Ümran Hocaoğlu

Ümran Hocaoğlu
@UmranH
Kitapsever
İstanbul
İstanbul, 6 Eylül 1987
35 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kızın ağlayıp çığlıklar attığını bütün kasaba görmüşken erkekler Anna’nın yeterince direnmediğini söylemiş ve onun yerine küçük kız kardeşini cezalandırıp kızı fahişelik yapmak üzere kasaba dışına sürmüşler . Hikayenin bu kısmını kimse anlatmıyor…
Sayfa 18 - Yabancı YayıneviKitabı okudu
Reklam
Evlenmek benim için bir ayrıcalık değil. Konforda özgürlük yok. Yumuşak prangalar elbette ama yine de pranga işte.
Sayfa 17 - Yabancı YayıneviKitabı okudu
Bugün kasabada gezinmemiz ,oğlanlar ana ambardaki erkeklere katılıp kaderlerimizi büyükbaş hayvanlar gibi satın alarak takas etmeden önce kendimizi son bir kez göstermemiz bekleniyor. Doğar doğmaz ayağımızın altına babamızın mührünün damgalandığı düşünülürse büyükbaş hayvan benzetmesi de boşuna değil …
Sayfa 15 - Yabancı YayıneviKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şahane ve çılgın olmayı , sıkıcı ve akıllı olmaya tercih ederim. Her daim…
Sayfa 28 - genç timaşKitabı okudu
İstanbul sahiden bitmişti. Toplumun dibindeki adamlar değil, hepimizin ortak vurdumduymazlığı,ortak acımasızlığı,ortak cahilliği bitirmişti bu şehri. Ama hala kalıntılarıyla beslenip duruyorduk işte, dişleri için öldürülen bir filin devasa gövdesini didikleyen akbabalar gibi …
Sayfa 252 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Biliyor musunuz Avrupa’da en çok alışveriş merkezi inşa edilen şehir burası. Peki çocuklarımızın nefes alabileceği kaç parkımız kaldı? Kaç yeni müze açıldı? Kaç yeni kültür merkezi? Bu sadece bir bina yapımı değil Nevzat Bey , bir yaşam biçimi dayatması. Nasıl ki Osmanlılar bu kenti aldıklarında külliyeler kurduysa,uluslar ötesi şirketlerde kendi amaçlarına ulaşmak için bu tür merkezler açıyorlar. Bilirsiniz , külliyeler camileri,medreseleri,kütüphaneleri,hastaneleri,konuk evleri,aş evleriyle bir tür kültürel hizmet kurumuydu.Oysa markaların , alışveriş merkezlerinin tek derdi para ve daha çok kar. İstanbul’un tarihiymiş , kültürüymüş , güzelliğiymiş kimsenin umrunda değil. Durmadan turistik oteller yapıyorlar ,çirkin köprüler , iğrenç gökdelenler.:: Tek dertleri daha çok rant , daha çok vurgun , daha çok avanta ….
Sayfa 213 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Yeni dinimiz ve tapınma ritüelleri
Kapitalizmden söz ediyorlardı diye açıklık getirdi. Naif bir yorum tabi. Yeni din dedikleri paraydı, tapınma derken ticareti,tapınak olarak ta alışveriş merkezlerini kastediyorlardı.
Sayfa 212 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Ben örgüt fobisi olan şu aptallardan değilim . Aksine her insan en az bir düzine örgüte üye olmalı. Devletin bu kadar güçlü olduğu bir memlekette bireyin kendini başka türlü savunma şansı yok. İnanın başımıza ne geliyorsa insanların örgütsüz olmasından geliyor. Benim karşı çıktığım,yeterince okumadan , anlamadan , dinlemeden kendini siyasi bir örgüte adamak.
Sayfa 212 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
NAh kurtulursun bu hayattan. Öyle piyango bize vurmaz.Anlamadın mı lan taş kafa? Bizim kaderimiz mühürlü oğlum mühürlü. Bugün mutluluktan müebbet yesek,yarın af çıkar. Televizyon kamerası kim sen kim ? Artist olacakmış ….
Sayfa 157 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Seslerini duyurmak için bu Karda kışta , çoluk çocuk demeden sokağa düşen bu zavallılar bizim düşmanımız değil. Evet haklısın burası bir bataklık tamam , suç en çok böyle yerlerde büyüyor. Ama bunlar bizim insanlarımız. Onları sevmesek bile anlamak zorundayız….
Sayfa 115 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yani bu insanlar haklı mı diyorsunuz? Lafı ağzında koydum. Evet haklı diyorum.Kendini onların yerine koysana.Evini kaybetseydin ,n’apardın? Hınzırca gülümsedi hayta. Benim evim yok ki. Bende onu söylüyorum işte,bu insanları en iyi senin anlaman gerekir…
Sayfa 113 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Evet artık yaşlanmıştı Beyoğlu.Üstelik güzel bir yaşlanma değildi bu.İnsanlar iyi bakamamışlardı ona , yabancı seyyahların bir zamanlar dünyanın en çekici kadını olarak tarif ettikleri bu benzersiz yerin , vakitsiz çökerek adeta bir acuzeye dönüşmesi için ellerinden geleni yapmışlardı.Ancak barbarlara yakışır bir açgözlülükle yüzyıllık binalarını yıkmış,zarif sokaklarının canına okumuş,zaten küçük olan meydanlarını apartmanlarla doldurmuşlardı. Hala cazibesini koruması , bırakın korumayı , ayakta durması bile bir mucizeydi…
Sayfa 55 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Üzüntüyle baktım yanım sıra ilerleyen bu üç çocuğa. Aslında hiçte tuhaf görünmüyorlardı; yaşlı apartmanların sırt sırta vererek güçlükle ayakta durduğu bu eskimişliğin ve küf kokan sokağın bir parçası gibiydiler . Sadece sokağın mı ? Vicdanını yitiren bu şehrin , neşeyle vahşetin birbirine karıştığı bu yılbaşı gecesinin , çelişkilerle dolu insanlık halinin de bir parçası gibiydiler…
Sayfa 22 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Geniş adımları gergin , yumrukları sıkılı , sağ gözü seğiriyor.Bir tek onun farkında . Belki de o sebepten daha çok hiddetleniyor. Hiçbir zaman sahip olamadı şu sağ gözüne,sinirlenince hep seğirir….İnsanoğlu neden bu kadar zayıftır ki ?
Sayfa 12 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Her bilgi dönüşümsel bilincin kendi kendini keşfinden başka bir şey olmadığına göre, dünyanın canı cehenneme!
Sayfa 50 - Kırmızı KediKitabı yarım bıraktı
133 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.