Çin kuvvetleri Şangay cephesinde sert direniş gösterdi ama Kasım ayı geldiğinde, Japon kuvvetleri, Çinli savunmacıları şehirden çıkardı. Ondan sonra Konoe hükümeti, orduya Çin'in başkenti Nanjing'e saldırma izin verdi. Japon kuvvetleri, Aralık ortasında Nanjing'i ele geçirdi ve savaşın en dehşet verici katliamlarından birini işledi. Askerler caddelere, sokaklara yayılarak ayrım gözetmeden erkekleri, kadınları ve çocukları öldürdüler. Askerlik yaşındaki erkekleri toplayıp kurşuna dizdiler, kadınların arzına geçtiler ve teslim olan Çinli askerleri öldürdüler. Kurbanların sayısına ilişkin farklı tahminler vardır ama Tokyo Savaş Suçları Mahkemesi, Nanjing'de ve çevresinde iki yüz binden çok sivilin ve savaş tutsağının çoğu kez zalimce yöntemlerle öldürüldüğü sonucuna vardı. Kurbanların sayısına ilişkin açıklama, onların çektikleri korkunç acılar hakkında bize bir fikir vermez. O zaman yedi yaşında olan Xia Shu-chi adında bir kadın, elli yıl sonra, 1987'de, bir Japon akademisyene çektiklerini anlattı. Anımsadığı üzere, yirmi ila otuz Japon asker, ailenin evine zorla girdi, babasını vurup öldürdü, sonra küçük bebeğiyle kaçmakta olan annesinin peşine düştü. Kadını yakalayıp ırzına geçtiler ve öldürdüler. Yere fırlatılan bebek öldü. Xia, büyük anne-babası ve iki kız kardeşi arka odaya kaçtılar ama sonra yakalandılar. Büyük anne-baba vurularak öldürüldü, Xia'dan büyük olan iki kız kardeşi tecavüze uğradı, sonra da vuruldu. Xia yatakta gizleniyordu ama üç kez süngülendi. Ailesinin dokuz üyesinden yedisi katledildi.