Sen, derinliği öylesine yüklen ve getir ki, her insan bu derinliği kendi derinliği sansın, şuuraltında bir umut buğusu, gerçek insana rastlayacağı güvenini kaynatıp dursun. Senin derinliğinden topluma bozbulanık öyle bir cemre düşsün ki, gözüyle görmese, kulağlyla işitmese, eliyle tutmasa bile gerçeğin varolduğunu, kubbelerde çınladığını, kemerlerde bir örgü olduğunu duysun ve sezsin insan.