Ey herşey bitti diyenler
Korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
Ne kırlarda direnen çiçekler
Ne kentlerde devleşen öfkeler
Henüz elveda demediler.
Bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
“.. vagonların içinde en yoğun kalabalıkta bile insanlar sakin, çoğunun elinde ayakta ya da otururken birer kitap var. Kitap okuyan sıradan insanlar, işçiler memurlar. Okudukları döküntü değil, iyi kitaplar. Başka hiçbir ülkede her tezgahtar kadın ve her inşaat işçisi ezberi şiir okuyamaz…”
“Şu lanet olası yirminci yüzyılda asıl maharet, kişinin kendi duygusunu kendinden ayırıp mikroskop altına koymasından ibaretti. Onca karmaşadan sonra.”
“İnsan ölürken kendine, ne uğruna örüyorsun? diye sorduğunda, ansızın sarsıcı netlikte kapkara, kocaman bir boşluk ortaya çıkıyor. Pişmanlık duymadan ölmek istiyorsa, uğurunda ölmeyi gerektirecek hiçbir şey yoktur.”