Acaba şimdi gözünü açtığı öbür dünya daha iyi miydi? Yoksa orada da horlandı mı? Yahut beklediğinden daha iyi şeylerle mi karşılaştı? Bunun gerçeğini bir gün hepimiz mutlaka anlayacağız.
Evinizde yaşıyordum. Bir yıl geçti. Günün birinde, biçimi bozulmayacak, dikişleri atmayacak çizmeler isteyen bir bey geldi. Yüzüne baktığımda, omuzlarının üstünde arkadaşımı, Azrail'i gördüm. O meleği benden başka kimse görmemişti; onu tanıyordum. Akşama varmadan, varlıklı beyin canını alacağını biliyordum. Adam bir yıl sonrasına hazırlanıyor ama akşama varmadan öleceğini bilmiyor, diye düşündüm. Hemen, Tanrı'nın ikinci buyruğunu anımsadım: "İnsana verilmeyen nedir?"