"Insanlar benden bahsederken neyi unuttular biliyor musunuz? Benimde bir insan olduğumu. Bir aile babası, gülen, ağlayan, hastalanan, neşelenen bir insan olduğumu. Insanı değil sadece iktidarı gördüler."
Zülfü Livaneli'den okuduğum ilk kitap. Çok beğendim kalemini, akıcı, merak uyandıran bir anlatım şekli. Gerçekten bu kitabı da merakla okudum.
Yalnız, bir yerde kısa süreliğine de olsa afalladım. Sanırım 258. sayfasıydı, anlatıcı birden değişiyor, yazar değil de birden karakterlerin biri anlatmaya başlıyor ve bu durum bir sayfa kadar sürüyor.
Kitabın konusu'na gelince, Sultan Abdulhamid'in Selanik'e sürgün edilmesiyle başlayan bir hayat hikayesi. Roman tadında bir tarihi eser mi desem, bir hatıra defteri mi desem veya biyografi mi desem bilemedim. Sanırım aynı kitabı her okur farklı algılar.
Tarihi eser, çünkü çok çok araştırma ve referans var.
Hatıra defteri, çünkü kitabın karakterlerin'den olan "Doktor'un" not aldığı yazılar'dan esinlenmiş.
Ve biyografi, çünkü Sultan Abdülhamid'in çocukluğun'da, gençliğin'de ve ihtiyarlığın'da ki hayatı ele alınmış.
Güzel bir kitap, her düşünce'den okurun önyargısızca okumasını istemiş gibi Z. Livaneli.
Kıtab'ın özeti ilk yazdığım alıntı'da...