler hissettiğini, neleri hissetmekten korktuğunu, içini, senden daha iyi bilemez. O yüzden dik yürü hep, kendine, sadece kendin lazımsın.