Kitap okumayı çok seviyorum. Yoğunluğum fazla olduğu için bu aralar dinlemeyi tercih ediyorum. Ama fiziki okumanın zevki paha biçilemez.
Yıldız Teknik Üniversitesi -Fizik (2016)/ Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi- Sosyoloji (2022)/ İstanbul Üniversitesi Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Yüksek Lisans (2023)
Niçin hoyratlar zarif olanı gasp eder, niçin yanlış erkekler doğru kadını, yanlış kadınlar doğru erkeği seçer? Binlerce yıllık analitik felsefe bunu açıklayamamıştır.
Klasik okuma şekline yani bir olay örgüsüne göre okumaya alışık olanlar için biraz zor bir okuma oluyor. Çünkü yazar konuşma havası içinde bir anlatım yapıyor ve konu konuyu açıyor şeklinde ilerliyor. Konuyu aktarırken aklına bir şeyler geldi diyelim hop konu daha başka bir yere kayıyor bu nedenle bu beni zorladı. Ayrıca son kısım ilk defa
Liseden beri en fazla merak ettiğim ve okumak istediğim kitaplardan biriydi. Çünkü benim yaşlarımda olanlar bilirler bir Twilight serisi vardı ve herkes müptelasıydı. O kitapta da Bella’nın elinden düşmeyen ve ilginç bir şekilde kendi ile özdeşleştirdiği kitaptı Uğultulu Tepeler. Birkaç kere elime aldım yok olmuyor. 2023’ün sonunda başladım ve yoğunluğum nedeniyle ancak bitirdim.
İlk 200 sayfa çok yavaştı ve kasvetliydi. Sonradan bir açıldı. Nasıl nasıl olamaz diye okudum. Öncelikle Emily Bronte’nin ilk romanı olmasına rağmen bu kadar güzel nasıl yazabildiğine hâlâ inanamıyorum. Aynı zamanda son romanı çünkü genç yaşta vefat
ediyor. Konusuna gelirsem hikaye 2 kişi üzerinden anlatılıyor. Çiftliğe kiracı gelen Mr. Lockwood ve Mrs. Dean evin kahyası anlatıcılar. Aynı zamanda Lintonlar ve Earnshawlar da romanın ana ve tek unsuru iki aile. Baba Earnshaw’ın Heathcliff adında bir çocuğu
aileye getirmesi ile başlıyor. Tabii kendi çocukları bu evlatlık çocuğu sevmiyor. Evin büyük ve erkek oğlu zaten hiçbir zaman sevmiyor. Evin küçük ve kız çocuğu Catherine ise arkadaşça daha sonra da aşık olarak seviyor. Ancak evlenemiyorlar. Ancak
romanda evlendikleri kişileri, neler olduğunu daha fazla detaylandırmayacağım çünkü zaten konu itibariyle tahmin edilebilir ve sürprizi kaçmasın.
Değinmek istediğim son konu ise, romanda bir yerde kızdığınız, Allah seni kahretmesin ne biçim birisin dediğiniz bir karaktere başka bir yerde acıyorsunuz. Ve günümüzde de çokça rastladığımız aile ve yuva sevgisinin, sevilmenin, değer görmenin aslında ne kadar önemli ve insanın kişiliğinin üzerinde etkili olduğunu bizzat görüyoruz.
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,3bin okunma