Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Smyr

Sabitlenmiş gönderi
" Mü'min örter ve nasihat eder . Ahlaksız ve günahkar kişi ise teşhir edip ayıplar." - Fudayl Bin İyaz Hazretleri
Reklam
Bu konuyla ilgili dervişâne bir nükte de şudur: İki der viş varmış; bir araya gelir, sohbet eder, halleşirlermiş. Fakat "mine'l-kalbi ile'l-kalbi sebila" hükmü uyarınca, her ne varsa kalpleri arasında gider gelir, fazla söze hacet olmazmış. Ara- larındaki konuşma şöyle cereyan edermiş: Bir an gelir, birisi diğerine "Ya..." dermiş; bir on beş yirmi dakika geçer, diğeri buna cevap verirmiş: "Ya..." Yani arada bir, birer defa "ya" diyorlar sadece. Sohbet böyle devam ediyor. Bir gün onlar- dan birinin misafiri gelmiş, sohbete dâhil olmuş. Sıra kendi- sine gelince şöyle demiş: "Ya! Ya!" İki defa. Diğer derviş, arkadaşını bir kenara çekip "Bu arkadaşı bir daha getirmeyin. Geveze..." demiş. İki defa "ya” denmesi gevezelik sayılıyor.
Deprenmeden dil dudak Sözü işiten gelsin Yunus Emre

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Smyr
@Ssmyrr·Bir kitabı okumaya başladı
Sevgi Yukarıdan Gelir
Sevgi Yukarıdan GelirHayati İnanç
9/10 · 951 okunma
Her aldanıştan iz kaldı biraz; Çabuk kırılması kalbimin ondan. Yel esmeyince çöp kımıldamaz; Derdimi susmaya başladım sondan. Muhsin Macit
Reklam
Gençlik ve güzellik bir el tarafından bize giydirilen şık elbiseler gibidir.. Perdenin kapanmasına yakın evvela elbiseler geri alınır, sonra da içindeki..
Necdet Subaşı: İyi susan insanlar, çok iyi konuşanlardır.
Mağara gençleri diye anılan "Ashâb-ı Kehf"i Kur'an-ı Kerim bizlere (f-t-y) kökünden gelen "feta" kelimesi ile anlatıyor. Bu kök sözlükte "yorumlamak, isabetli yorum yapmak, sorgulamak" anlamlarına geliyor. Bu kökten gelen "yiğit, mert, genç anlamlarındaki "feta” ise soyut düşünmenin, anlam aramanın başlayıp öğrenme arzusunun ve görünenin arkasındaki nedenleri sorgulamanın zirveye çıktığı dönemi işaret eden bir kelime. Bu kelime ile anlatılan gençler ise putperest bir topluluk içinde tek Yaradan'ı bulmuş, toplum tepkisine güçleri yetmeyeceği için inançlarını bir süre gizleyen gençlerdir. Durumları ortaya çıkınca mert bir şekilde topluluk içinde inançlarını itiraf edi- yorlar. Bu itiraflarından sonra yüzleştikleri zulüm ve baskı nedeniyle bir kovalamacaya maruz kalıyorlar. Köpekleri ile birlikte mağaraya saklanıyorlar.77 Kur'an, inançları nedeniyle ölümü göze alan bu tazecik hayatları "yiğitler, civanmertler" diye anlatıyor bizlere. Biz, ergen çocuğumuzun tevhid inancı uğruna bir yol çizmesine nasıl yaklaşıyoruz? O yolun sırat-ı müstakîm olması için öncesinde neler ekiyoruz zihnine? Ya da ekiyor muyuz?
"Ne zaman duygu ve düşüncelere bir düzen, bir âhenk, bir güzellik gelirse, o zaman insanın iç dünyası da huzura kavuşur. Mutsuzlukların asıl kaynağı dışta değil, içtedir." - Sabri Tandoğan
"Her şeyin herkese anlatılmayacağını öğrenene kadar, çok tanışacak, çok konuşacak, çok yanılacaksın." Khaled Hosseini
Reklam
"Koşmak zorunda değilsin, düşersen kalkmak zorunda değilsin. Düştüysen bir süre çayır çimenin tadını çıkar. Sana sürekli koşmanı söylüyorlar. Bense sadece annenin çocukluğunda söylediği bir sözü hatırlatacağım: Koşma, düşersin!" Kemal Sayar
İyice tanımadan hiç bir insana bağlanma. Unutma; gerçek sevgi tanıdıkça büyüyen sevgidir. Erich Fromm
Hayatta karşılaştığımız zorluklar için endişelerimiz, korkularımız var... Bu çok normal ama o endişeler içinde kendimizi harap etmekten öte, bunların bir imtihan olduğunu ve Allah'tan geldiğini bilmemiz gerekiyor. Yoksa binbir planla ve endişeyle bu dünyadan göçüp gidebiliriz. Rabbimiz bu dünyadan ayrılırken, tek derdi sadece dünya olanlardan eylemesin. -Uhreistanbul
Bir ömür koşarsında Yetiştiğin sadece nasibindir. - Cahit Zarifoğlu
" Çünkü hayat ihsandır, onu fark etmek ise imtiyaz." - Halid Emre Aslan
Hz. İbrahim bir bayram günü puthaneye girip tüm putları kırdı- ğında da Kur'anî tabirle "feta” idi. Olaya tüm şahit olanların "İbrahim denen bir genç vardı kesin o yapmıştır."78 diyerek tereddütsüz Hz. İbrahim'i bulmaları onun inancını eğilmeden, bükülmeden, sonunu düşünmeden anlatışını ifade eder. Tüm putları kırıp baltayı büyük putun eline koyup ortamdan ayrılmış, kendisine "Putları sen mi kırdın?" diye soranları "Büyük puta sorun, belki kendisinin haberi vardır." diyerek bir paradoksa sürüklemişti. "Sen putların konuşamadığını bilmiyor musun?" deseler bir türlü, "Biliyoruz, hepsini sen parçaladın, öldürdün putlarımızı.” deseler başka türlü bir mantıksızlığın içine düşmüş olacaklardı. Onları düştükleri bu ikilemle yüzleştirmek için, ölümü dahi göze almıştı. Ateşe atılmasına hükmedildi. Muhtemel ki, bu ateş ona başkaca ateşlerden cazip gelmişti.
7bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.