Fısıltının yeteceği yerlerden çığlık atmaya zorlayan bir yere gelmek biraz yormuş seni. Fakat biliyorum, sen yine de hayatı güzelleştiren şeyleri yakalarsın. Bazen sahilde hissettiğin bir rüzgar bazen bir kalabalığın içinde sana gülümsemesini yollayan ufacık bir çocuk. Biliyorum sen hep tebessümün gücüne inanırsın. Fakat olur ya bazen tutunacak hiçbir dal bulamayacak olursan bunların geçici olduğunu hatırla. İnsanları tanımanın zor olduğunu gördün ama, senin hayatta hâla güzel şeylere olan inancının diriliğini biliyorum. Bu yüzden evet, tüm bu iç çalkantılarına rağmen sakındırma tebessümünü. Çünkü sen fısıltının samimiyetiyle içini ısıtmış birisin. Çığlıklar seni korkutmasın. O küçük, mavi defterine hayallerini yazmaya devam et. Çünkü sen hayatın güzel taraflarına tutunluması gerektiğine inananırsın. Ve ben seni, yaşadığın çalkantıları, hayatını ve hayallerini çok seviyorum.