Hikmet Hükümenoğlu, Türkiye'nin 1960 ila 1990lı yıllarındaki siyasi ortamı, özelikle 6-7 Eylül ve 12 Eylül olaylarını, üç kuşak üzerinden sıkmadan anlatıyor. Kullandığı dilin sadeliğinin aksine bir o kadar düşündüren bir kitaptı.
Kitap, daha çok yazarın kendi kurguladığı Körburun adasında ve adadaki karakterler etrafında gelişiyor. Bu karakterlerin oluşturduğu ortak düşman, beslendiği kaos ve kitapta eğitime yapılan eleştiri okurken aslında günümüzde pek de yabancı hissettirmiyor. Açıkcası romandaki Nerim Abla ve belki de mesleğimden ötürü Onur Öğretmen bölümleri beni en çok etkileyen kısımlardı.
KörburunHikmet Hükümenoğlu · Can Yayınları · 20161,328 okunma
Zalime boyun eğmeyecek kadar güçlü ol ama zalim olacak kadar güçlü olma. Güce aşık olma. Güce aşık olursan o güç elinden gitmesin diye korkak olursun, korkaklığını gizlemek için de zalim olursun.
Karşındakini yargılamayı bırakırsan, 'bana zarar verdi' yargısından kurtulursun. ' Bana zarar verdi' yargısından kurtulursan zarar dediğin şeyden de kurtulursun.
Bunların hepsini yapabilir, ya da hiçbirini yapmayabilirdi. Ama kimsenin keyfini beklemeden, kimseye hesap veemeden, kendi istediği hayatı kendi istediği şekilde yaşayabilirdi. Bir yerde hata yaptığını anlarsa başa dönüp yeniden başlayabilirdi.