Yüzüme bakmasan da
Yağmura düşürsen de gözlerini
Gözlerime bakmasan da ne kadar
O kadar aydınlığın gökyüzüme uzanıyor
Uykularımda nefesinin sıcaklığı
O kadar
Hangi akşam kapımı çalan sen değilsin
Sen değil misin gizli bir kıvılcım gibi
Zihnimize kazıdıklarımız, ruhumuza yerleştirdiklerimiz kıymet bilmiyor ve buna itiraz ederseniz karşılık beklemekle, çirkin biri olmakla suçlanıyorsunuz. Ne diyelim? Var olun.
Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce,
Dün yolda rastladım
Sevindi beni görünce.
Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan.
Evlenmiş, çocukları olmuş
Bir kız bir de oğlan,
Seni sordu.
Hiç değişmedi, dedim.
Bildiğin gibi...
Anlıyordu.
Mesutmuş, kocasını seviyormuş.
Kendilerininmiş evleri...
Bir suçlu gibi ezik,
Sana selam söyledi.
Olacak olanın olması hakikatin ta kendisidir. Adına ister şu deyin ister bu ister kader. Robinson "Nihayetinde birleşmeyeceklerse, ne için var bütün parçalar?" diye sorarken bundan bahseder. Bir şeyler birbirine aitse eğer sevgili okur, kavuşacaktır.
"Yaşamaya mecbur olduğumuz tüm insan ilişkilerinde küçük sevinçlerden hep medet ummaya çalışacağız. Ve bu yolun bir yerinde hiç beklemediğimiz bir anda bir hayaletin ya da şehrin tutsağı olduğumuzu anlayacağız."