Ertesi yıl Ali'nin bir oğlu oldu. Ama kardan askeri bir daha hiç oynamadılar.
Çünkü ne İzmir'de Ali'nin mezarının üstüne, ne de Adana'da Yusuf'un mezarının üzerine tek bir kar damlası dahi bir daha hiç düşmedi.
Sizi var eden rabbinizin sizi imtihan için var ettiğini ve sonunda tüm yaptıklarınızdan hesaba çekileceğinizi bir an bile hatırınızdan çıkarmayın.
-Ali Küçük
Ah, dünya sözüyle, nasıl anlatsam?
Gönül bu halinle, kozlarım yoktur.
Acımadan sille, vurup tınlatsam,
Saymakla bitmeyen, izlerim yoktur.
x
Gönül boş şeylerle, bezdirme beni,
Divane ederek, gezdirme beni,
Çekilmez tavrını, yazdırma beni,
قَالَ رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلمْ: لعلي وفاطمة والحَسَن والحُسَيْن ((أَنَا سلم لمن سالمتم، وحرب لمن حاربتم)).
Resulullah (🌹صلى الله عليه وسلم🌹) Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin radiyallahu anhum’a hitaben şöyle buyurdu :
Sizlerin, barış halinde bulunduğunuz kimse ile bende barış halinde olurum ve harp halinde bulunduğunuz kimse ile ben de harp halinde olurum.
Sindi bu hadisi açıklarken diyor ki:
Hadis, Hasan ve Hüseyin'i sevmenin farz olduğunu, onsuz imanın tamamlanmadığını belirtiyor. Çünkü Nebi'i sevmenin hükmü budur. Nebi'i sevmek de onları sevmekle kayıtlanmıştır. Kişi, onları sevmedikçe Nebi'i sevmiş sayılamaz.