Şimdiye kadar 5 okulumuza kitap ve yardım topladık ve kütüphanelerinin zenginleşmesine katkıda bulunduk. Bu güzelliğin devamının gelmesini istiyoruz.
İhtiyaç sahibi köy okulu, lise vb yerler hakkında bilgisi olan, oralarda görev yapan arkadaşlar bu iletinin altına yorumla belirtebilir, iletişim bilgisi verebilir veya bana özelden mesaj ile belirtip, bu güzel etkinliğimize katkıda bulunabilirler.
Kitap okumak mutluluktur. Daha büyük mutluluk okunacak kitapları paylaşmaktır. Bunun için elimizde bulunan kitapları paylaşmak ve sizlerin de yardımıyla, kütüphanesinde yeteri kadar kitabı olmayan okullara ulaşmak istiyoruz.
İhtiyaç sahibi okullar belli olunca her ay, yaptığımız çekilişlerin yanında bir okulumuza bağışçılarımız ve benim tarafımdan, okulumuza uygun olan kitapların gönderimi sağlanacaktır. Umarım daha fazla okulumuzu kitapla buluşturur, daha fazla küçüğümüzün yüreğinde kitap okuma heyecanının yeşermesini sağlarız.
Bu iletiyi paylaşarak daha fazla arkadaşın görüp daha çok okula fayda sağlamamıza yardımcı olabilirsiniz.
Her ne olursa olsun, intiharın gerekliliğine aklımız yatsa da bu işi gerçekleştirmezsek o halde dünyanın en tutarsız, hatta dürüst olmak gerekirse en aptal insanı olmaz mıyız?
Bu nasıl olabilir? İnsanlar ölmeyi başarabilecekken niçin yaşar?
Hayatın anlamsız ve kötü olduğunu farkedecek kadar parlak zekâlı bir ben ve Schopenhauer olabilir miyiz?
Canlı ve cansız dünya üzerindeki her şey olağanüstü bir zekâyla düzenlendi; yalnızca benim konumum saçmaydı.Fakat bu aptallar, basit insanlar yığını dünyanın düzeninden habersiz.
Yine de hayatın çok mantıklı bir biçimde düzenlendiğine her zaman inanarak yaşıyorlar.
Sokrates, ölüme hazırlanırken “Hayattan uzaklaştıkça gerçekliğe yakınlaşırız.” der.
Gerçekliği seven bizler hayatta ne için uğraşıyoruz? Bedenin canlılığından gelen tüm kötülüklerden muaf olmak.Eğer öyleyse ölüm yaklaştığında sevinmeyi niye başaramıyoruz?