Eğer insan bir şeyi kendinden bunca zaman esirgemişse, bir şey ondan bunca zaman esirgenmişse eğer, büyük bir güçle başlasa ve coşkuyla desteklense bile, artık çok geç kalınmış demektir.
Eğer insan öteki için neyin doğru olduğunu ve ötekinin bunu görmemekte direndiğini biliyorsa, onun gözlerini açmayı denemelidir. Son sözü ona bırakmalı, ama onunla konuşmalıdır; onunla, onun arkasından bir başkasıyla değil.
Adalet nedir? Yasalarda yazılı olan mı, yoksa toplumun fiilen geçerli sayıp uyduğu mu? Yoksa her şeyin hakça yürüdüğü koşullarda, yasalarda yazılı olup olmadığına bakılmaksızın geçerli sayılması ve uyulması gereken şey midir adalet?
6 Şubat depremlerini, o acıyı yaşayan insanların gözünden anlatan bir anı kitabı. Japonya'da 9 şiddetinde depremler olup can kayıpları yaşanmıyor ve bizim ülkemizde 7 şiddetindeki depremler binlerce can alıyorsa, oturup düşünmemiz ve bilime kulak vermemiz gerekiyor. Depremde ölmek kaderimiz değil; depremdeki kayıplar imar aflarının, hırsız müteahhitlerin ve onlara yol verenlerin cinayetleridir. 6 Şubat'ta binlerce insanımız hayata veda etmiş ve binlerce insanımız zarar görmüşken Kızılay'ın parayla çadır satması ise büyük bir rezillikti. Dönemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dahi bu durum kabul edilemez dedikten sonra Kızılay başkanı en sonunda istifasını sundu. Depremden bu yana 15 ay geçti ve halen konteynerde kalan insanlarımız var. Ve halen depremlere hazırlıksız bir haldeyiz, ders çıkaramadık. Deprem konusu ise siyasi iktidarların sorumluluğundadır.
Acı YorulduSerhan Asker · Alfa Yayınları · 202483 okunma