Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yağmur Zoe

Çalışmak istersin elin kolun bağlı! İçimden geliyor, içimizden geliyor çalışmak be. Yok, istediğin işte çalışama, git sevmediğin, canının çekmediği işte çalış! Çalışmayacağım. Acımdan öleceğim, gene de çalışmayacağım! Kabiliyetime göre iş versinler de bak...
Sayfa 258 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa'nın da aklı ermiyordu Allah'ın işine. Sülo Sülo'yken, Çingene Çingene'yken vermekten söz açıyorlardı da, yerlerin göklerin, bütün evrenin sahibi olduğu halde o, niçin verivermiyordu? Madem "Çalış kulum, vereyim!" demişti, çalışacaklardı, içlerini de elbette biliyordu... Böyle olduğu halde, ne diye sanki...
Sayfa 94 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Eski öğretmenlerden sinirli Şevki Bey, boyun damarını şişire şişire adeta azarladı. "Ateş olsa cürmü kadar yer yakar be. Vali değil, ne olursa olsun. Evinin önüne karakol diktirecekmiş. Hükümet mi bu? Diktirsin de görelim. Sonra, ne demiş? Piçler seksi çocuklara, veledi zinalar demiş. Mahalleliden terbiye istemeden önce, kendi terbiyesini düzeltsin, insanlarla nasıl konuşmak lazım geldiğini öğrensin!"
Sayfa 69 - Everest YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
264 syf.
·
Puan vermedi
Devlet Kuşu
Devlet KuşuOrhan Kemal
8/10 · 636 okunma
Yağmur Zoe
@avccado·2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
1/50 kitap - %2 tamamlandı
1 kitap okudu
50 kitap
264 sayfa
0 inceleme
3 alıntı
5 günde 1 kitap okumalı.
Reklam
Bilhassa tahammül edemediğim bir şey, kadının erkek karşısında her zaman pasif kalmaya mecbur oluşu... Neden? Niçin daima biz kaçacağız ve siz kovalayacaksınız?.. Niçin daima biz teslim olacağız ve siz teslim alacaksınız? Niçin sizin yalvarışlarınızda bile bir tahakküm, bizim reddedişlerimizde bile bir âcz bulunacak?
Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hâlâ kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar. Hâlbuki mümkün olanla kanaat etseler, hayallerindekini hakikat zannetmekten vazgeçseler bu böyle olmaz. Herkes tabii olanı kabul eder, ortada ne hayal sükûtu, ne inkisar kalır... Bu halimizle hepimiz acınmaya layıkız, ama kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden zavallı görmeye hakkımız yoktur...
Dünyada sizden, yani bütün erkeklerden niçin bu kadar çok nefret ediyorum biliyor musunuz? Sırf böyle en tabii haklarıymış gibi insandan birçok şeyler istedikleri için... Beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz hâline gelmesi şart değil... Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hülasa kadınlara öyle bir muamele edişleri var ki... Kendilerine ne kadar fazla ve ne kadar aptalca güvenlerini fark etmemek için kör olmak lazım. Herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstahça gururlarını anlamak için kâfidir. Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçmiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek... Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey veremeyiz... Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum.
"Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir! Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin esvafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?"
"Bütün teessürlerimiz, inkisarlarımız, hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarındandır. Her şeye hazır bulunan ve kimden gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?"
Reklam
"İnsanları, kendi cinslerinden biri üzerinde kudret ve salahiyetlerini denemek kadar tatlı sarhoş eden ne vardır?"
Yağmur Zoe
@avccado·Bir kitabı okumaya başladı
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali
8.8/10 · 315bin okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
Dersimiz Cinayet
Dersimiz CinayetAgatha Christie
8.2/10 · 2.802 okunma
Ama yaklaştıkça saray viraneye dönüşür, beşik çatıların çürümüş yan duvarları göze hiç hoş görünmez. Bu kraliyet cephelerini nasıl bir utancını ve yoksulluğun kirlettiğini bilemiyorum; duvarların adeta cüzzamlı olduğu söylenebilir. Camsız pencerelerde bir kürek mahkûmunun ya da bir delinin solgun yüzünü yasladığı iç içe geçmiş kalın demir çubuklar görünür. Bu hayatın yakından görünüşüdür
Sayfa 8
İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkûmdurlar. O halde durumumda nasıl bir değişiklik oldu ki? Hakkımda verilen karar açıklandığından beri, uzun bir hayata hazırlanan kaç kişi öldü!
Sayfa 7
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.