Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kuvayı Milliye'nin pek tanınmış alaylı kahramanlarından birinin ilk defa İstanbul'a gelerek Beyoğlu caddesinde çarşaflı, fakat peçeleri açık Türk hanımlarını-gördüğü vakit: - Biz bunlar için mi dövüştük durduk diye öfkelendiğini biliyorum. İlk Meclis mebuslarından biri de sımsıkı örtülü karısı ile birlikte Karacaoğlan karşısında, bir dükkâna girdiği için ağırca birtakım koridor dedikodularına uğradığı hatırımdadır. İkinci Meclis'te bile üç beş kadınla evli mebuslarla yan yana otururduk. Bunlar bilinmedikçe Mustafa Kemal'in Türk kadınını hürriyete kavuşturmak için neden İstanbul tramvaylanndaki harem perdelerini kaldırmakla işe koyulduğu pek anlaşılamaz. Atatürk kadmlı erkekli ilk daveti, ikinci Meclis devrinde, eski Ankara'nın dar bir sokağmda, Rum mektebinden galiba Türk ocağına çevrilme kerpiç bir yapının salonunda verdi. Herkes eşi ile beraber çağrıldığı için gelmemezlik etmelidir. Fakat kadınlar salonun sol tarafındaki iskemlelere oturdu- lar, erkekleri de karşılarına dizildiler. Bu namehremlik havası içinde Atatürk'le birkaç arkadaşından ve hanımlarından başka ayakta kimse yoktu. Durgunluktan fazlaca sıkılmakla beraber, bize demişti ki: "- Ayaktakilere elinizden geldiği kadar itibar ediniz, oturanlara hiç aldırmayınız. Tesirini gelecek defa görürsünüz."
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
-2.Dünya Savaşı esnasında bulunduğu Paris Büyükelçiliği görevinde ise Hitler'in uyguladığı korkunç soykırım esnasında Hitler'e karşı gelme cesaretini gösteren ,milyonlarcası canlı canlı öldürülürken , 20.000 'e yakın Yahudi'nin hayatını Türk vatandaşlık Serfitikası vererek kurtarma cesareti gösteren kurtarma cesareti gösteren ,bir komutan ,bir Milletvekili ,bir Bakan ve bir Büyükelçi, -Çanakkale Savaşı'nın lojistiğini başarıyla gerçekleştiren. -Mustafa Kemal'in "Siz orduyu cepheye taşımakta başarılı olursanız,ben cephede ne yapılacağını çok iyi biliyorum." diyerek kendisine verdiği Kurtuluş Savaşımızın lojistigini başarıyla tamamlayan , -Demiryollarını hiçbir Türk işletemez diyen yabancılara tarihi bir ders veren , -Kurtuluş Savaşı'ndan sonra demiryollarını yabancı işletmelere geri vermek isteyenlere karşı gelerek ,millileştirilmesini sağlayan , -Gerek demiryollarının işletme lisanını, gerekse İ.T.Ü.'nün derslerini Türkçeleştirerek başka bir ilke imza atan , -Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk defa özerkleştirmeyi getiren ve İ.T.Ü.'yü özerkleştiren , -Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kamu müzesine kuran, -Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kamu müzesini kuran, -Türkiye Cumhuriyeti 'nde ilk demiryolları mektebini kuran , -Milli istihbarat Teşkilatımızın fikir babası ve Atatürk'le beraber kurucu 13 imzadan biridir. Ama herşeyden önce vicdanı, sağduyusu ve cesareti olan bir insandır. Bu kitabı aldığımda okuduğumda daha bitmedi kitap, dedim ki; Bu kitabın filmini çekmeliler dedim. Umarım bir gün çekerler .
Büyükelçi
BüyükelçiEmir Kıvırcık · Timaş Yayınları · 2010252 okunma
Reklam
O eve hem Nazım Hikmet hem de Alparslan Türkeş gitti "Nâzım ve Türkeş… İkisi de sürgün… Benim evimde… Belki de o zamanlar zıt insanlar zannedilirdi. Hiç de değil." Bu yıl Şubat ayında yitirdiğimiz yazar ve diplomat Aydemir Balkan'ın basımını göremediği kitabı "Tanıdığım Eşsiz İnsanlar" Tarihçi Kitabevi'nden çıktı. Balkan'ın
İstanbul'daki Mustafa Kemal Paşa'nın emrine giren Anadolu'daki i büyük askeri birlik, Ali Fuat Paşa'nın kolordusudur: Ben ve kolordum emrinizdeyim Paşam! Kazım Karabekir,Erzurum'daki 15.Kolordu Kumandanlığı'na tayinini, 13 Mart 1919'da çıkarttırıyor, hemen hazırlıklara başlıyor. Mustafa Kemal'le devamlı temas halindedir. 13 Nisan'da Gülcemal vapuru ile Trabzon'a gitmek üzere yola çıkacak olan Karabekir, Şişli'deki evinde Mustafa Kemal Paşa'ya veda ziyaretine gidiyor. Karabekir Paşa,uzun süre yasaklı kalan İstiklal Harbimiz adlı eserinde Anadolu'da Milli Mücadele fikrini ilk düşünenlerden birisinin kendisi olduğunu belirterek, Şişli'deki evinde ameliyat sonrası hasta yatan Mustafa Kemal Paşa ile görüşmesini anlatır: Paşam, ben yarın Erzurum'a hareket ediyorum. İstanbul'da ne vaziyette kalırsanız kalın, bir şey yapmak imkansızdır. Sükut edersek mahvımız kaçınılmazdır. Behemal Anadolu'ya ordu başına geliniz. Hem de Doğu'ya, milletin kurtuluş anahtarı Doğu'dadır. Orada herşey mümkündür. Ordu kuvvetlidir, halk da beraber gider. Planım basittir. Milli bir hükümet teşkili...İstiklalimizi ve hiç değilse milli namusumuzu kurtaracak, ancak bu karardır. Mustafa Kemal: Bu da bir fikirdir, ahval günden güne size hak verdiriyor...İyi olayım, size katılmaya çalışırım...
Hiç bir zaman! Atatürk'le beraber bir çok şeylerin çürüyüp ölmüş olduğuna inanıyordu. Ödeyeceğiz onu unutmuş olmamızı... Kıza söylemek istedi Atatürk'ü ne kadar sevdiğini.
Sayfa 285 - Can YayınlarıKitabı okudu
180 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba... İsmail Habib Sevük, çok yönlü bir insan. O, bir edebiyatçı, bir öğretmen ve aynı zamanda Ulu Önder'in yurt gezilerine eşlik eden bir gazeteci. Kitap, Gazi'nin 1922'den 1938'e kadar yanında bulunan İsmail Habib'in anılarından oluşuyor. Atatürk'ün ölümünün ardından 1939'da kaleme alıyor anıları İsmail Habib. Döneme canlı tanıklık eden yazar kitapta anılardan, anekdotlardan ziyade yer yer fotoğraflara da yer vermiş. Aşina olduğumuz Atatürk ve diğer görsellerin nerede, ne zaman çekildiğine, fotoğraflarda kimlerin olduğunu da açıklamış bize yazar. Eserde, şimdiye kadar duymadığım, okumadığım iki bilgi ile tanıştım. Bunlardan birincisi, Mustafa Kemal'e bir "Kurtarıcı" olarak seslenen Ziya Gökalp'in "İstida" başlıklı bir şiirinin varlığından haberdar oldum. Diğeri ise, Gazi Paşa'nın bir süreliğine dalmasına sebep olan İsmail Habib'in okuduğu Nazım Hikmet'in "Kırk Haramilerin Esiri" adlı şiiri. Bu öğrendiğim iki yeni bilgi kitabı daha bir anlamlı kıldı gözümde. Farklı bir şeyler öğrenmek her zaman iyidir. Keyifli okumalar dilerim...
Atatürk'le Beraber
Atatürk'le Beraberİsmail Habib Sevük · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022107 okunma
Reklam
"O içeride geriliği, cephede düşmanı yendi; ezellik saltanatı, asırlık hilafeti, yüzyıllık fesi, bin yıllık harfi, Hatay'da sömürgeciliği, Çanakkale'de dünyayı yenenleri... O, dışı içi, her şeyi her şeyi yendi ve... Yalnız çürük bir ciğere yenildi."
Sayfa 114 - İş Bankası Yayınları
"Ölüm, ondan ne götürdü, ne bıraktı? Çehresi fırçalarda, gövdesi heykellerde, sözleri sayfalarda, anısı millette ve eseri vatan halindeki vatanda. Giden pek yok gibi."
Sayfa 113 - İş Bankası Yayınları
"Batıdan doğuya Frigya, Lidya; doğudan batıya İran, Midya; tekrar batıdan doğuya İskender, Roma... Tarih okyanusunun bütün gelgitleri hep Anadolu'dan geçiyor."
Sayfa 167 - İş Bankası Yayınları
"Güneşe doğma, rüzgara esme ve zelzeleye yıkma denir mi?"
Sayfa 166 - İş Bankası Yayınları
Reklam
1923'teki Adana gezisinde, trende "Paşa Kazım" da var. Paşa Kazım* o hararetli dönemlerdeki Ankara'nın tek kahkahasıydı. Yolda Latife Hanım'a, hoşa gidecek bir gülünçlük yapmış olacak ki, Hanımefendi kendisine 25 liralık bir banknot vermiş. Bunun üzerine Paşa Kazım, Gazi'nin huzuruna bir tarafına inme inmiş gibi, yampiri bir duruşla girdi. Gazi'den bir miktar para koparacak: - Hanımefendi'nin verdiği bu cebimdeki banknot o kadar ağır bastı ki, dengem bozuldu! Gazi, "Aferin Paşa Kazım" diyor, "Seni eğrilikten kurtarmak gerek. Fakat eksik versem denge düzelmez, fazla versem denge bozulur; cebindeki banknotu ver de biz de ona göre verelim." Paşa Kazım hep o eğri tavrıyla ilerleyerek banknotu Gazi'ye uzattı. Şef parayı alınca, ciddi bir tavırla emretti: "Doğrul!" Muhatabının şaşırması karşısında da, "Eğriliğin, bu banknotun ağırlığından gelmiyor muydu" "Ağırlığı aldım, artık eğri kalamazsın, doğrul!" dedi. Paşa Kazım'ın halini görseniz, gülüyoruz, gülüyoruz. Anlatmaya gerek yok, Paşa Kazım banknotları çiftleştirdi. Yalnız o küçük sahneyle, biz Gazi'nin ne kadar şakacı bir doğası olduğunu öğrenmiş olduk. Bu hayat hep kaş çatık durmaya değer mi? Neşe, neşe... Atatürk'ün yiğitliği kadar neşesi de vardı. *Paşa Kazım: O dönem Ankara'sında şakacılığıyla ünlü bir demiryolcu.
Sayfa 105 - İş Bankası Yayınları
1924 Mart'ının 3.günü Meclis kürsüsünde hilafete ilişkin söylevini verirken, Yavuz Selim'den hep "Hazret-i Yavuz" diye bahsetti. En çok takdir ettiği kumandan Timur'du. "O sizin yerinizde olsa, yaptıklarınızı yapabilir miydi?" diyene "Bunu bilmem ama ben onun yerinde olsaydım, yaptıklarını yapamazdım" dedi. Fakat yeryüzünde kendisinin en hayran olduğu kimse, şüphesiz ki Muhammed'dir.
Sayfa 109 - İş Bankası Yayınları
"Meclis karışıktı; cahiller belki bilginlerden fazla, aydınlar belki tutuculardan azdı. Fakat bileşke olarak yurtseverdi."
Sayfa 71 - İş Bankası Yayınları
717 öğeden 691 ile 705 arasındakiler gösteriliyor.