Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Ülkü KURT
Ülkü KURT
@ULKURT
Kalbimin raflarından kitaplar hiç eksik olmasın...
1064 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
224 syf.
9/10 puan verdi
Yüreğine , kalemine sağlık Leyla ERBİL...
Ruha dokunan özel yaşam itiraflarıyla dolu mektuplardan oluşan bir roman...
Okurken beni benden alan , kalbimden geçen , mantığıma uyan o kadar çok cümle okudum ki âdeta kitapla bütünleştim , geçmişe şöyle bir gidip geldim. Kısacası ben bu "Mektup Âşklarını " çok sevdim...
272 syf.
7/10 puan verdi
GELENEKLERİNE BAĞLI ABORİJİNLER....
İncelememe öncekle kitaba isim olan "Aborijin " sözcüğünün tanımı yaparak başlamak istiyorum .
Aborijin : Latincede , bir yerin asıl sahibi , ilk orijinal veya " yerli " anlamına gelen ve beyazların yakıştırdığı bir sözcüktür. Avustralya yerlileri genel olarak Aborijin diye anılır. (kitapta geçen tanımdır).
Kitap uzun araştırmalar sonucu yazılmış tam bir akademik Aborijin ders kitabı niteliğindedir.
Kitapta "Beyaz Adamların " yerli halka Aborijinlere yaptığı katliamlar uzun uzun anlatılmış ve okurken yüreğiniz yaralandığını göreceğiniz çok paragraflar olacaktır özellikle bebeklere yaptığı katliamlar tüyler ürpertici nitelikteydi...
Bunun yanında Aborijinlerin hayata bakış açılarını , doğaya olan sevgi ve saygılarını ritüellerini , tabularını yaşam şekillerini kısacası Aborijinlerle ilgili merak ettiğiniz her şeyi bu kitapta bulabilirsiniz. Kitapta görsellere de yer vermesi ayrıca kitaba daha da güzellik katmış.
Kitapta bana göre eksik olan bir şey vardı belki buna eksikli de denilmez ama ben öyle bir beklenti içerisinde olduğum için belirtmek istiyorum. Aborijinlerin hayata bakış acılarını simgeleyen ve yaşamlarına yön veren atasözleri görmeyi çok isterdim kitabın son sayfasına kadar umutla bekledim ama maalesef umduğu bulamadım.
Ve son olarak şunu da belirtmek istiyorum Aborjinlerin doğaya karşı göstermiş olduğu hassasiyeti , saygı ve sevgiyi takdir ettim.
Aborijin hayatını merak eden ve bu tarz kitap okumayı seven kitapsever arkadaşıma kesinlikle tavsiye ediyorum...
296 syf.
9/10 puan verdi
KÖRDÜĞÜM...
Ahhh sen nasıl bir kördüğümdün öyle içinde âdeta kayboldun ama bu kayboluştan hiç şikayetçi değildim bilinmez yollara , kendi içime , geçmişime mazi bir yolculuk yaptım .
Sen aslında bir parça bendin sevgili Kördüğüm her satırın içime işledi...
Okur Takip Önerileri
192 syf.
9/10 puan verdi
YABANİ MANOLYALAR...
Kalemine , yüreğine sağlık AHMET ALTAN .
Hani bazen içiniz dolar ama kimseye anlatamazsınız ya biri size nasılsın ? diye sorduğunda hiç uzatmamak ve kalbinizin fırtınasını anlatmamak için iyiyim dersiniz ya ama bir yandan keşke şu içimdeki fırtınaları bilse diye geçiririz ya aklımızdan işte tam böyle bir noktada Ahmet ALTAN duygularınıza tercüman olmuş ve siz o satırları okurken o yaşananlar çok tanıdık gelir size , çünkü bazen unutmak istediğimiz, bilinçaltına attığımız duygular gün gelir karşımıza çıkar . Hayata dair her şey küçük hikayelerle kaleme alınmış . Tam nabza göre şerbet veren bir kitap hangi duyguyla okusanız onun cevabını alabilirsiniz...
Tavsiye edeceğim kitaplar arasında yerini almış bulunmaktadır.
Ayrıca bu kitabı hediye eden yüreği güzel arkadaşıma da çok teşekkürler ederim.
420 syf.
9/10 puan verdi
DAHA ...
Hakan Günday'ın okuduğum ilk eseri ama son eseri de olmayacak kesinlikle ...
Kitapta o kadar çok duygu var ki hangi birini anlatacağımı bilemiyorum .Ve yazar bu duyguları yaptığı betimlelemerle kurduğu cümleler içimize ilmek ilmek işliyor. Üslubunda ve romanda kullandığı tekniklerde ki bunlardan en can alıcısı olan kahramanların
360 syf.
8/10 puan verdi
ANNE FRANK 'IN HATIRA DEFTERİ...
On üç yaşında küçük bir kızın kaleminden Nazi Almanların Yahudilere yaptığı katliamları , Yahudilerin yaşadığı çaresizliği ve ölmekten kaçmak için bir deponun arka bölümünden iki yıl saklanan sekiz kişinin yaşadığı dramı günlüğüne yazarak okuyucuya aktarıyor küçük yazar ama yaptığı betimlemelerle , kurduğu samimi cümleler, dönemin siyasi ve toplumsal yapısı hakkında bilgi vermesiyle adeta devleşen yazar iyi ki o günlerde günlük tuttun ve iyi ki biz de senin o dönemde aklından ve kalbinden geçenlere misafir olduk. (tabii bunlar keşke hiç yaşanmasaydı ve sen de her çocuk gibi gençliğini dışarıda güzel bir şekilde yaşasaydın ve günlüğüne çok daha güzel cümleler yazsaydın ) okurken içimin acıdığı çok cümle gelip geçti ama öyle cümle var ki beni benden aldı : Bir gün ben de iz bırakacak büyük yazılar yazabilecek miyim ? Bir gazeteci ve yazar olabilecek miyim ?(Sayfa 270) demiştin ya ANNE FRANK sen çok güçlü bir yazar oldun ve yazdığınla okuyan herkesin gönlünde taht kurdun tabii büyük bir yazar olduğunu görmedin çünkü toplama kampında 15 yaşında hayata veda ettin birileri yaşamını elinden aldı ...
Evet , ANNE FRANK 'ın deyimiyle " Arka Evdekiler " yapılan ihbar üzerine yakalanıp farklı toplama kamplarına gönderildiler. ANNE FRANK' ın babası dışındaki sekiz kişi hayatını kaybetti.
ANNE FRANK 'IN günlüğü babasının isteği üzerine kitaplaştı.
Kalpte hüzün bırakan bir kitap oldu benim için...
72 syf.
8/10 puan verdi
BABAYA MEKTUP ...
Nicelikte az ama nitelikte bayağı ağır(duygusal anlamda ) ve derin bir kitap ...
Usta yazar Franz Kafka'nın , babasına yazdığı ama bir türlü babasının eline ulaşamadığı mektuptan oluşan otobiyografik duygu yüklü samimi bir üslûpla kaleme alınmış tadı damağımda kalan bir eser.
Çevremizde Kafka'nin durumunu yaşayan çok sayıda çocuk ve babası gibi sevgisini çocuklarına göstermeyen , disiplini ve başarıyı iyi çocuk modeli olarak gören , çocuklarına sadece maddi açıdan destek olan onların dünyasına girmeyen , dertlerini dinlemeyen en önemlisi onlarla çoçuk gibi olmayıp gülmeyen , eğlenmeyen babalar da mevcut. Keşke bu kitabı o babalar da okusa ve çocuklarına ne kadar büyük haksızlık yaptığını görüp anlasalar....
Okurken keyif aldığım bir o kadar üzüldüğüm bir kitap oldu ...
272 syf.
8/10 puan verdi
EBEDÎ EFENDİLER EDEBÎ KÖLELER...
Şiire, hikâyeye , romana kısacası edebiyata gönül vermiş usta yazarların hayatlarını , edebî kişiliklerini , eserlerini , dilden dile dolaşan şiirlerinden geçen mısraların nasıl ortaya çıktığını biyografik ve otobiyografik şeklinde okuyucuyla buluşturan güzel bir inceleme kitabı olmuş.
Okurken çok keyif aldım daha önce hiçbir yerde okumadığım duymadığım ilginç bilgiler öğrenmenin mutluluğunu yaşadım bir edebiyatçı olarak bunları bilmem bana güzel bir artı kattı.
Ders esnasında küçük bir mola niteliğinde arada bu yazarların ilginç özelliklerini öğrencilerime anlatmam eminim çok hoşlarına gidecektir .
Okurken tebessüm ettiğim yazar (Hüseyin Rahmi Gürpınar...) şaşırdığım ilginç gelen yazar (Arif Nihat Asyalı...) çok üzüldüğüm yazar ( Peyami Safa...) okuma aşkına ve azmine hayran kaldığım ( Cemil Meriç...)ve daha birçok yazarın bilinmeyen yönlerini ve ilginç hayat hikayeleri anlatılmıştır.
560 syf.
10/10 puan verdi
KUTADGU BİLİG (MUTLULUK VEREN BİLGİ)...
Gerçekten kitap adı gibi okurken bana mutluluk verdi , ruhum dinlendi çünkü okuduğum her beyit bana bu dünyanın ne kadar boş ölümün ne kadar gerçek olduğunu hatırlattı. ( beni en çok etkileyen konu)
Kitapta ; hükümdarların hangi özelliklere sahip olmaları , devleti yönetirken nelere dikkat etmeleri , halkına nasıl davranmaları gerektiğini anlatılmış bunun yanında halkın da hükümdara ve devlete karşı görev ve sorumlulukları beyitler şeklinde anlatılmıştır. ( bu özelliğiyle Türk Edebiyatının ilk siyasetnamesi kabul edilir ).
Bu konuların yanında hepimizin hayatında önemli bir yere sahip olan ve dikkatli olmamız gereken evlilik , dostluk , yetim, dul , çocuk ve kadın hakları hakkında bilgi vermiştir. Tabii bunları okumak yetmiyor mutlu olmak için önemli olan burdan öğrendiklerimizi hayata geçirmek ve anlatmak işte o zaman kitap amacına ulaşır , mutlu oluruz.
Kitabın başında Yusuf Has Hacib 'in hayatı , kitabın içeriği , kitabın biçim ve anlatım özelikleri , Kitabın kopyalarının nerede olduğuna dair geniş bilgiye ver vermiştir . Böylece kitabı okuduğunuzda hem kitap hakkında merak ettiklerinizi öğreniyorsunuz hem de okurken âdeta ruhunuz dinlendiğini anlıyorsunuz.
224 syf.
8/10 puan verdi
ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HARİKA ...
"Bu romanı salt (sadece ) çocuklar için değil, analar , babalarla öğretmenler için de yazdım ..." dedi . AZİZ NESİN iyi ki de yazmışsın ve bizler de iyi ki böyle samimi , akıcı ve en önemlisi kalbimizde çocuksu bir sevgi uyandıran bir kitapla tanıştık ve kitabı okuma fırsatı bulduk ...
Kitabı okurken
216 syf.
10/10 puan verdi
RUBAİLER
Bu dünya kimseye kalmaz , bilesin ;
Er geç kuyusunu kazar herkesin .
Tut ki Nuh kadar yaşadığın zor bela
Sonunda yok olacak değil misin ?
(Sayfa 146)
Kalemine , yüreğine, ağzına sağlık rubailerin şahı ÖMER HAYYAM.
Sözde bitirdiğim ama yüreğimde ruhumda her daim yaşayacak okurken bile ezberlediğim dörtlük hep dilimde var olacak...
Her dörtlüğü derin anlamlar içeren hayata dair her konuda ruhunuzu doyuracak herkesin kendini, çevresindekilerini , yaşadıklarını kısacası hayatı sorgulamaya teşvik eden tam bir başucu kitabı.
Öğrencilerime de okul açıldığında mutlaka bir etkinlik olarak okutacağım ilk kitaplardan biri olacak .
166 syf.
9/10 puan verdi
"İnsanın Anlam Arayışı " adı ve konusu tam bir uyum içerisinde olan bir kitap.
İnsanoğlu hep bir arayışta peki aradığımızı bulduğumuz zaman mutlu oluyor muyuz , onunla yetinebiliyor muyuz ya da en önemlisi ne aradığınızı biliyor muyuz ? Bir hedefimiz var mı yoksa amaçsız mı yaşıyoruz ? Hayattan bir beklentimiz olmalı mı , yoksa bizim mi hayatta karşı görev ve sorumluluklarımız olmalı ? İnsanın kim olduğuna dair ve yaşama sebebini içeren bütün bu soruların cevabını yazar kitap içerisinde ruhumuza işleyecek şekilde okuyucuya aktarıyor. Ama bir farkla bunu sıradan hayatını yaşayan insanlar üzerinden değil toplama kampında yaşanan insanların hayatı üzerinden bize aktarıyor bir yandan Nazi Almanların toplama kamplarında Yahudilere yaptığı işkenceleri ve gaz odalarına doldurulup ölüme gönderilişlerini tüylerimiz diken diken olup okurken bir yandan insanın bütün bu acı ve ıstıraplara karşı yine hayatta kalmak için mücadelerini hayret ve hayranlıkla okuyoruz .
Otobiyografik , psikolojik, tarihi ve en önemlisi bütün insanlığa ders verir nitelikte olduğu için evrensel bir kitap.
Tadı dilimde , verilmek istenen mesaj aklımda yapılan işkenceler de gözyaşlarımda anlam bulan harika bir kitap.
Kitapsever dostlarıma tavsiye edeceğim kitaplar arasında yerini almış bulunmaktadır...
90 syf.
8/10 puan verdi
KÂĞIT EV
Kitapların insanların hayatlarını değiştirebildiği gibi insanlar da kitapların hayatlarını değiştirebilir. Kitapta da geçen bu cümleler kitabın en can alıcısı noktasını ve kitabın geneli özetliyor.
Kitaplardan oluşan bir ev yapmak mümkün mü ? Şayet yapmanız mümkünse sevdiğiniz kişi için gerekli olan bir kitabı bulup ona vermek için yaptırdığınız bu evi yıkar mısınız ?
Kitap okumak , kitap üzerine kitap dostlarıyla sohbet etmek , kütüphane oluşturmak , kitap kokusunun hakim olduğu bir evde yaşamak güzel ama bütün bunları dozunda yapmak şartıyla her şey de olduğu gibi iyi , güzel görünen bütün eylemlerde uç noktalarda yapıldığı sürece kişinin aklı dengesini bozar ve kişide zamanla psikolojik sorunlar oluşturur . (Kitapta okuyucuya verilmek istenen mesaj).
Nicelik olarak küçük ama anlattığı konu itibariyle güzel duygular uyandıran bir kitap daha da uzun olmasını isterdim ...
Kısa zamanda hoşça vakit geçiren kitaplardan biri.
440 syf.
8/10 puan verdi
" USTACA YAŞAM " adı gibi hakkını vermek için ustaca okunması gereken bir kitap .
Siyaset , din , tarih , edebiyat , tıp , felsefe, eğitim , toplumsal ilişkiler ve daha birçok konuda Türkiye ve Dünyada yaşananlardan , yaşanmakta olanlardan ve gelecekte yaşananlardan örnekler vererek okuyucuyu analitik düşünceye (neden- sonuç) , bilimlerin ışığında araştırmalar yapmaya , okuduğunu anlamaya sevk eden tam bir uyanış kitabı....
336 syf.
9/10 puan verdi
SAKIN GÖZLERİNİ AÇMA...
Konusu ve anlatımıyla sizi derinden etkileyip bambaşka bir dünyaya taşıyacak sürükleyici bir bilim kurgu romanı .
Gözlerimizi bizi dış dünyadaki tehlikelerden koruyan en önemli organımız peki bir gün yol göstericimiz görme yetimiz olan gözlerimiz bizi felakete süreklerse ne olur ? Bir ömür boyu gözlerimiz kapalı yaşayabilir miyiz , yoksa buna dayanamayıp dış dünyadaki felaketi merak edip bir an gözlerimizi açıp kafa yiyip intihar mi ederiz ?
Karanlık bir dünyada en zoru anne olsa gerek hele ki bu anne çocukların güvenliği için onları gözü kapalı bir şekilde tehlikeli bir nehirden daha güvenli bir yere götürmek zorunda kalıyorsa ne olur ..? ( yazarın yaptığı muhteşem betimlemeler sayesinde anneyle birlikte ben de âdeta bu yolun yolcusu oldum. ) Anneler bütün fırtınalara rağmen çocuklarına mutlaka güvenli bir limana yanaştırır. Bu zorlu yolculukta annenin en güçlü dayanağı çocuklarıydı. Çocuklar doğduğu günden yaklaşık dört buçuk yıl boyunca anneleri tarafından gözleri hep göz bandıyla kapalı kaldı bu süre boyunca anneleri tarafından tek bir evde (Kafeste) yıllarca eğitildi kulakları âdeta gözleri oldu seslere karşı çok duyarlı hale geldiler ve yolculuk boyunca kulaklarıyla annelerine rehber oldular. Sonunda güvenli yere ulaştılar mı , gözlerini açtılar mı , gittikleri yer nasıl bir yerdi ... ?
Kitabın gizemine daha da gizem katmak için konuyu kısaca anlatmak yerine soru sorma yoluyla konunun ana hatlarını yazmaya çalıştım .
Kitabı okurken yer yer " KÖRLÜK " kitabını okuyormuşum gibi hissettim .
Bilim kurgu kitabını okumayı seven herkese tavsiye edebileceğim bir kitap.
