Bu deklarasyon, nereye ait olduklarını bilen, kalplerinin derinliklerinde hangi tarafta durduklarını hisseden Müslümanlara hitaben yazılmıştır.
Haberinizin olmadığını söyleyemeyeceksiniz!
İlim yolunda olmak,ibadette eksik kalmaya gerekçe gösterilemez.İnsani gorevlerdede aksama sebebi sayılmamalıdır.Namaza vakit bulamayan âlim,Allah'ın övdüğü âlim değildir.Ebeveynine karşı kusurlu olan âlim,örnek âlim olamaz.Sosyalligi olmayan,içine kapanmış ,kitaplarına gömülmüş okudukça okuyan biri Ümmet e mal olmuş bir âlim değildir.İlmine gömülmüş ama dışarıdaki dünyayida gören,çevresindeki sesleri duyan,insanı vazifelerini ihmal etmeyen âlim aranan âlimdir...
Yaşamadığın acıların üzerine konuşmak hadsizlik midir biraz? Konuşsam haddimi aşar mıyım? Sussam meydanı şeytan bırakır mıyım?.. Bilemedim ama bildiğim tek bir şey var ; iman varsa imkan da vardır.
Kitap, Abdullah Galip Bergusi'nin zindanda yazdığı ve Filistin ' in durumunu bir aile hayatıyla yansıttığı bir kitap.Filistin'in yaşayan efsanevi komutanlarından Bergusi İsrail tarihinde 67 müebbet ve 5200 yıl hapisle en çok ceza verilen kişi. Davasını tutsakken anlatan biz özgür bireylere çok şey anlatıyor. Onların gireceği cennetle aynı cenneti istemek çok üzücü...
Siyonist güçlere karşı canı pahasına direnen İsmail ve Macide' nin evliliği ile başlayan hikâye; mutluluğu, acıyı, ayrılığı, özlemi, nefreti ve azmi ziyadesiyle hissettiriyor.
Kitabı elime aldığım da bu kadar çabuk bitireceğimi düşünmüyordum. O kadar güzeldi ki bir kaç gün etkisinden kurtulamadığım efsane bir kitap şiddetle tavsiye ediyorum lütfen okuyun okutun
Dernekler masum isimler altında insanlara yanlış şeyleri pazarlıyorlardı.
Kadın Hakları...
Kadın erkek eşitliği...
Erken evliliğe hayır... Kadın erkek ilişkilerine özgürlük...
İçi seytani söylemlerle dolu bu sloganlar öylesine yayginlaşmıştı ki, artık Dernekler basinda kolayca seslerini duyurabiliyor, modernleşme ve ilerleme bahanesiyle fitne saçan fikirlerini satışa çıkarabiliyorlardı. İslam'ın artık geride kaldigini bile savunur hale gelmişlerdi.
Halbuki İslam onların zannettiğinden daha şerefli ve aziz bir dindir.
İslam, kadınların onuru ve şerefini korumak için sanılanın aksine onlara daha fazla hak ve özgürlük vermiştir.
Bu dernekler, kadın haklarını koruduklarını iddia ediyorlardı ama aslında kadını güzellik şirketlerinin bir metasi haline getiriyorlar, onu ucuz bir eşya gibi görerek sistemin kölesi olmaya mahkûm ediyorlardı.
Hicabı bir kenara atmasını istiyorlar, çıplak vücudunu ürünlerini pazarlamak için kullanıyorlardı. Sonra da al sana fitne fücur.