"Dünya renk, ışık ve ısıdan oluşur. Algılarımızın besinidir bunlar. Bir tek ışık huzmesi bize her şeyi bambaşka gösterir. Algılarımız duygularımızı, duygularımız da ruh halimizi etkiler. Hayatın kendi kendini yenileme mucizesi de bu değil mi zaten?"
Sence halkın ezici çoğunluğunun hakikatin ne olduğuna aldırıyor mu? Umurlarında bile değil! Sadece rahat bırakılmak ve hayal güçlerini besleyecek masallarla kandırılmak istiyorlar.
Muhammed ve takipçileri daha iyi bir metod geliştirdiler. Het yana ruhları köleleştirecek vaizler gönderdiler. Bu şekilde her türlü direnci yıkmayı başardılar. Artık ülkeler olgun armutlar gibi sapır sapır avuçlarına düşüyordu. Ama maneviyatın güçlü olduğu yerlerde mesela hıristiyanlar karşısında bu üstünlüklerini yitiriyorlardı.
Artık imanın nasıl güçlendirileceği hususunda bilgi sahibi sarılırdım. Tek yapılması gereken müminlerden biraz daha fazla bilgi sahibi olmaktı. Odan sonra keramet göstermek çocuk oyuncağıydı.