Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Batuhan Kavak

... - Bütün bunlar tesadüf mü, yoksa bu hesapları bilerek mi yaptık kumandanım? Asım Bey üst kattaki, başkomutanın açık penceresine bakar: "Hayır teğmen! Türk kaderini şansa da, başkasının eline de bırakmaz!"
Reklam
13 Eylül 1921 Salı, Saat 23:00
Başkomutan masasının başına döner, kağıda bir şeyler yazarken kahvesinden bir yudum alır. Sonra tespihini doladığı başparmağıyla haritada "Afyon" yazan yere birkaç kez vurur. Ama çelik gözleri başka bir yere kilitlenmiştir: "İzmir!"
13 Eylül 1921, Salı
Ankara halkı uzaktan uzağa duyduğu top seslerinin kesilmesinin ardından sokağa dökülmüş, gelen zafer haberiyle ise sevinçten çılgına dönmüştü. En zor zamanda, cebinde idam fermanıyla gelen adam verdiği sözü tutmuş, Türk'ün son kalesine düşmanı sokmamıştır. ... Gecenin sonunda müzikholden orkestra ve yüze yakın müşteri bu yeni şarkıyı söyleyerek çıkarlar; "Hürmet sana ey şan dolu sancağım Baştan başa arz hakim ol şahım Türk ordusu, Türk Ordusu sayende Sakarya'da kurtuldu şan otağım Dünyalara bedeldir mahcemalin Allah'ıma emanettir Kemalim"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bu çorak toprakları kanımızla öyle suladık ki teğmenim, yüz yıl yağmur yağmasa bile kan kırmızı gelincikler açacak".
Savaş Sanatçısı: Mustafa Kemal Paşa
Kazım (İnanç) Paşa elindeki cephe raporunu okurken gözlerini hayretle kısan Yüzbaşı Hilmi'nin haline güler: "Cephede bir tek asker bile önemliyken Paşa neden bu iki tümeni getirmiyor?" diye sormuştun yüzbaşı, hatırlıyor musun? Şimdi anladın mı neden getirmediğini?" Paşanın yaveri Salih (Bozok) Bey de sohbete katılır: "Bak yüzbaşı, bu iki tümenin cephede olmaması bizim için 5.000 asker kayıp demek. Ama bu iki tümenin yerine çakıp, cepheden uzak tuttuğu iki Yunan tümeni Papoulas için 25.000 eksik asker demek". Teğmen kapı aralığından hayranlıkla içeride çalışmakta olan başkomutana bakar; "Çocukluğumdan beri hep asker olmak istedim. Oldum da. Ama onun askeri olmak Allah'ın bir lütfu olmalı".
Reklam
Sakarya Meydan Muharebesi - Toydemir Hattı
29 Ağustos akşamı tümenin mevzileri Toydemir köyünün evleridir. Sokak aralarındaki muharebelerde şehit olan 80 yiğit köyün Hacımuslu yoluna yakın çıkışındaki iki düzlükte açılan mezarlara defnedilir. Kimi içlikli, kimi üniformalı, ama hepsi de bu toprağın çocukları, Toydemir'in harman yerinde vatana eklenirler. Tümen Komutanı Yarbay Cemil Cahit Bey duasını ettikten sonra yanındaki karargâh subayına döner: "Bu sath-ı müdafaa nedir diye soruyordunuz. Şimdi anladınız mı teğmen?"
10 Ağustos 1921 sabahı Yunan Küçük Asya Ordusu Ankara Harekâtı için yürüyüşe geçer. Bilmedikleriyse, bu kez karşılarında tüm planları bozmak için gelmiş sarışın bir kurt vardır!
Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa
Aslında iki Kurdun da aklından geçen aynıdır: Avını Sakarya'nın doğusuna, Anadolu'nun derinliklerine çekip orada paralamak!
15 Temmuz 1921, Nasuhçal Mevzisi
Yaralı komutanını istasyondaki doktorlara yetiştirmek için atını dolu dizgin süren Ankaralı Zeynel Çavuş ağlayarak ona yalvarır: "Gözünü seveyim dayan komutanım". Yarbay Mehmet Nazım'ın bilinen son sözü dudaklarından burada dökülür: "Asıl siz dayanın çocuğum."
22 Ağustos 1921, Polatlı, Alagöz
"Kaybedecek şeyi olmayan, hiçbir şeyden korkmaz Tevfik Efendi! Bizim vatandan başka kaybedecek şeyimiz yoktu!"
Reklam
"Hayattan ne kadar uzaklaşırsak gerçeğe o kadar yaklaşırız"
Benim hayatım, birisinin bana yaptığı aptalca ve kötü bir şakadır.
Sanki yaşayacağım kadar yaşamış, gideceğim kadar gitmiş, bir uçurumun kıyısına gelmiştim ve daha ötede ölümden başka bir şey olmadığını apaçık görmüştüm. Durmak da mümkün değildi, geri gitmek de; daha ileride hayat ve mutluluk aldatmacasından, gerçek acılardan ve gerçek ölümden, yani tam bir yok oluştan başka bir şey olmadığını görmemek için gözlerini kapatmak da mümkün değildi.
2.140 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.