Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seynanur

"Ama... yani sen, bizden... onu sihirbaz ilan etmemizi mi istiyorsun? Ah, hayır, olmaz! Hiç emsali var mı!?" "Nesi var mı?" diye sordu Nine sertçe. "Daha önce hiç olmadı!" "Bir sürü şey daha önce hiç olmadı. Yalnızca bir kez doğarız." Daraçı ona sessiz bir yakarıyla baktı. "Ama bu tö..."...re" diyecekti, fakat sözcük, daha ağzındayken soldu. "Nerede diyor?" dedi Nine zaferle. "Kadınların sihirbaz olamayacağı, nerede söyleniyor?" Daraçı'nın aklından şu düşünceler geçti: ...Hiçbir yerde söylenmiyor, her yerde söyleniyor. ...Ama genç Simon, her yerin hiçbir yere çok benzediğini ve aradaki farkı göremeyeceğimizi söylüyordu. ..Kadınların Üniversite'ye girmesine izin veren ilk Rektör olarak mı hatırlanmak istiyorum? Gerçi yine de hatırlanmış olacağım, orası kesin.
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
"Daha önce hiç olmadı!" "Bir sürü şey daha önce hiç olmadı. Yalnızca bir kez doğarız."
Sayfa 222Kitabı okudu
"Bak," dedi çaresizce, "Alınma ama, Havamumu Nine, ee... Havamumu Hanım... Bayan..." "Sanırım şu anda Esmerelda yeterli olur. Aynı süpürgeyi falan paylaştığımıza göre..."
Sayfa 219Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Daraçı'nın aklına, burada, kendi sahasındayken yolu onun göstermesi gerektiği geldi ama ölümcül nikotin bağımlısı birinin, acelesi olan Nine'yle yarışması mümkün değildi. Daraçı ancak yengeç gibi yan yan sekerek ayak uydurabiliyordu ona.
Sayfa 219Kitabı okudu
"Geriye nasıl döneceğiz?" "Ah, tanrılar aşkına! Biraz yürekli ol be adam. Uçacağız." Nine çalı süpürgesini salladı.
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
"Ne olmuş seni fırlattıysa?" diye azarladı Nine. "O daha çocuk! Çocuklar eninde sonunda hepimizi fırlatıp atar! Senin sadakat dediğin bu mu? Hiç mi utanman yok? Tam da nihayet bir işe yarayabilecekken, surat asıp oturuyorsun!"
Sayfa 212Kitabı okudu
"Gidip şu Büyük Salon'u bulalım madem. Boşa harcayacak zaman yok." "Şey..." dedi Esk tereddütle. "Ama oraya kadınların girmesi yasak..." Nine kapıda kalakaldı. Omuzları dikleşti. Çok yavaşça döndü. "Sen ne dedin?" dedi. "Bu yaşlı kulaklar, yanlış mı duydu? Yanlış duydu deme, çünkü yanlış duymadılar." "Özür dilerim," dedi Esk. "Alışkanlık işte..." "Görüyorum ki, gözünü haddinden düşük yerlere dikmişsin." dedi Nine soğuk soğuk.
Sayfa 183Kitabı okudu
"Ve sen, tüm bunları yalnızca yaşlı Nine'nin söylenmesi olarak düşündün, değil mi?Ama gerçek şu ki, büyü kullanırsan dikkatleri kendine çekersin. Onların dikkatini. Onlar daima dünyayı izlerler. Sıradan zihinleri belli belirsiz algılarlar ve onlarla uğraşmazlar, ama içinde büyü olan bir zihin parlar, anlıyor musun! Onlar için işaret ateşidir. Onları çağıran şey karanlık değil, ışıktır! Gölgeleri yaratan, ışıktır!" "Ama... ama... Onlar neden ilgileniyorlar? N-ne istiyorlar?" "Yaşam ve biçim," dedi Nine.
Sayfa 181Kitabı okudu
Fakat keskin bir söz veya daha da keskin bir sessizlik, kaba kuvvetin başarabileceğinden çok daha fazlasını başarmıştı. Geride morluk da bırakmamıştı
Sayfa 181Kitabı okudu
Büyülerin gücü vardır. Onları yazmak ve iki kapak arasına tıkmak, o gücü azaltmaz. Büyü, sızar. Kitaplar birbirleriyle reaksiyona girer ve kendilerine ait bilinçleri olan, gelişigüzel büyüler yaratırlar. Büyü kitapları genellikle raflara zincirlenir, ama çalınmasınlar diye değil...
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
"İstersen aptallık et, ama en azından kendi aptallığını et."
Sayfa 139Kitabı okudu
"Dedi ki... dedi ki... Üniversite'ye kadınların girmesi yasakmış!" "Yanılıyor." "Hayır, doğruyu söylediğini anladım. Doğru söylendiğinde anlarsın ya Nine..." "Aptal çocuk... Tek anladığın, adamın doğruyu söylediğini zannettiği. Dünya, insanların onu gördüğü gibi değildir her zaman."
Sayfa 129Kitabı okudu
Gerçek şudur ki, sihirbazların zihinleri, düşüncelere şekil verebilir. Cadılar, dünyada var olan şeylerle çalışırlar ama bir sihirbaz, yeterince de iyiyse, hayal gücünü ete kemiğe büründürebilir... Lakayt bir biçimde "zaman ve uzam evreni" olarak adlandırılan küçük mum ışığı halkası, eğer çok daha nahoş ve öngörülemez bir şeyin içinde yüzüyor olmasaydı, bu sorun var olmazdı. Normalliğin kırılgan perdelerinin ötesinde, tuhaf Şeyler, homurdanarak dönerler. Zaman'ın kıyısındaki derin çatlaklarda, garip ötüşler ve ulumalar her zaman vardır. Oradaki Şeyler o kadar korkunçtur ki, karanlık bile onlardan korkar. Çoğu insan bunu bilmez ve böylesi çok daha iyidir, çünkü herkes battaniyeyi başına çekip yataktan çıkmayı reddetseydi, dünya işleyemezdi. (Ve evet, insanlar, sadece bir gölge kalınlığı kadar uzakta kendilerini ne dehşetlerin beklediğini bilseler, tam olarak böyle yaparlardı.)Sorun şudur: Büyü ve gizemcilikle ilgilenen insanlar, ışığın kıyısında çok fazla zaman geçirirler; dolayısıyla Zindan Boyutları'ndaki yaratıklar da onları fark eder. Ve bu yaratıklar, bítmek tükenmek bilmez "gerçekliğe geçme çabaları" için onları kullanmaya başlar.
Sayfa 126Kitabı okudu
Kazanmak için risk almak gerektiğini hatırladı.
Sayfa 113Kitabı okudu
Sen onların aynı göründüğünü düşünsen de, gözlerini doğru şekilde kullanmadığın içindir. Hiçbir şey gerçek doğasını saklayamaz
Sayfa 107Kitabı okudu
811 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.