Türk-Ermeni ilişkileri ,Ermenilerin Anadoluya yerleşmesi ile Türklerin Anadoluyu yurt edindiği süreçten başlayarak günümüze kadar detaylandırılmış. Yüzyıldır kabuğu acilan bir yara gibi sürekli kanatilmaya çalışılan Ermeni problemi tamamiyle yapay bir problemdir. Selcuklular döneminden başlayarak Türkiye cumhuriyetine kadar, ülke içerisinde yaşayan Ermenilere her zaman hoşgörülü bir tutum ile yaklaşılmıştır. Kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan Ermeni tehciri ,Türk aleyhtarı devletlerin kendi yarattıkları katliamlarin üzerini kapatmak maksadıyla öne sürdükleri yapay bir olaydir. Özellikle belirtmek gerekir ki Ermeniler Türklerden önce Anadoluya gelmiş olmasına rağmen burada herhangi bir devlete sahip olmamışlardır. Bu sebeple Türklerin onların devletlerini ellerinden aldığı söylemi son derece hatalıdır. Süslü rakamlarla ifade edilen Ermeni katliamı asılsızdır ayni zamanda yapilan araştırmalara göre 1915 yılında tehcir olayları esnasinda Ermenilerin 3 kati çoğunluğunda müslüman da hayatını
kaybetmiştir.
Tarihi olayları incelerken yaşanılan dönemi olaylar ile bağdaştırmak gerekmektedir .Türk Ermeni meselesi uzun yıllar boyu tartışılmış ve hatta hala tartışılmaya devam edilen bir sorundur. Belki de yabancı devletlerin Türkiye Cumhûriyeti üzerine atmak istedikleri kara bir leke olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Atatürk döneminde 1929 ekonomik buhrani ile baslayan süreç itibari ile M.Kemal in mutedil devletçilik anlayışını benimsemesi ve akabinde ülkede ekonomi ile ilgili olarak görüşlerin 2 ye ayrıldığı süreç son derece güzel bir şekilde anlatılmış. Sürgünlerin adami kalemi oldukça sert olan Hüseyin Cahit ve Şevkat Süreyya'nin birbirine zit fikirlerini,çıkardıkları dergiler aracılığı ile dile getirmelerini görmemiz açısından oldukça güzel bir çalışma olmuş.
Çağdaş devlete,demokratik devlete din izafe etmek mümkün değildir. Hatta gerikalisimizin temel nedenlerinin başında, Atatürk devrine kadar laikliğin mevcut olmayışı gelir.
2. Mahmut esasen Cumhuriyet donemi pek cok uygulama ve yeniliğin temelini atmaya çalışmıştır fakat donemin şartları, batililasmanin dogrudan alinmaya çalışılması ve çalışmaların üzerinde istikrarli bir şekilde durulmamasi bu uygulamaların hayata geçirilmesini geciktirmistir