İlk islam ruhunun onu süslemekten kaçındığı mescidin, sanat ve altın evi, güzellik ve süsleme müzesi durumuna getirildiğini; ama İslam ruhunun altın çatıların altından çıkıp gittiğini; kırk lambalı kandillerin, görkemli çardakların arasından uzaklaştığını ve buralara 'dinler ruhaniyeti'nin taşındığını ve orada yerleştiğini görüyoruz.