Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serkan A. Karatan

Olur mu?
Bak, bu çocuk Şuşa'yı görmedi, burada doğdu! Bunun vatanı bu yatakhane! Yatakhane bir insana Vatan olur mu? Yatakhane insanın toprağı olur mu?
Reklam
Güneş doğar sabah olur, gün yükselir öğlen olur, sonra Güneş batar akşam olur ve gece başlar... Gün bu demek miydi? Yaşarsın, bir şeyler yaparsın ki, gün odur. Ya o gün, o kara gün... 1992 yılının 8 Mayıs günü? Ermeni'nin Şuşa'yı işgal edip halkı kırıp geçirdiği gün. Hiçbir 'gün' sözünün içine sığmazdı o gün.
... caniler koyun gibi başları kesilen yaşlı adamlara bakarak eğlenmeye başladılar... Eşref'in hamile karısı Gülbacı, ortaya çıkar çıkmaz tüfeğin süngüsünü onun karnına geçirip kadının karnını yırttılar. Aman Allah'ım! çocuğun başı görünüyordu. Kadın yere düştüğünde çocuğu karnından çekip çıkardılar ve tepiklemeye başladılar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gece gündüz bizim kapımız da dolanan, ekim biçin işimize yardım eden, duvar ören, su kuyusu kazan Ermenilerdir. Biz ne zaman onların yüzüne kem bakmışız? Ne zamandır böyle kudurmuşlar ki şimdi gelip Şuşa'da da at oynatıyorlar... Bunu da Rus'un rızasıyla yapıyorlar.
Anlayın şunu artık!
Hiçbirimiz tam değiliz. Hepimiz eksik ve kusurluyuz. Hiç kimsenin kimseye, bir eleştirici gibi davranma yetkisi yoktur.
Reklam
Birey, yaşam sürecinin her anında ve her yerde kişiliğinden izler bırakır.Davranışlarımızda, kişiliğimizden bir ipucu bırakmayan ne bir söz ne de bir hareket düşünülemez.
Var olacaktır...
İktidarda olanlar kuralları dayatırlar ancak tarih boyunca sorgulayan ve isyan eden bireyler de var olmuştur.
Açık veya kapalı kavramları, sadece insanlar için giyindikleri ve çıkarttıkları kıyafetlere sahip oldukları zaman anlamlıdır. Kıyafetler mevcut olmadığında hiç kimse çıplak değildi.
Iyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. Insan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir.
Reklam
...sen ve ben kim idik? Halkımızın sayesinde büyüyüp adam olmadık mı? Öyleyse iyi ve kara günlerde beraber olacağız, mutluluğu da, felaketi de paylaşmasını bileceğiz. Her şey yolundayken biz de halimizden memnunduk, şimdi bir felaketle karşı karşıya isek, herkes kendi başının çaresine baksın diyemeyiz ya...
Toprak ve su insanlar arasında eşit olarak paylaştırılınca, kendi tarlamız olunca, kendi tarlamızı sürüp eker, kendi ürünümüzü kaldırınca biz de mutlu olacağız.
Anadolu'ya ayak basan uğurlu ve mübarek ayak, leşe konan kargalar gibi sahte muzafferiyetle ve İslam kanı içmekle serhoş, düvel-i müttefikanın kararmış gözleri önünde millete hamiyet, cesaret seromu zerk etti. Askeri ve mülki idareler perişan bir halde iken bir araya topladı. Üzerlerine hamiyet ve cesaret yağmurları yağdırdı. Türkiye'ye yeniden hayat verdi. İşte bundan ötürü Atatürk'ü bütün yürekle severim. Evet severim ve seveceğim...
Uygarlığın güya öncüsü ve kurucusu olduklarını savunan batılı bilim adamları, dünya halklarını medeniyet skalasında tasnife tâbi tutarken, özellikle Türkleri, Amerika'nın yerli halklarını ve Afrikalı milletleri görmezden gelirler ve bazen de lütfedip incelemeye değmez 'kenar mahalle' kültürleri olarak takdim ederler.
Geri116
254 öğeden 241 ile 254 arasındakiler gösteriliyor.