Yeter ki ol desin ol deyince olduran. Kişi samimiyetle ellerini açsın bulmak için araması gerekenleri. Vazifenin içine saklanmış bir lezzet var
ve kulluğun lezzeti ruhun duydugu asıl ihtiyaç. Bir bilinse, bir anlaşılsa belki de bitecek birçok hata...
Bu dünyanın geçici olduğumu anlamak için kaç ölüm haberi duymamız gerekiyor? Zamanımızın sınırlı olduğunu fark etmemiz için kaç kayıp daha vermemiz gerekiyor? Cenazede toprak atarken dahi aklında dünya olan insanı uyandırmak için ne yapmak gerekiyor?
Biraz yaşayıp sonsuza kadar ölü olarak kalacağını düşünüyorsan şimdi de ölüsündür. Çünkü sonsuzun içerisinde birazcık yaşamış olmak,
yaşamamakla denktir.
Sonunda varlığı ve değeri biten bir hayata anlam yüklenebilir mi? İşin bir sonu olduktan sonra, yaşamış olmak ile hiç yaşamamış olmak arasındaki fark nedir ki?