Algının gerçekleri nasıl şekillendirdiğinin güzel bir örneği, Müslüman ülkelerdeki çatışma haberleridir. Dünyann her tarafında birçok şiddetli çatışma vuku bulmasına rağmen, medyanın en çok dikkatini çekenler, İslam aleminde olanlardır. Bunun sebebi, kısmen bu çatışmaların çoğunun Batılı çıkarlarla bağlantılı olmasıdır; fakat bu yaklaşımın izleri aynı zamanda derin bir kültürel önyargıya da dayandırılabilir. Afrika'da, Latin Amerika'da ve Asya'da milyonlarca insan, elim ve kesin bir şekilde reddedilmesi gereken çatışmalarda vahşice ve trajik bir şekilde öldürülürken, genel izlenim, en kanlı çatışmaların Müslümanların topraklarında olduğudur. 2007 yılında yirmi dört ülkede gerçekleştirilen önemli bir medya anketi, Müslümanların çoğunlukta olduğu yerlerdeki siyasî çatışma ve toplumsal şiddet haberlerinin, Batı medyasında eğitim, kültür, ekonomik gelişme, vatandaşlık, din ve etik gibi
konulardan on kat daha fazla yer aldığını göstermektedir. Müslüman dünyadaki siyasî ve militan gruplara odaklanma, bütün "(Müslümanları) siyasí, militan ve aşırı eylemlere bulaşmış olarak tasvir etmektedir. Buna karşılhk Hiristiyanlarve Yahudiler sıklıkla dinî eylemler bağlamında sunulmaktadırlar.