“Herkes sakin olsun! Hâlâ oruçluyum. Her şey kaldığı yerden devam ediyor. Melekler bir şey ikram etmiş yani sonuçta,demek ki beni seviyorlar. Yapacak bir şey yok.”
İnsana yaraşan nasıl maddi rızkı için çalışıp çabalıyor ve ondan sonuna kadar yararlanmaya çalışıyorsa manevi rızık için de öyle gayret etmesi, ruhunun gıdası olan manevi rızıkların da temizini, halisini arayıp bulması ve ondan yararlanmasıdır.
Kur'an-ı Kerim'de insanın yanlış bir tevekkül anlayışına sığınmak yerine karada ve denizlerde rızkını araması emredilir. (Fatır,35/12; Mülk, 67/15) Rabbimiz Nahl suresi 114. ayette de "Allah'ın size helal ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin. Eğer yalnız O'na ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetine şükredin." buyurarak, rızkın helal ve temiz olmasına dikkat etmemizi emreder. Helal olup olmaması dinin, temiz olup olmama ise bilimin öğretmesiyle bilinir. Binaenaleyh rızkımızı ararken bu ikisinin de rehberliğine ihtivaç vardır. Temiz olmayan gıda bedeni, helal olmayan gıda da manevihavatı bozar. Haramlardan beslenmek kötülüklere, helal rızıklar da güzel davranışlara daha kolay dönüşür. Bu nedenle kötülük yapmayı istemediği hâlde bir türlü vazgeçemeyenler rızıklarını hangi yoldan temin ettiklerini gözden geçirmelidirler.