nisa yılmaz
@asinnuryahbook
Öğrenci
Lise
Ankara
20 Ekim 2007
266 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Hayat insana ne yaşatırsa yaşatsın, tüm yaşananlar insanların algıladığı ve ders çıkarabildiği kadardır. Mustafa Kemal’i farklı yapan şey, düşünmeyi çok erken yaşta öğrenmiş olmasıdır.
Sayfa 11 - Masa KitapKitabı okuyacak
Yorgunluk her insan, her yaratılmış için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.
(Mustafa Kemal’in 1937'de Ankara Halkevinde gençlerle sohbet ederken aktardığı bir söz.)
Sayfa 9 - Masa KitapKitabı okuyacak
Asıl önemli olan nedenlerdir. Nedenleri bilirsek sonuçları anlarız. Nedenleri bilirsek, günümüz şartlarında nasıl hareket edebileceğimizi de hatırlarız.
Sayfa 7 - Masa KitapKitabı okuyacak
Okur Takip Önerileri
Atatürkçü olmak bir amaç değildir çünkü Mustafa Kemal’in hedefi de Atatürkçü olmak değildi. Bize asıl gereken, Mustafa Kemal’i tanımak ve anlamaktır. Çünkü ancak o vakit hedeflerimiz Mustafa Kemal’in hedefleriyle örtüşür. Asıl mesele de tam olarak budur. Mustafa Kemal’in hedeflerini bilmek, anlamak ve kendi hedeflerimiz haline getirmek... Bu yüzden onu sevmekten önce onu anlamalıyız; onu anlamak için de tanımalıyız. Onu tanırsak zaten anlarız. Anlarsak, yapmaya çalıştıklarını gerçekleştirip hayatımıza dahil etmek için çabalayabilecek hale geliriz. Sevgi ise kendiliğinden gerçekleşmiş olur.
Sayfa 7 - Masa KitapKitabı okuyacak
Onu ne kadar da özenle tanımıyoruz. Oysa sevginin, tanımadan yeşermesi mümkün müdür? Vakti zamanında bir felsefe kitabında; aşk hissinin tanımaktan önce geldiğini, tanıdıkça sevgiye dönüştüğünü okumuştum. Bu durumda biz aslında Mustafa Kemal’e âşığız. Hem de çok âşığız. Ama onu yeterince tanıyamadığımız ve anlayamadığımız için gerçek anlamda sevemiyoruz.
Sayfa 6 - Masa KitapKitabı okuyacak
Veya o çok ünlü, “Muasır medeniyetler seviyesine çıkmak” sözü... Nasıl da gururla herkesin dilindedir. Fakat Mustafa Kemal’in böyle bir sözü yoktur. Sözün aslı; “Milli kültürü muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak” şeklindedir. îki söze dikkatli baktığımızda, ilki yalnızca “muasır medeniyetler seviyesine çıkmayı” öngörür ve bu uğurda milli kültürün durumunu önemsemez. Fakat Mustafa Kemal’in asıl sözünde “milli kültür” terk edilmemiştir, hedef ise muasır medeniyetler seviyesinin de ötesidir. Başka bir deyişle, Batının gelişmişlik seviyesinin de üzerine çıkmaktır. Bu farklılık, Mustafa Kemal’in Batı hayranı değil de medeniyet hayranı olduğunu gösteren önemli bir detaydır. Fakat her nasılsa, Mustafa
Kemal’in sözü zaman içerisinde değişmiş ve kupkuru bir hale gelmiştir. Daha da ilginci, toplum Mustafa Kemal’i o kupkuru sözle benimsemiştir.
Sayfa 6 - Masa KitapKitabı okuyacak
Mesela yukarıda bahsettiğim sözdeki hitap, yani “Atam”, onun hiç sevmediği türdendir. Bir defasında, “Bana Atam diyeceklerini bilseydim bu soy ismi almazdım,” bile demiştir. Oysa milleti çoğunlukla Atam diye hitap ediyor ona. Çünkü Mustafa Kemal’in bu konudaki düşüncelerini bilmiyor.
Sayfa 6 - Masa KitapKitabı okuyacak
Evde, okulda, televizyonda ve sokakta, daima Mustafa Kemal’den bahsedildiğini göre göre ve duya duya yaş aldık. Bu serüven içerisinde maruz kaldığımız Mustafa Kemal, maalesef şekilci ve yüzeysel olmaktan öteye pek geçemedi. Sözgelimi Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığını öğrendik, ama neden çıktığını tam olarak kavrayamadık. Onun büyük bir insan olduğu hususu her defasında zihnimize işlendi de neden ve nasıl büyük insan olabildiği konusu çokça göz ardı edildi.
Sayfa 5 - Masa KitapKitabı okuyacak
Şiiri sanki ilk kez dinler gibiydi: Tüm kraliyetlerin krallarının ve lordlarının peşinde olduğu korkunç, büyük bir güce sahip olan bir Fey kadınının öyküsüydü bu. Hepsi de savaşları kazanmak, ülkeleri fethetmek için kadını kullanırken bir yandan ondan korkuyorlar, uzak duruyorlardı.
Söylemesi cesaret isteyen bir şarkıydı bu; kraliyet ailesine ithaf etmek ise daha büyük bir cesaretti.
Sayfa 142 - Dex YayınlarıKitabı okuyacak
Belki de sesi bir zorbanın yüreğine işleyebilirdi. Belki müziğin ve sanatın özlerinde önüne geçilemez bir büyü vardı.
Sayfa 143 - Dex YayınlarıKitabı okuyacak
En zor kısmı temelleridir.
Sayfa 154 - Dex YayınlarıKitabı okuyacak
Kelimelerin ruhu vardır.
Kelimeler, sadece harflerin bir araya gelmesiyle oluşan anlamın dışında bir şeydir. “Çiçek” sadece çiçek değildir mesela. Ya da “mektup”. Yalnızca bir zarfın içindeki kağıt mıdır, mektup?
“Fotoğraf” denilince niye içimiz titrer o zaman? Çünkü o yalnızca bir fotoğraf değildir de ondan.
Sayfa 123 - İletişim YayıneviKitabı okudu
Çok yorgunum.
Monokl YayınlarıKitabı okuyacak
Hâlâ kabuslar görüyorum. Hatta öyle sık görmeye başladım ki, şimdiye değin onlara alışmış olmam lazımdı. Alışamadım. Hiç kimse kabuslara tam manasıyla alışamaz.
Monokl YayınlarıKitabı okuyacak
Bu sana göre değil.
Monokl YayınlarıKitabı okuyacak