Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tuba

Bir resme ters bakıldığı halde, örneğin bir port- renin başını aşağıya, bir manzaranın bulutlarını yere ve toprağı göğe gelecek biçimde çevirerek bakıldığı zaman, eğer eser gözde yine güzel bir etki yapıyorsa, bunu meydana getiren neden, o resimde süsleme değerlerinin yerli yerinde olmasıdır.
Sayfa 109
Reklam
Bir ressam, doğada çoğu kez renk ve ışık oyunları ile birbirine karışan biçimlerin düğümlerini çözerek ve onlar arasındaki aralığı açık bir biçimde düz bir düzey üzerinde dile getirmek becerisini desene borçludur.
Sayfa 106
Renkler ölümlüdür. Nesneler daha uzun ömürlüdür. Renkler durmadan değişir. Çeşitli ışıklar altında aynı nesne değişik renklere boyanır. Ressamın bu renk ve ışık cilvesi altındaki ana nesneyi bütün gerçeği ile kavraması her zaman kolay bir iş değildir. Bir heykelci kaygısı ile konusunu değişik yanlardan incelemeyen, onu gereğince el ile yoklayıp tasarlamayan ressam, değişik ışıklar altında konusunun ana niteliklerini iyice göremez.
Sayfa 104

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanoğlunun sanat alanındaki çabasını bir cümle ile özetlemeye mecbur olsam : Her günkü emeklerini akıllıca birbirine ekleyen adamdır derim...
Sayfa 97
Şunu açık seçik belirtmek lâzım : Bir ressam yaptığı kadar değil yaptığını bozduğu kadar res- samdır.
Sayfa 97
Reklam
Bonnard: «BİR RESİM YA BİR DEFADA YAPILIR YA BİN DEFADA.» Bundan 35 yıl önce okuduğum ve doğruluğunu her Allahın günü duyduğum bu gerçeğe şunu eklemek istiyorum. Bir çırpıda yaptığımız resimleri bin çırpıda yaptığımız resimlere borçluyuz.
Sayfa 97
Bir çırpıda, üstüste altı saatte yaptığımız ve bir daha hiçbir tarafına dokunmadan imzaladığımız resimle üç ay gece gündüz çalıştığımız resmin aynı numarayı alması, hele çoğu zaman çabuk yapılanın baskın çıkması, allak bullak ediyor bütün ölçülerimizi.
Sayfa 97
— Benden önce bu konu şu kadar büyük res- sam tarafından işlendi. Ben onların tecrübelerinden faydalanmalıyım. Onların gayretini aşacak, onlara yeni bir şey ekleyecek gücüm varsa ne âlâ, yoksa güzel şeylerin, biraz daha yayılmasına yardım edeceğim. Burada öğretmene düşen en önemli görev şu oluyor. — Bak bu konu şu tarihlerde, bu ressamlar tarafından şöyle işlenmiştir. Bunların hepsi dünya çapında bir önem taşır, bunlardan hangisi senin canına daha yakın geliyor? Onu iyice incele.
Sayfa 95
«Eserini bütün dünyaya, büyük uygarlıklara kabul ettirmiş, insafsız eleştirmecilerin eleğinden geçmiş ustalara bağlanmak boynumuzun borcu. Ama benim şu anda kendi çevremden, kendi yüreğimden koparıp işime kattığım değerler henüz bu süzgeçten süzülmediler. Şu anda elimden çıkan işin yüzyıllar boyunca insanları sevindirmesi şöyle dursun yüz gün sonra elimle bozulmıyacağmı kim savunabilir. Ama neylersin ki, bu bilmediğim şey Ben’im. Ve ister istemez de sevdiğim değerlere bu Ben’i ekliyeceğim.»
Sayfa 93
Bir gun gazetecilerden biri Derain’e sorm uş: — Üstadım bu şaheserleri nasıl yaratıyorsunuz? Hiç şaşırmadan hemen cevabı yapıştırmış Derain: — Gayet kolay demiş. Hiç durmadan sevdiğim ustaları düşünüyor ve onlara bilmediklerimi ekliyorum.
Sayfa 92
Reklam
Bize yıllar yılı resim sanatının öz be öz kar-deşi diye heykeli bellettiler. Halbuki otuz yıllık bir tecrübeden sonra şu gerçek kafamıza dank dedi: Bizim öz be öz kardeşimiz ne resimdir, ne nakıştır, ne de edebiyat. Resim sanatının beşikten mezara biricik dostu müzik sanatıdır. Müzikte tabiat taklidi ne kadar yer alıyorsa, resimde de o kadar almalıdır. Müzikte icad ne kadar yer alıyorsa resimde de öyle. Müzik adamı için seslerin, sazların imkânlarını bilmek ne kadar önemli ise ressam için de renklerin, çizgilerin çeşitlerini ve güçlerini bilmek bir o kadar önemli.
Sayfa 89
işin kolayına kaçan bilirkişiler için Yunan heykelinden ötesi Yalova Kaymakamı gibi bir şeydir
Sayfa 89
Albert Dürer’in çizdiği bir hayvan sırtını yalnız gözleri ile değil avuçları ile okşadığı inkâr edilemez.
Sayfa 82
Güneş yeryüzünü aydınlattıkça ressam etrafı- nı inceleyecek ve karınca kaderince bize oradan her gün yepyeni renkler ve şekillere bürünmüş bir hayat parçası kopartacaktır.
Sayfa 81
Hakikaten hiçbir çağda zamanımızdaki kadar ressam, resim meraklısı türememiş, fakat hiçbir çağda da bugünkü kadar çok kötü resme rastlanmamıştır.
Sayfa 75
2.123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.