Eğer bir erkek karısının:
Güven duygusuna zarar verirse: Bu kadın depresyona girer, içine kapanışlar gösterir.
Umut duygusuna zarar verirse: Bu kadın çabuk yaşlanır, sık sık hastalanır, enerjisi düşer.
Sevgi duygusuna zarar verirse: Bu kadın, erken menopoza girebilir, başkasına ilgi duyabilir, en önemlisi ise bir süre sonra kocasından tiksinmeye başlayabilir.
Karınızın size sadece ev arkadaşı ama başkasına kadın olmasını istemiyorsanız bu duygularını anlayın ve yaşatın.
Kadının, erkeğiyle ilgili umutları olacak ki her güne sevgiyle başlasın. Umut kadını yaşatır, güzelleştirir...
Sevgi ve umut tek başına evlilik için yetmez. Kadın, kendisini sevgiyle umutlarına götürecek güçlü bir erkek bulup ona güvenmek ister. Kadın, erkeğine güven duyarsa, yuvasını işler, çocuğunu büyütür, yaşamdan zevk alır.
Her kadın bu üç duyguyla evlenir.
Bir erkeğin, karısının bu duygularını taze tutması gerekir. Eğer ki ilişkinizde bu üç duygu sağlam işlenmemişse dikkat etmeniz gerekiyor. Ya da zamanla bu duyguların gücü azalmaya başlamışsa tehlike sinyal veriyor demektir. Bu duyguları canlandırmanız gerekir.
Kadınlar genelde her şeylerini, sıkıntılarını, sevinçlerini, endişe lerini başka birileriyle konuşmayı isterler. Bu bazen komşu, arkadaş, dost, anne, kardeş olabilirken erkekte bu durum çok farklı.
Erkekler sıkıntıya girdiklerinde genelde konuşmayı istemezler. Yaptıkları tipik tutumları, içe kapanmak olur. İçe kapandıkları dö nemde sessizleşirler. Bu sessizlik dönemlerini maç izleyerek, gazete okuyarak geçirirler. Ama kadın durmaz ve bu tutumları genelde kendisine yapılan bir tavır olarak algılayıp erkeğin üstüne gider.
İlişkilerde, evliliklerde yapılan en büyük yanlış anlaşılmayı beklemektir. Sağlıklı ilişki karşındaki anlamaktan geçer, insan ancak anladığında kendini değiştirebilir; bu hem erkek hem de kadın için geçerlidir.
Amacımız; imkansızı mümkün, mümkünü kolay, kolayı da zarif ve zevkli yapmanın yollarını aramak bulmaktır. Bu başarının yolunda bir adımdır.
- Dr. Feldenkrais
— Sakın beni hoppa, hafif bir kız sanmayın. Öyle kolayca unutup ihanet edecek insan değilim… O, bunları ayak altına aldı, beni incitti, kalbimi kırdı. Artık sevmiyorum onu, sevmiyorum. Ancak beni anlayan ulugönüllü, ince ruhlu birisini sevebilirim; çünkü kendim de öyleyim… O, bana yaraşık değil. Ne yapalım, kısmet böyleymiş! Böyle hareket etmekle daha iyi etti: İçyüzünü şimdiden anladım… Bitti.
Nastenka elimi sıktı.
— Hem de kimbilir, belki ona olan aşkım, duygularımın, hayallerimin aldanışından ibaretti.