Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aziz Yıldız

Artık kendi kendine, dünyanın ona neler hazırlamakta olduğu sorusunu sormadığı için, Bay Palomar'ın şimdi bir rahatlama duygusu duyması ve ayrıca artık kendisiyle ilgilenmeyecek olan dünyanın rahatlamasını da fark etmesi gerekiyor.
Reklam
Kendi üstümüzden geçerek, kendimizin dışındaki hiçbir şeyi tanıyamayız.
Kendini nesnelerde bulmak, belirtilerde kendini tanımak, dünyayı bir simgeler bütününe dönüştürmek; uzun biyolojik gecede, kültürün neredeyse ilk şafağı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yoksa, kendimizi evrenin içinde rahat hissetmemize engel olan, duyularımıza duyduğumuz bu güvensizlik mi? Kendime getirmem gereken ilk kural şu olmalı: Gördüğüm şeyle bütünleşmeliyim.
Bay Palomar, sessizliğin, sözün söyleyebileceğinden biraz daha fazla bir şey içermesini umuyor hep. Ama, ya gerçekten de söz, var olan her şeyin yöneldiği varış noktası ise? Ya da zamanın başlangıcından bu yana, var olan her şey söz olmuşsa?
Reklam
Tavuklar yanıma gelip sıçarken, ihtiyarlar içeride General de Gaulle hakkında atıp tutarken Camus'yü keşfetmek yabana atılır gibi değildi.
Sayfa 137Kitabı okudu
Okuduklarıma, kataloglara, hayal gücüme kuvvet, uydurmaktan başka çarem yoktu... İnce zevk ürünü, şiirsel, ahenkli şeyler bulmalıydım... Buğday tarlaları, Seine Nehri'nde yelkenli, Alpler'deki küçük kulübe, pırıl pırıl piyano ve dişçi dayı.
Beklediğim gelecekteydi. Geleceğin çağrısı, bana vaat ettikleri ile doluydum. Belki buydu yıkım, bir geleceğin olmadığını, şimdiye kadar yaşadığımdan farklı bir şeyin beni beklemediğini ta içimde duymamdı.
Sayfa 191Kitabı okudu
Anlamak dönüşmektir, başka bir şeye dönüşmektir. Birini ya da bir şeyi anlamak ama ona katılmamak gibi dışarıdan bir konum yoktur.
Sayfa 166Kitabı okudu
Tanrı, kâinatı ve değerler düzenini yönettiği, iyiyi kötüden ayırdığı ve her şeye bir anlam verdiği yeri yavaş yavaş terk ederken Don Quijote evinden çıktı ve artık dünya tanınmayacak hale geldi. Dünya, ilâhi yargıcın yokluğunda birden kuşku verici bir bulanıklığın içinde kaldı; tek ilahi gerçek, insanların paylaştığı yüzlerce görece değer halinde parçalandı. Böylece Modern Çağ'ın dünyası, onunla birlikte de yansıması ve modeli olan roman doğdu.
Reklam
Bize bir isim ve bir yüz ödünç verdiğine inandığımız toplumsal bir kimliğe hemen sıkıca tutunuruz, ama aynı hızla farz olunan kimliği tekrar tekrar başkalaşıma uğratarak bir toplum tanımından bir diğerine geçeriz. Kendimizi, bir hikayenin değişip duran karakterleri gibi, kökeni ve neticeleri bizden kaçan senaryolarda, görünüşe göre bizim için başkaları tarafından icat edilmiş rolleri oynarken buluruz. Romalı ya da Kartacalı olduğumuzu ilan ederiz, ancak Roma'nın ya da Kartaca'nın ne olduğuna dair fikirlerimiz bir bir etiketin üzerine karalanmış bir isim olmanın ötesinde faydalı olmak için ya çok kısıtlı ya da çok muğlaktır. Müphem ve ateşli vatanseverlik hisleri, duygu ve inançlarımızın bulanık nedenleri, bizi bir sınırı ya da biçimi ve rengi değişmeye devam eden bir bayrağı savunmaya, belki ona saldırmaya itebilir ve bir yere ittifakımızı ilan etsek dahi, o yerin bir zamanlar nasıl olmuş olduğu ya da bir gün nasıl olabileceğine dair nostaljik bir imgeyle ondan her zaman uzağa gidiyor gibiyiz. Uyrukluklar, etnisiteler, kavimsel ve dini hısımlıklar bir tür coğrafi ve siyasi tanımlamayı beraberinde getirse de kısmen göçebe tabiatımız ve kısmen de tarihin çalkantıları nedeniyle, coğrafyamız fizikselden ziyade hayali bir toprak parçasıdır. Ev her zaman için hayali bir yerdir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Toplumumuzun itici gücü olarak kurduğumuz ticari yapı da tıpkı bu diğer hayali inşalar kadar mükemmel ve öldürücü niteliktedir. Ona bir hedefe ulaşma, her ne pahasına olursa olsun mali kâra erişme komutunu verdik; ancak belleğine şu ihtarı kazımayı ihmal ettik: Hedefe ulaşmak, bizim hayatımıza mal olmamalı.
Sayfa 121Kitabı okudu
Endüstri bize aptal olduğumuzu öğretmek zorundadır, zira doğal yollarla aptallık edinmeyiz. Aksine, dünyaya zeki, meraklı ve öğrenmeye hevesli varlıklar olarak geliriz. Entelektüel ve estetik kabiliyetlerimizi, yaratıcı algımızı ve dil kullanımımızı bireysel ya da kolektif olarak köreltmek ve nihayetinde söndürmek, muazzam bir zaman ve çaba gerektirir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Don Quijote'yi düzenli bir toplumdaki deli bir adam yerine koyan her okumaya karşılık, onu delirmiş ve adaletsiz bir dünyanın en rasyonel adalet arayıcısı olarak gören biri mutlaka çıkacaktır.
Sayfa 107Kitabı okudu
Zira ne zaman yeni bir kimlik yaratılsa, o kimliğin neyi dışlayacağı da aynı anda tanımlanır. Her yerel Gılgamış'ın, egzotik bir Enkidu'ya ihtiyacı vardır.
307 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.