Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
⭒ᎵᕱᎵϮüᏕ⭒
⭒ᎵᕱᎵϮüᏕ⭒
@_Paptus_
İdrakı zaman alan bir sır: Ne ile Allah'ı unuttuysan imtihanın oradan gelir.
Öğrenci
SÜ / FTR
6 Şubat 2004
518 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Keyifle okuduğum harika bir seriydi. Deniz, korsanlar, sirenler, savaşlar... O kadar çok şey oluyor ki sayfalar akıp gidiyor. Zaten içinde korsan ve savaş olan kitapları çok seviyorum. Bu seriye de bayıldım diyebilirim. Alosa bazen sinir bozucu hareketler yapsa da çok güçlü ve zeki bir karakterdi. Riden ile arasında oluşan çekim de tatlıydı. Eğer bu tarz kurgulardan hoşlanıyorsanız hiç düşünmeden alıp okumanızı öneririm...
Hazine adası için haritaları bulan ve ele geçirmeye çalışan Alosa, babasıyla ilgili gerçekleri öğreniyor ve büyük bir sırrı keşfediyor. Bu sırla beraber tüm korsanlar Alosa ve mürettebatının peşine düşüyor. Mürettebatının hayatını kurtarmaya çalışan Alosa, hem kendi sınırlarını keşfediyor hem de babasıyla yüzleşiyor. Peki bu savaştan sağ çıkabilecekler mi? Hazine adasında neyle karşılaşacaklar? Diğer kişiliğini bastıramazsa ne olacak?..
Keyifli okumalar dilerim...
Denizde geçen kitaplara bayılıyorum. Bu kitap da çok güzeldi. Korsanlar, sirenler, hazineler derken sayfalar akıp gidiyor. Karakterlerin atışması, Alosa'nın zekice hareketleri derken bir de baktım ki kitap bitmiş. Gerçekten çok severek okudum. Eğer denizde geçen kitapları seviyorsanız buna da bir şans vermenizi tavsiye ederim...
Alosa, Korsan Kral'ın kızı olarak tanınıyor. Babasının hazinesini ele geçirmek için onu kaçırak Gece Yolcusu isimli gemiye bindiriyorlar. Aslında Alosa'nın amacı da gemide bulunan değerli bir şeyi çalarak babasına götürmek. Bilerek yakalanıyor ve işler bu noktadan sonra başlıyor. Onlara çaktırmadan tutsak rolü yapan Alosa, zekice hamlelerle istediğine ulaşmak için elinden geleni yapıyor...
Acaba Alosa istediğine ulaşabilecek mi? Peki ya planı ters teperse?..
Keyifli okumalar dilerim...
Gerçekten çok güzel bir kitaptı. Her bir duyguyu çok iyi işlemiş yazar. Okurken karakterlerin hissettiği her şeyi siz de hissediyorsunuz. Kurgusu da çok özgün ve güzeldi bence. En sevdiğim karakter Eason oldu. Onun kızına olan sevgisi... Gerçek hayatta da böyle babalar görmek dileğiyle...
Eason ve Jessica çifti en yakın arkadaşlarıyla yan yana evlerde yaşıyorlar. Eason'ın en yakın arkadaşı Rob ve Jessica'nın en yakın arkadaşı Bree, arkadaşlarıyla beraber güzel bir gece geçirmek için evlerine gidiyorlar. Evde bir patlama oluyor ve Eason en yakınındaki kişiyi alıp dışarıya çıkarmaya çalışıyor. Kucağındaki kadınla dışarıya çıktığında bir patlama daha oluyor ve karısıyla en yakın arkadaşını kurtaramayan Eason, büyük bir pişmanlıkla hayata tutunmaya devam ediyor. Eşlerini kaybeden Eason ve Bree, üç çocukla beraber yaşamaya çalışıyorlar.
Her şeyle baş etmeye çalışırlarken aralarında filizlenen aşkı ikisinin de gözünden okuyoruz. Yangın sonrası ortaya çıkan sırlar, ihanetler ve çok daha fazlasını şok içinde okuduğumuz kitap acaba bize istediğimiz mutlu sonu verecek mi?..
Keyifli okumalar dilerim...
Okur Takip Önerileri
Bu kadar kısa olup beni bu kadar çok gerebilecek başka bir kitap okuduğumu hatırlamıyorum. Kesinlikle Hizmetçi serisinden çook daha iyiydi. Mükemmel bir gerilim kitabıydı. Son sayfasına kadar tüylerim diken diken okudum. Her sayfasında öğrendiğimiz başka başka gerçekler, tüm karakterlerden şüphelenmeme sebep oldu. Ancak kesinlikle son sayfalara kadar olayları tahmin edemedim. Çok beğendim. Elinizdeyse kesinlikle okumanızı tavsiye ederim...
Kitap iki farklı bakış açısıyla anlatılıyor. Birincisi psikiyatristin ağzından ve diğeri de ana karakterimizin ağzından. Arada bazı kasetlerden kesitler verilmiş ancak zaten kiminle alâkalı olduğunu okuduğunuzda anlayabiliyorsunuz.
Yeni bir ev almak isteyen çiçeği burnunda çiftimiz, ormanın içinde, her yerden uzakta, sessiz ve sakin bir yerde, neredeyse malikâne denebilecek bir eve geliyorlar. Fırtınalı hava sebebiyle evde birkaç gün geçirmek zorunda kalıyorlar. Bu esnada Tricia, gizli bir oda buluyor ve doktorun sırlarını öğreniyor.
Doktor, yaklaşık üç yıldır kayıp. Ne cesedi ne de kendisi bulunuyor. Kimse nerede olduğunu bilmiyor. Geçmişten kaybolmasına kadar olan süre boyunca yaşadığı şeyleri okuyoruz ara ara. Sakladığı sırlar, yaptığı pislikler bizi bugüne kadar getiriyor. Acaba Doktor nerede? Ölü mü, sağ mı?..
Peki sakladığı sırlar ne? Evinde gizlediği şey ne? Nereye kayboldu? Ethan neden ısrarla o evi tutmak istiyor ve eşi neden evi bir türlü sevemiyor?..
Keyifli okumalar dilerim...
En az ilk kitap kadar harikaydı. Soluksuz okudum diyebilirim. İlk kitabın sonunda olan olaylar zaten direkt ikinci kitaba başlamanızı sağlıyor. İlkine göre biraz karmaşıktı ancak yazarın diline alıştığınız zaman sorun yaşamıyorsunuz. Harika bir kurguydu. İçinde bahsedilen gerçekler beni sarstı çünkü şuanda bizim dünyamız da dijitalleşmeye başladı. Sanal gerçeklikler her ne kadar daha çook fazla bir ilerleme kaydetmemiş olsa da gelecekte en az bu kitapta bahsedilenler kadar ilerleyeceğini düşünüyorum. Okuyanlar ne demek istediğimi, özellikle son sayfalarda bahsedilen konuyla ilgili olan kısmı anlayacaklar. Her şeye rağmen iyiki okuyorum dediğim bir seri oluyor...
Michael öğrendiği gerçekle yaşamaya çalışırken her şey ağır geliyor ve Uyku'ya geçmek istemiyor. Kaine, her Uyku'ya girdiğinde ona türlü türlü kötülük yaptığı için arkadaşlarını Uyanık'ta bulmak için çalışmaya başlıyor. En sonunda bir araya gelen arkadaşlar SAG ile iletişim kurarak başlarına gelenleri anlatıyor ve onları daha da zorlu bir görev bekliyor. Acaba bu sefer Kaine'i yenmeyi başarabilecekler mi?..
Keyifli okumalar dilerim...
Soluksuz okuduğum ve bitene kadar elimden bırakamadığım bir kitap oldu. Hele o sonda öğrendiğimiz şeyler... Favori serilerimden biri olacak gibi hissediyorum. Sizi ilk sayfalardan içine çeken bir kurgusu var. Her şey en ince detaylarına kadar düşünülmüş. Gerçekten harika bir kitap. Devamını okumak için sabırsızlanıyorum...
Michael, SanalAğ'da herkes gibi oyunlar oynayan, arkadaş edinen bir genç. En yakın arkadaşları Sarah ve Bryson ile hiç beklemediği bir teklif alıyor. SanalAğ Güvenliği, insanların özlerini emen ve onları kötü planları için kullanan terörist Kaine'i bulmalarını istiyor. Michael ve arkadaşları SanalAğ içinde onu bulmak için sayısız kez ölümle yüzleşiyor. Birden fazla tehlikenin olduğu Yol'da acılarla yüzleşen ekip, ölmemek ve birbirlerini kaybetmemek için savaşıyor. Kimsenin bilgi sahibi olmadığı, bir efsane gibi bahsedilen Kaine, gerçekten var mı? Acaba Yol'un sonuna geldiklerinde Kaine'e ulaşabilecekler mi? Peki tek bir haklarının olduğu Yol'u başarıyla ve ölmeden tamamlayabilecekler mi? SanalAğ Güvenliği'nin ulaşmayı başaramadığı Kaine'e, üç genç nasıl ulaşacak?..
Keyifli okumalar dilerim...
En az ilk iki kitap kadar harikaydı. Her kitapla birlikte, kitabın içindeki ayrıntılar daha da artıyor. Başlarda biraz karışık ilerlese de karakterleri tam olarak tanıyınca her şey yerli yerine oturuyor. Bu kitabı da soluksuz okudum. Yangından sonra ortaya çıkan her bir delil, yepyeni bilgileri açığa çıkarsa da sonunda ortaya çıkanları tahmin edemedim. Gerçekten çok güzel, akıcı ve kafa karıştırıcı bir kitaptı...
Felix Evi'nde yangın oluyor ve evde yaşayan iki çocuk hayatını kaybediyor. Bu esnada bulunamayan ebeveynler için arama çalışmaları başlıyor. Olay yeri inceleme ekibi, yanan evi incelerken yeni deliller buluyor ve davanın gidişatı tamamen değişiyor.
Bu esnada kendi eşiyle sorunlarını çözmeye çalışan ve bir yandan da yangın olayını açıklığa kavuşturmak için çabalayan Fawley, çıkmazların içinde sıkışıyor ve her bulunan delile sımsıkı yapışıyor...
Acaba bu bir kundaklama mı yoksa yanlışlıkla çıkmış bir yangın mı? Peki ebeveynler nerede?..
Keyifli okumalar dilerim...
Soluksuz okuduğum, harika bir kitaptı. İhanetler, komplolar, entrikalar, savaşlar, vârisler, krallıklar, kaos... Bir kitapta aradığım her şeye sahipti neredeyse. Çok sevdim. Açıkçası bu kadar iyi bir kitap beklemiyordum, biraz abartıldığını düşünmüştüm ancak okurken her sayfasında ters köşe yedim. Tahminlerimden bazıları doğru çıksa da çoğu şeyi bırakın tahmin etmeyi, gerçekleşmelerini bile düşünmemiştim. Bazı olumsuz düşüncelerim de var. Mesela kitapta çok fazla karakter var. Karakter kartı olsa bile çoğu zaman kafam karıştı diyebilirim. Onun dışında olaylar bazen çok hızlı ilerledi, neyin ne ara, nasıl gerçekleştiğini takip etmekte zorlandım. Yine de çok severek, heyecanla okudum. Eğer kaos, savaşlar, krallıklar, katiller ilginizi çekiyorsa okuyabileceğiniz bir kitap olduğunu düşünüyorum...
24 krallığın vârisleri Kraliyet Okulu'na, ileride başına geçecekleri krallığı yönetmeyi öğrenmek için her yıl gidiyor. İrithel, ona çok benzeyen Slonian vârisi'ni öldürüp yerine geçiyor. Bu sırrı saklayıp krallığı yönetmek için eğitim almaya başlıyor. Bu esnada okulda bir suikastçı ortaya çıkıyor. Onun kimliğini bulamadıkları her gün bir vârisi öldürmeye başlıyor. Bu kanlı oyunda kendi sırrını saklamaya çalışan İrithel, hem katili bulup hem de sırrını saklayabilecek mi? Peki prenses bile olmayan bir kız, diğerlerinin içinde kimliğini nasıl saklayacak? Kimseyi tanımayan İrithel, katilini bulmak için nasıl bir yol izleyecek? Bu kanlı savaşta siz olsaydınız, kime güvenebilirdiniz?..
Keyifli okumalar dilerim...
Çok güzel bir seriydi. Son kitap hem hüzünlü hem de güzeldi. Victoria yaptığı seçimlerle beni sinirlendirse de sonunda mutlu olduğu ve gerçekten sevdiği biriyle beraber olduğu için mutluyum. Karakterlerle istemeseniz de bağ kuruyorsunuz ve her yaşanan olayı kalbinizde hissediyorsunuz. Benim için yeri ayrı olan bir seri oldu. Elinizde varsa ve okumakta tereddüt ediyorsanız düşünmeden başlamanızı öneririm...
Savaştan sonra herkesin dağıldığı, acılarını yaşadığı dönemde Victoria, Menkar Adalarına giderek Young taşını birleştirmeye çalıştı. Bu esnada yıkılan imparatorluğu yeniden kurmaya başladılar. İsyanları bastırmak ve yeniden düzen oluşturmak onları yorsa da ölen çocuklar ve kaybettikleri sevdikleri için herkes canla başla çalıştı. Kalpler kırıldı, acılar paylaşıldı, sevinçler çoğaldı...
Keyifli okumalar dilerim...
Bu kitap beni yüzlerce yerimden bıçakladı. O son nasıl bir sondu. Kalbimi çok kırdı... Bir şey olacağını biliyordum ama böyle de bir son yazılmaz kii!! Gerçekten şuan için serinin en sevdiğim kitabı bu oldu. Bir an önce diğerini de okuyacağım. Akıcı bir seri istiyorsanız hiç düşünmeden okumanızı tavsiye ederim...
Victoria, gücünü daha da geliştirip yakında gerçekleşecek savaş için hazırlanıyor. Bu esnada kral her yerde lanetli çocukları idam ediyor ve Victoria gelmezse buna devam edeceğini söylüyor. Birlik, idamları birer birer engelleyerek çocukları kurtarmaya başlıyor. Kral stratejisini geliştiriyor ve onları kendi bölgesine çekmeyi başarıyor. Savaş başlıyor...
Acaba her şey göründüğü gibi miydi, yoksa tüm yaşananlar bir intikamın ön gösterimi miydi? İhanetlerin ve güçlerin havada uçuştuğu bu savaşta hangi taraf kazanacak?..
Keyifli okumalar dilerim...
Gerçekten çok ince düşünülmüş bir evren oluşturmuş yazar. Tüm ayrıntılar üzerinde özenle uğraşmış. Laneti, karakterleri birbirine bağlaması, olayları bir bütünlük içinde ele alması çok hoşuma gitti. Altı doldurulmayan, atlamalardan oluşan kurguları pek sevmiyorum. Ancak bu seride her şey düşünülmüş. Lanetin doğuşu, neden olduğu, neye sebep olduğu... Her şey düşünülmüş. Ancak şunu da söylemeliyim ki serinin ikinci kitabını bitirmeden bu kitabı okumamanız gerekiyor. Çünkü önemli bir spoiler yiyebilirsiniz.
Bu kitap, serinin bahsettiği dünyayı, lanetin tarihini, bu zaman kadar yapılanları anlatıyor. Okumasanız çok bir şey kaybeder misiniz bilemem ancak imkanınız varsa okumanız da size bir şey kaybettirmez diye düşünüyorum...
Keyifli okumalar dilerim...
Kesinlikle ilk kitaptan daha iyiydi. Ancak Victoria hâlâ çok sinir bozucu geliyor bana. Sevdiğim tek karakter Adelina. İlk kitaptan itibaren değişmeyen, hissettiği gibi davranan bir tek o var. Yine bol olaylı bir kitaptı. Aksiyon hiç eksik olmadı ve kitabı ne ara bitirdiğimi anlayamadım. Sanırım bu seriye giderek daha fazla ısınıyorum...
İlk kitabı okumayanlar burdan sonrasında öğrenecekleri isim yüzünden spoiler yiyebilir. Eğer sorun etmiyorsanız devam edebilirsiniz okumaya.
İlk kitabın sonunda Aaron, Victoria'nın yanına gidiyor ve ölmediğini öğreniyoruz. İşler buradan sonra sarpa sarıyor çünkü aslında hiçbir şey ona anlatıldığı gibi değil.
Ölen çocukları attıkları adada bir yaşam kurulmuş. Victoria orada gücünün sınırlarını öğreniyor ve tekrar Hamal'a dönmek üzere yola çıkıyorlar. Bu esnada İmparatorluk, Victoria'nın onlara teslim edilmediği her gün bir çocuğu idam ediyor. Bunun üzerine Birlik, saraya savaş başlatmak için planlar yapıyor. Victoria, ondan saklanan gerçekleri bir bir öğreniyor ve tüm bunlar yetmezmiş gibi kendi ailesiyle savaşmak için hazırlanıyor. Peki tüm bu kanlı oyunda Victoria kime güvenebilir?..
Keyifli okumalar dilerim...
Beklediğimden güzel bir kitaptı. Fantastik okumak isteyenler için başlangıç serisi olabilir. Olaylara, karakterlere ve dünyaya kolayca adapte olabileceğiniz bir kitap. Dili basit, akıcı bir anlatıma sahip. Bolca olay içeren, özel güçlere sahip çocukların olduğu bir seri. Ben beğenerek okudum. Kafa dağıtmalık, sizi okumaya geri döndürebilecek bir seri bence. Olayların çok olması sayfaları hızlıca çevirmenizi sağlıyor...
İmparatorluğa karşı gelen halk Tanrılar tarafından lanetleniyor. Her yılın 17. gününde doğan çocuklar lanete sahip oldukları için ya anne karnında öldürülüyorlar ya da doğduktan sonra saraya verilip tedavi adı altında öldürülüyorlar. Bu lanet dört güçten oluşuyor: ateş, su, hava, toprak. Her çocuk farklı yeteneklere sahip. Ancak bunu bir yetenek değil, lanet olarak görüyorlar.
İmparatorluğun tek varisi de lanetlenmiş ve yıllar sonra ilk ateş yeteneğine sahip kişi. Ancak prenses olmasına rağmen, sarayda hapis hayatı yaşıyor ve ağır tedaviler görüyor. Bir gün Hamallar onu saraydan kaçırıyor ve gücünü kullanmayı öğretmeye çalışıyorlar. Saraya yapılacak baskına katılan prenses hangi tarafı seçecek: Ne olursa olsun ailesinin tarafını mı tutacak, yoksa küçük çocukları öldürdükleri için saraya karşı gelen Hamallarla beraber mi savaşacak? Peki saraya gittiğinde onu neler bekliyor olacak?..
Keyifli okumalar dilerim...
Yanlış bir zamanda başladığım harika bir kitaptı. Bir süre yoğunluğum sebebiyle ara versem de heyecanlı ilerleyişinden hiçbir şey kaybetmedi. Olaylar o kadar hızlı ve beklenmedik bir şekilde ilerledi ki, her sayfayı şok içinde okudum. Yarıdan sonrası müthiş bir hızla geçiyor. Ben çok severek okudum. Uzun zamandır rafımda duruyordu. Açıkçası biraz önyargıyla başladım ancak beklentilerimin çok üstünde bir kitap oldu. Eğer elinizde varsa bekletmeden okumanızı öneririm...
Kitap üç farklı bakış açısıyla anlatılıyor. Biri dedektif, biri hemşire, biri de hasta çocuğun annesi. Her bölüm başka bakış açısıyla okuyoruz. Yıllar önce yaşanan bir katliamdan sağ kalan tek kişi hemşire. Yıllar sonra benzer aile katliamları yaşanıyor ve hepsinin ucu hemşirenin çalıştığı psikiyatri koğuşuna çıkıyor. Peki tüm bu katliamlarla hemşirenin nasıl bir bağı var? Yıllar önce yaşanan katliamla benzerlikleri neler? Tüm bunlar birer cinayet mi, alkolik babanın ailesini katletmesi mi, yoksa ailedeki psikolojik sorunu olan çocuğun cinnet geçirmesi mi?..
Keyifli okumalar dilerim...
Çok severek okuduğum harika bir kitaptı. Yaşananları nefesimi tutarak, heyecan içinde okudum. Yer yer gerildim, bazen duygulandım. Beklediğimden çok daha iyiydi...
Josie dedektiflik görevinden açığa alınıyor ve o esnada kasabalarından bir kız kayboluyor. Polisler arama çalışmaları başlatsalar da kıza dair bir ipucu bulunamıyor. Josie de kendi başına ufak çaplı bir çalışma sürdürüyor. Araştırmalarının sonucunda tanıdığı ve güvendiği insanların çirkin sırlarını öğreniyor, sevdiği insanların başına gelen olaylarla uğraşıyor. Her öğrendiği gerçekle daha da tehlikeli bir duruma düşen Josie, kızlara ne olduğunu bulabilecek mi? Peki kimler bu işin içinde? Gerçekte ne olmuş?..
Keyifli okumalar dilerim...
