Okul günlerimde, attığım oku kaybedince,
İkincisini de aynı yere, aynı şekilde atar,
İlkini bulmak için bu kez yönünü dikkatle gözlerdim.
Böylece,ikisini de kaybetmeyi göze alıp ikisini de bulurdum.
Öyle insanlar vardır ki , suratları durgun sudaki gibi
Yosunlardan bir örtüyle kaplanmıştır sanki,
İnatçı bir suskunluğu sürdürüp dururlar,
Böyle yapmakla sanırlar ki
Akıllı, ağırbaşlı ve çok zeki görünecekler;
Şöyle söyler gibidirler:"Ben bilicilerin efendisiyim,
Ben ağzımı açtığımda hiçbir köpek havlamasın."
Ya benim Antonio'm , ben öylelerini bilirim ki,
Hiçbir şey söylemedikleri için adları akıllıya çıkmıştır;
Eminim , ağızlarını bir açsalar,
Onların budalalıklarını lanetlemek için
Herkes kulaklarını tıkardı.
"Çok konuşuyor, çok çalışıyor, çok gülüyor, çok da ağlıyorlar. Ama pek fazla düşünmüyorlar."
"En iyisi. Aksi takdirde hapishanede olduklarının farkına varırlardı. Bunun da onlara bir faydası olmazdı. Siz kadınlar haremlere, hapishanelere alışkınsınız. İnsan hayatının tamamını dört duvar arasında geçirebilir. Kendisini tutsak olarak hissetmediği müddetçe tutsak sayılmaz. Ama kainatın sonsuz büyüklüğünü, milyonlarca yıldızı, galaksiyi görüp onlara asla erişemeyeceğini bilen biri için koskoca dünya hapishaneden farksızdır. İdrak ettikleri şey zamanın ve mekanın tutsağı hâline getirir."
Pisagor insanın, her şeyin ölçüsü olduğunu söyler. Algıladığı şey vardır algılamadığı ise yoktur. Aşağıdaki üç adam Cennet deneyim yaşayacaklar. Ruhlarıyla, vücutlarıyla, tüm duyularıyla orada olduklarını hissedecekler. Yani orası onlara göre cennet olacak. Buzruk Ümid görüyorum ki fedaileri içine çektiğim yalan dünya seni üzüyor. Ama bizim de her gün kendi algılarımızın yarattığı sahtekârlıkların kurbanı olduğumuzu unutuyorsun. Bu itibarla çeşitli dinlerin bizi yarattığını iddia ettikleri varlıktan eksik bir yanım yok. Demokritos zamanından beri duyularımıza güvenmememiz gerektiğini bilinir. Onun için de renkler ve ses ne tatlı ya da acı ne soğuk ya da sıcak vardır. Atom ve boşluktan ibaretti her şey. Empedokles tüm bilgileri algılarımız sayesinde erişebildiğimiz kanaatindeydi. Algılamadığımız bir şey düşüncelerimizde de yer etmez.