Tâhir
@Tahir571
#104149212
bana yanmak düşüyor yangın görsem resimde
Fâni dünyada Tâhir kalmak tek gayem...
Lisans Türk Dili ve Edebiyatı ( 2017) Yüksek Lisans/Eski Türk Dili - mezun - (2020)
Malatya
Malatya
2160 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Bir kitap okudu
" Pek sevilmeyen bir devlet adamı olan Yemişçi Hasan Paşa'nın ölümü üzerine Yahya Bey, yazdığı şiirle tarih düşürmüştür:
Hasan'ın azli ahsen, katli dahi müstahsen
Düşse tarihi n'ola katl'i Yemişci ahsen
Anlamı şudur: "Yemişçi Hasan'ın vazifesinden alınması güzel, öldürülmesi daha da güzel. Tarihi düşse ne olur, Yemişçi'nin öldürülmesi pek güzel."
Sayfa 160 - Tuti Kitap, 1. Baskı -2016Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
" İki geyik bir dereden su içer
Dertli geyik dertsizlere dert açar
Buna yanık sevda derler tez geçer. "
Sayfa 65 - Literatür Yayınları, Birinci Basım : Temmuz 2017 , beyoğlu, istanbulKitabı okuyor
" Okçular içinde rekor sahibi olanlara " Tozkoparan " lakabı verilirmiş ve bu unvana sahip olmak da oldukça zormuş. Ahmet Ağa'nın diz üstü eğilerek attığı ok, yerden 55- 60 cm yüksekten giderken yüksek hızın etkisiyle yerden toz kaldırdığı için " Tozkoparan " adıyla anılmış. "
Sayfa 154 - Tuti Kitap, 1. Baskı -2016Kitabı okudu
Şu anda okuyor
%18 (69/382)
Sünnete İttibaya Niyet
Peygamber Efendimiz ﷺ şöyle buyurdu;
“Ümmetimin fesada gittiği zamanda kim benim sünnetime sarılsa ona yüz şehit sevabı vardır.”
(İbni Adiy, el-Kâmil fi’d-Duafâ, 2:739; el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, 1:41; Taberânî, el-Mecmeu’l-Kebîr, 1394; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 7:282.)
Bu şey değil miydi ya? Neyse
" İki yıl Ammonios Sakkas'ın öğrencisi oldu;
ama felsefeden de, Sakkas'dan da bıktı sonunda.
Sonra siyasete atıldı.
Ama ondan da vazgeçti."
Sayfa 99 - Sözcükler Yayınları, 1. BasımKitabı okuyor
"Emilianos Monai'nin böbürlenmeleri bunlar.
Acaba böyle bir zırhı hiç yaptı mı kendisi?
Yaptıysa bile pek fazla giyememiştir onu,
yirmi yedi yaşında Sicilya'da öldüğüne göre. "
Sayfa 81 - Sözcükler Yayınları, 1. BasımKitabı okuyor
" Lakabı olan " kaltak " kelimesi eskiden at, eşek yahut katır gibi hayvanların sırtlarına konulan eyerin tahtadan yapılan iç iskeleti için kullanılırdı. Muhtemelen Halil Efendi'nin babası kaltak ustası olması sebebiyle kendisine "Kaltakçızade" lakabı verilmiştir."
Sayfa 137 - Tuti Kitap, 1. Baskı -2016Kitabı okudu