Zeliha GÖK

Zeliha GÖK
@ZelihaGok
11 okur puanı
Temmuz 2023 tarihinde katıldı
Nefsin, kabre gelmeyecek olan şeylerden ancak zaruret miktarı faydalanması gerekir. Kişi yeme, evlenme, giyinme ve barınma hususlarında zaruret ve muhtaç olduğu kadarıyla yetinmelidir. Eğer o bunlardan daha çok faydalanırsa, o zaman onlarla ünsiyet ve ülfet kurmuş olur. Bunlar sebebiyle de öldükten sonra tekrar dünyaya dönmek ister. Oysa dünyaya dönmek isteyenler sadece hiçbir şekilde âhirette nasibi olmayan kişilerdir. Bundan kurtulmanın yolu ise kalbin Allah ile meşgul olması, Onu sevmesi ve tefekkür etmesi, diğer șeyleri bırakıp Ona yoğunlaşması ile mümkündür. Buna da ancak Allah'ın gücü yeter. Dünyalıktan zikir ve fikre engel olacak șeyleri giderecek kadarıyla yetinmek gerekir. Kim bu hususun hakikatine ulaşamazsa, en azından bu hakikate yaklaşmaya çalışsın.
Reklam
Alimler ve bilge insanlar, âhiret saadetini elde etmenin tek yolunun nefsi arzularından menetmek ve nefsin arzularına muhalefet etmek olduğu hususunda ittifak etmişlerdir.
Allah'ın (c.c) dışında bir şeyi sevmeye meyleden kalp, meyli oranında hastalıktan kurtulamaz. Ancak kişi o şeyi Allah sevgisine ve Onun dinine yardımcı olacağı için severse, bu durum hastalığa delalet etmez.
Sayfa 52

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
299 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Düşerken
DüşerkenTarık Tufan
8.5/10 · 6,3bin okunma
Reklam
Sonunda kavuşmak ümidinin olmadığı yol, yalnızlık yarasına merhem olmaz.
Sayfa 134 - Profil KitapKitabı okudu
İnsanlar kendi değer yargıları nispetinde anlam veremedikleri tavırlarla karșılaştıklarında, önce yorulmadan usanmadan o insanları dönüştürmeye, kendilerine benzetmeye çalışıyor, dönüştüremediklerinden de bir anda nefret etmeye başlıyorlardı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Zaman biziz, mekan biz; imkânsıza yok imkan Ömrün ne sonundayız, ne de henüz başında
İnanç kalesini yükseltmek ruhta ve onun burçlarına çıkıp oradan bütün insanlıga doğru kaderin ve tarihin büyük diriliş sûrunu üflemek... Ama bunun için, bunun gerçekleşmesi için diriliș çekirdeģinin oluşması gerekir. Şahdamar yakınlığını varolușunun temeli bilen diriliş çekirdeğinin.
Sayfa 58 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Müslüman, İslâm'ı öyle sağ ve diri, canlı yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin.
Sayfa 61 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sen, derinliği öylesine yüklen ve getir ki, her insan bu derinliği kendi derinliği sansın, şuuraltında bir umut buğusu, gerçek insana rastlayacağı güvenini kaynatıp dursun. Senin derinliğinden topluma bozbulanık öyle bir cemre düşsün ki, gözüyle görmese, kulağlyla işitmese, eliyle tutmasa bile gerçeğin varolduğunu, kubbelerde çınladığını, kemerlerde bir örgü olduğunu duysun ve sezsin insan.
Sayfa 60 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Ve kolayca yıkılan inançlarım benim, benim en sağlam ve dağınık ellerim..
"Ve dostum! Hiçbir yerde peşimi bırakmayan içimdeki huzursuzluk nedeniyle mi acaba içinde bulunduğum durumun değişmesini arzuluyorum?"
Sayfa 52
Düşünmeyi buyuran Kur'an'dır. Tarihten tabiata, soyuttan somut gözlemleyiş, inceleme, araştırma, düşünme, öğrenme Tanrı buyruğudur. Her kişi, gücünün yettiğince bilim yolunda ilerlemek borcundadır.
Sayfa 60 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Diriliş Toplumunda insan dünyaya sırtını çevirmez. Tam tersine, Dünya, onun eli altında bin bir açıdan optimal verime kavuşan bir tarla olur.
Sayfa 52 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Tanrıdan korkarım. Sürekli olarak korkarım. Ama aynı zamanda benim tek umut kaynağım da yalnız O'dur. O'ndan korkar, O'na sığınırım. Gazabından, kızgınlığından, öç almasından yine kendisine sığınırım. Çünkü: beni ancak yine O'nun aff, merhameti kurtarabilir.
Sayfa 16 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gülüp eğlenmeliydim, Su gibi akmalıydım şu yaşımda. Oysa ağır ağır düşünüyordum geleceği. Kaç gecem daha böyle uykusuz geçecek? Beni felaketler değil düşünmek mahvedecek.
Şikayet ettiğimiz hayat belki de bir başkasının hayalidir. -Tolstoy
Sayfa 24
Dünyaya geldiğimiz günden daha anlamlıdır neden dünyaya geldiğimizi anladığımız gün...
Sayfa 39 - Hayykitap
Biri beni anlayarak özgürleştirsin. Ruhumu serbest bıraksın alıkonduğu o daracık mahzenden. Biri beni anladığını söylesin ve bir çift kanat taksın yorgun omuzlarıma. Ayaklarımda derman kalmadı çünkü, kalbimde derman kalmadı.
Sayfa 58 - Profil KitapKitabı okudu