Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şulenur Seven

Yarın da her zamanki gibi bir gün olacak. Mutluluk hiçbir zaman gelmeyecek. Bunun farkındayım. Ama elbet gelecek, yarın gelecek diye inanıp uyumak en iyisi.
Reklam
Kendilerini bizim yerimize koysalar, tüm o acıları çekerken dayanabildiğimiz yere kadar dayanıp, biri faydalı bir şey söyler diye dikkat kesildiğimizde, karşılığında hep aynı yavan tavsiyelerin, teskin edici sözlerin tekrarlandığını, nasıl utanç içinde yüzüstü bırakıldığımızı görecekler. Sadece bugünü düşündüğümüz sanılmasın. Uzaklardaki dağları parmakla gösterip, '' Oraya çık da bir bak, her şey daha net örünecek,'' dediklerinde eminiz doğru söylüyorlar, bundan şüphemiz yok ama bu korkunç karın ağrısına rağmen, ağrıyı görmezden gelenlerin, ''Hadi, hadi, az kaldı, şu dağın tepesine çık tamam''dan başka bir sözlerini işitmiyoruz.
Şunu söylemeliyim ki ben bu kadar değildim; henüz bitmedim ama, eksildim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ve bu yaşa geldim, öğrendiğim tek şey, kahve ile şe­kerin asla bir arada olamayacağıdır.
Ve yaptığım hiçbir şey benim seçimim değil.
Reklam
Oysa, düşlerdir insana gerçe­ği anlama, gerçeği çarpıtma, ya da gerçeği aşma imka­nı sunan.
iradem, tutsak olduğumu anlama özgürlüğümdür.
92 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kambur
KamburŞule Gürbüz
7.6/10 · 6,1bin okunma
Ama asıl istediğim aran­mak, bulunmak, neden böyle bir şey yaptığımın, neden yalnız kalmak istediğimin sorulmasıydı. Kalabalık, ba­na yakın bir kalabalık bulabilmek umuduyla, uzak ka­labalıklardan ıssızlıklara kaçardım.
İnsanın içine girdi­ği her bütünün sonsuzluk taşıdığını; bu bütünün için­ de başka bir bütün bulunursa, bunun da bir sonsuzluk içerdiğini; insanın açıklayamadığı zaman sonsuz kav­ramına geldiğini - yani sonsuzu hissetmenin en bü­yük zayıflıklardan biri olduğunu, sonradan öğrendim. Siz de şimdi öğreniyorsunuz.
Reklam
Bizim çektiğimiz acıyı gerçekte kimse bilmiyor. Bir gün büyüyüp de geriye dönüp baktığımızda tüm bu acı ve kederlerin ne kadar saçma olduğunu hayal meyal hatırlayacağız belki de. Fakat tam bir yetişkin oluncaya dek geçecek olan bu uzun ve korkunç süreyi nasıl geçirmeliyiz ki? Kimse bunu öğretmiyor. Kendi haline bırakılması gereken kızamık gibi bir şey mi bu acaba? Ama kızamıktan ölenler, gözlerini kaybedenler de var. Kendi haline bırakmak olmaz.
Annemin hislerine ne denli itinayla yaklaşıp derdini dinlemeye talip olsam da babam gibi olmuyorum işte. Karıkoca arasındaki sevgi bu dünya üzerindeki en güçlü şey. Kan bağından bile daha değerli hatta.
Akşam üzeri eve döndüğümde hep beraber akşam yemeğine oturulurdu. Ne kadar güzeldi. Kendi içime bakmak, gereksiz tartışmalara girmek zorunda değildim- sırnaşmak yetiyordu. Nasıl da büyük bir ayrıcalıkmış aslında. Hiç umrumda değildi o zaman. Ne endişeler ne üzüntüler ne de acılar vardı.
Şimdi denen an ilginç. Şimdi, şimdi, şimdi diye daha parmakla gösterirken ''şimdi'' uzaklarda kaybolup yeni bir ''şimdi'' geliyor.
512 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.