Evet, o gündem olan kitabı nihayet bende bitirdim! Açıkçası bu kadarını beklemiyordum, beni derinden etkiledi.
Kitabın dili yalın olmakla birlikte içeriği çok zengin. Adeta kelimelerin şiirselliğinde kayboluyorsunuz! ve son olarak kitaplara post-it yapıştıran biriyseniz bu kitabı bitirene kadar paranız bitebilir :=)
Son olarak öğrencimin bu başarısı beni çok gururlandırdı ve mutlu etti.
kitapla kalın...
İnsanları görüyorsunuz; kitap okumuyorlar,
düşünmüyorlar, bu denli geçim sıkıntısına batmış bir insanlığın
gözlerini ayaklarından kaldırıp ufka dikmesini beklemek yetersiz
bir umut değil mi?”
Kendinden utanç duyan insanın yaşanabilecek bir hayatı olmaz.
Çünkü her hareketinin hesabını yapar, her söylemi tiksinti uyandırır kendisinde. Ve yaşamaz, utanmaktansa köşede kuytuda beklemeyi yeğler.
“Tam olarak bilmiyorum aslında” dedi. “Sadece, yaşayabilmek istiyorum…” Durdu, demek istediği şey bu değildi. Hızla değiştirmeye çalışarak “Yani, kendim gibi yaşayabilmek demek istedim.”
Geç kalmıştı. Zamanın sessiz yankılarını işitmemişti kulakları. Tüm çağların ve tarihin ve milyar yılların ve sonsuz bir evrenin durağanlığı içinde yakalayamamıştı zamanın dökülen kanatlarını...
Çok mu şey bekliyordum, yoksa beklediklerime çok mu
yetersizdim? Bu gerçek bir soru da değildi gerçi; asıl cevap hangi
avuntuyu bulacağımdı sorulara verdiğim kaçamak cevaplarda!
Bir ada gibi yükseliyorum yaşamın
üstünde, dibimi ve en dibimi dövüyor hayat, dalgalar gibi… Bende
ise sarhoş bir kayıtsızlık rüzgârı. Yürüyorum hayata karşı, fakat, bu
rüzgârın okşamalarıyla – yalnızca – yalpalar gibi…