Kesinlikle ilişkileri savaş arenası görüp üstünlük peşinde koşmak yerine taraflar daha yapıcı olur ve tekliflere ılımlı yaklaşırlarsa halledilemeyecek bir problem olmaz.
Bu kitap tavsiye edilmez de ne yapılır? Yıllar önce okudum, henüz aşk, sevgi, ikili ilişkiler bilmeden bu kitapta üçlü ilişkiye denk geldim. Üç kişinin bir aşkla neler yaptığını anlatır bu kitap ve şahanedir. O gün bugündür biliyorum ki aşklar üç kişiliktir. Kim iki kişilik diyorsa zırvadır bana göre. Bir kez daha okuyacağım ve bu kez bakalım yine hayretler içinde kalacak mıyım okurken? Üzerinden 15 yıl geçmiş olan bu ikinci okuma seansı için heyecanlıyım. Tabi bu heyecanım birinci okumamdan kaynaklanıyor. İkincinin sonrasında ilk heyecan kalmış mı göreceğiz. Umarım kalmıştır. Ufakta olsa aşka dair pıhtılaşmamış bir damar yolumun olmasını umuyorum...
Philippe tüm şüphelerine ve öğrendiklerine rağmen Odile aşık. Elvada diyen Odile ama Philippe uzun bir süre Odile'in pişman olup geri dönmesini bekliyor. Uzun bir zaman sonra Isabella ile tanışıyor ve Odile'in ona yaşattıklarını oda Isabella'ya yaşatıyor. Aşk üçgeni denince benim aklıma gelen bu durum değil aynı anda bir kişinin iki kişi ile kurulan bir ilişki.
Aslında kitabın konusunda hemfikiriz. Biraz düşündüm de aşk üçgeni tabiri okunduğunda sizin düşünceniz ilk olarak akılda beliriyor. Ben galiba farklı bir kelime bulamadığım için kitapta yaşanılan duygu durumlarını “aşk üçgeni” olarak tanımladım. Dilimizde bu durumu ilk okuyuşta ifade eden bir tanım veya kelime olsaydı harika olurdu. İkinci okuyuştan sonra belki de bulabilirim :)
Baştan sona, her bir kelimesinde, kitaba dair her bilginin, her sonucun, her nedenin olduğu bir inceleme yazısıdır. Kitabı okumayanlar, eğer olayların sonucu ne merakıyla okuyacaklarsa, bu incelemeyi okumamaları daha iyi olur. Benim gibi her şeyi bilmesine rağmen, nedenlerini ve işlenişini merak ederek okuyacaklarsa buyursunlar.
BÖLÜM 1
1900'lü
Biraz önce kitabı sipariş verdim ve incelemelere bakmak istedim. Korkularım vardı ağır gelirmiş gibi hissediyordum, çeviri ile ilgili de bazı yorumlar korkutmuştu beni açıkcası ama yorumunuz fikrimi o kadar değiştirdi ki bir an önce gelsin ve başlayayım istiyorum. Emeğinize sağlık 🙏🏻
Verdiğim puandan ve yorumumdan dolayı kızacaklar olacaktır eminim. Belki benim için yanlış bir zamanda okudum, belki de hiç benim tarzım değildi başladım ve bitirmek için çok çaba sarfettim. Milena'nın cevaplarıda olsaydı daha çok keyif alabilirdim ama sadece Kafka'nin mektupları olunca boşluğa düştüğüm, defalarca okuduğum çok fazla sayfa oldu açıkçası. Aşık olsaydım, birisinden hoşalansaydım muhtemelen daha çok etkilenirdim ama böylesine hissizken okumak beni etkilemedi malesef. Okuyacak olanlara tavsiyem okumuş olmak için okumasınlar, içlerinde kelebekler olanlar yada sevdiceğine hasret kalanlar okusun, onlara hitap edicektir kesinlikle. İşin garip tarafı elimde kalemle okuduğum tek kitaptı. O kadar çok altı çizili cümlelerim varki. Yani denizdeki güzel yelkenliler gibi, altı çizili cümler esir etti beni. Zaten de birşeyler hissedeyim öyle okuyayım desem kitap tozlanırdı eminim, o yüzden yelkenlilerin güzelliğine sarılıp bitirmeyi başardım.
Ben de zor bitirmiştim.. ama okurken eş zamanlı olarak Kafka'yı araştırıp, tanımak lazım.. onun toprağın altına, kafasında hangi zarif düşüncelerle, nasıl bir yürek yangınıyla girdiğini düşününce bitiyor o kitap :)
Doğrudur, ben hayatına çok üstün körü hakim oldum oda en çok bu kitap sayesindeydi. Aslında çok daha fazlası var, eserlerini anlayabilmek için sanatçılarıda bilmek gerekiyor yoksa dediğiniz gibi birçok şey anlamsız geliyor.