Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hüzünlü Şaire

Hüzünlü Şaire
@Sevincim05
Sıkı Okur
Bir kahve yap, Bir kitap seç, Ve dünyayı sessize al... (Yazar Adayı)
Sabitlenmiş gönderi
Geceye Not...
Dikenli gözlerimizin dibinde sıçrayan o paslı öfke bile gün gelir, yerini çelikten daha soğuk bir ilgisizliğe bırakır... Üstelik bu ilgisizliğin, yaşandığı her yer artık bir mezardır...
Reklam
Gamzelerimde açtırdığın papatyaların mevsimi geldi Sevgilim! Şimdi sulama sırası sende... S. Y
Yine bir gecenin tenha karanlığına gizledim duygularımı. Kimsesiz sokaklarına, ucu kırık kaldırım taşlarının arasına. Artık kırılmasın istedim, incitilmesin. Kaçak kimliklere büründüm tanıyan olmasın diye, Onca soruların cevabı oldum, biriken soru işaretlerinin noktası. Ben bilinmezliğe yürüdüm, bilinen sahte tümcelerden sonra... Bir şiirin ilk dizesi bile olmayı başaramamışken, Zaman beni altına atılan imza saydı. Ben yorgunken hayattan yana, Sen dur durak bilmez adımlarınla yordun yüreğimi. Nefes alışını duydum, soluksuz kalışını... Ben izah edemezken beni senle dolu sözlerime, Sen bir parantez daha açtın sahte cümlelerinin içine. Onca yitirilmiş sevda varken şu dünya dediklerinde, Ben seni tek sevdam saydım ölümün bile bitiremediklerine... S. Y

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Sen ey kalbim, titremez misin, Uzak bir hatıra gelip dayanınca kapına?"
Denizin dibindeki avuç içi kadar yer suyun baskısına nasıl dayanıyorsa, sende öyle dayanıyorsun Milena! Hayat rezillik aslında, hep midemi bulandırır. Hayatla başa çıkacağımı, insanlara dayanabileceğimi ummazdım bugüne kadar. Utanç duyardım bundan ötürü. Ama sen birşey öğrettin bana şimdi. Dayanılmayacak gibi olan, hayat değilmiş meğer...
Reklam
Olay mahalindeki son halini ararcasına, Hunharca esiri olduğun bir pişmanlık içindeysen eğer, Eşiğimdeki kalabalığa aldanıp yalnızlığımın bittiğini sanma. Bütün kalabalığım "yalnızlığıma", Bir seyircidir aslında...
İçimdeki mezarlık kendini vazgeçilmez sananlarla dolu... S. Y
Ruh Günlükleri
Beni bulduğunda mağlup bir haldeydim hayata karşı. Bombalanmış bir yüreğin parçaları vardı etrafta. Ama yine de herşeye rağmen kendimi iyileştirmeye çalışıyordum. Maziden arta kalan ne varsa, toplayıp bir bohça gibi sırtıma kurtulmaya çalışıyordum. Bir umut vardı hep içimde biliyordum. Kanadı kırık bir kuşun, özlem duyduğu mavilikleri bekleyişi
Sana anlatamadığım, Anlayamadığım şeyler de var anne. Kim bilir, belki bende senden öğrendim içimin fırtınalarını yüzümdeki gülümsemeyle ve dudağımdaki "iyiyim ben" yalanlarıyla kapatmayı. Kim bilir, belki de sen anlıyorsun gözlerimdeki acıyı. Ama ne senin sormaya dilin gidiyor, ne de benim anlatmaya cesaretim var. Oysa uzanıp dizlerine, "Yoruldum artık anne" diyerek ağlamayı ne de çok isterdim. Ama sen beni yine de iyi bil anne. Ne ben artık senin arkana saklanacak kadar küçüğüm, Ne de sen beni o yorgun dizlerinde taşıyabilecek kadar güçlü. Sebeb olacağım her gözyaşına kurban olurum ben. Sen kendine iyi bak annem. Ben toparlanmanın yolunu nasıl olsa bir şekilde bulurum...
Kadınları oturduğu yerden anlamaya çalışan adam; Anlaşılmaz bunlar" deyip çekilir köşesine... Bir kadını anlamak için, ayrıntılarda saklı olan gerçekleri ve büyüleri çözmen gerekir... Daha kapıda bir çift terlikle başlar kadının varlığı, anahtarı unutmuş olma ihtimalini düşünmeden basarsın zile ve bir sıcak tebessüm karşılar seni, tüm yorgunluğunu sırtından aldığı ceketinle birlikte asar vestiyere.. Mutfaktan gelen sıcak aş kokusu, kadının erkeğine duyduğu sıcacık Aşk'ın kokusudur aslında... Akşam içilen bir fincan kahvede edilen iki kelam değil mesele, asıl mesele cemaline ve sesine duyduğu özlemde gizlidir... Annesinin hırçın oğlu, Sen yorganı hep atarken üstünden, kadındır her gece attığın yorganı annen gibi şefkatle üstüne örten... Bir kadını anlamak için ayrıntıları okumak gerekir ve en önemlisi bir kadını anlamak için o kadını yaşamak gerekir... Kadınları oturduğu yerden anlamaya çalışan adam! Önce "adam" sıfatına layık olmak, Sonra, Her gördüğün kadını çantada keklik sanmamak gerekir... Parayla madam olabilirsin ama, Paran var diye "ADAM" - Olamazsın!
Reklam
Kalbim paramparça olsa da henüz kurtarılmayı bekleyen bir ruhum var benim. Kalbimin kesik acısı hala taze iken, Düşüncelerim aklımı çoktan terketmişken, Her defasında inatla kurduğum hayallerin yıkıla yıkıla enkazı altında kalırken, İnandığım onca doğrunun yanlışlarıyla yüzleşirken, Güvendiğim limanların suyu bir bir çekilirken, Sevda türkülerim ağıtlara dönerken, Henüz kurtarılmayı bekleyen bir ruhum var benim. Bedenime can veren, Kemiğimin iliğine işlemiş, Azat edilmeyi bekleyen ruhum var benim... S. Y
Maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın. Hepiniz mezarısınız kendinizin…
İnsanlar üçe ayrılır; Görenler, Gösterince Görenler ve asla Görmeyenler...
Şimdi siz hammaddesi bozuk, Dikiş tutmaz insanlığınızı, İpekten kumaşlara sarıp birde onu vitrine koyup bize mi satacaksınız? S. Y
181 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.